İstiklal Marşımıza Karşı Olan Zihniyetle Mücadele Etmek Boynumuzun Borcudur

Yayın: 08:14 - 08.11.2010
Güncelleme: 08:14 - 08.11.2010

18. Milli Eğitim Şurası, eğitimin sorunlarını çözmek için mi, yoksa eğitime yeni sorunlar eklemek için mi yapıldı? Doğrusu anlamak mümkün değil.

Şurada kabul edilen; “Törenler ve toplantılar, paylaşma, bütünleşme, denetim ve kontrol mekanizmaları olup okul yönetimi tarafından, kültürü etkileme, değiştirme ve yeni değerlerin paylaşılması amacıyla rutin ve zoraki katılıma dayalı etkinlikler olmaktan çıkarılıp yoğun olarak ortak duygu ve değerlerin paylaşımını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir” maddesi ne anlama geliyor?

Anlamı şu: Bundan sonra, İstiklal Marşı, Andımız ve Milli Bayramlarla ilgili kutlama programlarına katılım zorunlu olmaktan çıkarılıyor. Şuraya katılan isimleri tespit edip, bu maddeyi komisyondan geçirterek Şura Genel Kuruluna getirtip ve hiç tartışılmadan geçirttiğine göre Milli Eğitim Bakanlığı İstiklal Marşımıza ve mili değerlerimize karşı olduğu sonucu ortaya çıkmıyor mu? Milli Eğitim Bakanlığı milli değerleri koruması gerekirken, aksine bu değerleri ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetleri ne anlama geliyor?

Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, İstanbul’un Fethi, 23 Nisan Çocuk Bayramı ve İstiklal Marşımız ile Andımız hangi “paylaşma” ve  “bütünleşme”yi önlüyor? Hangi kültürü etkiliyor ve değiştiriyor? Bunlar milletimizin “ortak duygu ve değerleri” değil midir?

Milli hassasiyeti güçlendirecek, canlı tutacak her değer Milli Eğitim Bakanlığını ve bazı çevreleri neden rahatsız ediyor? Çocuklarımızın ve gençlerimizin Milli değerlerimize sahip çıkmaları ve milli şuurla donanmaları neden istenmiyor? Ne olduğunu, nereden geldiğini, hangi kültüre ait olduğunun farkında olmayan, vatan ve millet sevgisinden nasiplenmemiş bir nesil mi yetiştirilmek isteniyor?

Türk Eğitim Sen olarak, Milli değerlerimize ve İstiklal Marşımıza karşı olan zihniyetle her platformda mücadele etmek boynumuzun borcudur. Türk Eğitim Sen, 18. Milli Eğitim Şurasında bütün öğretmenlerin ve bütün memurların, daha doğrusu kamu çalışanlarının sözleşmeli statüye geçirilme oyununu nasıl bozmuşsa, bu oyunu da bozacaktır.

Türk Eğitim Sen olarak, bütün öğretmenlere ve bütün okul idarecilerine çağrıda bulunuyoruz. Gelin İstiklal Marşımıza, Andımıza ve Milli Bayramlarımıza düşman olan bu zihniyeti deşifre edelim. Gelin öğrencilerimize Milli değerlerimize sahip çıkmanın önemini anlatalım.

Türk Eğitim-Sen

İstanbul Bölge Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

M. Hanifi Bostan
Exit mobile version