Başaran, Türkiye 2010’da başarı hikâyesi yazdı.

Yayın: 11:35 - 03.01.2011
Güncelleme: 11:35 - 03.01.2011

Avrasya Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı Ömer Faruk BAŞARAN, Grand Cevahir Otel’de düzenlediği basın toplantısında, 2010’u değerlendirdi ve 2011’den beklentilerini dile getirdi.

 

Makro – ekonomik dengeler açısından son derece parlak bir yıl geçiriyoruz.

Hedef, AB demokrasi standartı, Çin’in de kalkınma standartı

Avrupa Birliği standartlarında demokrasi, Çin standartlarında kalkınma hedefi için daha proaktif bir çalışma ortaya koymalıyız

2008 yılında tüm dünyayı etkileyen küresel krizin etkilerini, en çabuk atlatan ülkelerden biri olmayı başaran Türkiye, 2010 yılının ilk üççeyreğinde yüzde 8,9 büyüyerek önemli bir başarı öyküsüne imza atmıştır.

2002 – 2007 yılları arasında ortalama yüzde 6,7 büyüyen, 2008’de 0,7 gibi düşük bir oranda büyüdükten sonra 2009’da maalesef yüzde 4,7 gerileyen Türkiye, 2010’da  siyasi istikrarın iç dinamikleri tetiklemesiyle yüzde 7 – 8 civarında bir büyüme ile Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi olacaktır. Üstelik başlangıçta hedeflenen büyümenin yüzde 3,5 olduğu dikkate alındığında, yüzde 7’lik büyüme inanılmayacak kadar güzeldir.

Türkiye’de Eksen Kayması Yoktur

Türkiye’nin ekseninin kayması söz konusu değildir aksine Türkiye’nin Avrasya – Afrika – Ortadoğu’nun yeni merkezi olma yolunda çok önemli bir noktada olduğu söylenebilir. 

Küresel ekonomi ve ticareti 2000 yılının başından bu yana büyük bir değişim içinde Çin, Hindistan başta olmak üzere gelişmekte olan Asya pazarından, Afrika ve bizim de bulunduğumuz bölge yeni  ipek yolu  (Çin’den Suudi Arabistan’a uzanan hızlı tren inşaatı) büyük  bir ticaret hacmini de beraberinde getiriyor. Türkiye, enerji hatlarıyla bölgede çok önemli bir rol oynayacaktır. Bu bağlamda eksen kayması manipüle edilen ve gerçekle bağdaşmayacak bir iddiadır.

Türkiye AB ‘ye tam üye olmalıdır ve olacaktır. AB yaşadığı krizi iki – üç yıl içinde çözebilir. Ancak Türkiye’ye her zamankinden fazla ihtiyacı vardır.

Yargı Reformu Gerçekleştirilmelidir

12 Eylülde halkımızın yüzde 58’i tarafından kabul edilen Anayasa değişiklikleri zaman kaybetmeden gerçekleştirilmelidir.

Devlet Yöneten Değil, Denetleyen Olmalıdır

Özelleştirme ve halka arzlara ilginin devam etmesi ve elde edilen gelir gerçekten göz kamaştırıcıdır. 2011 yılında özeleştirmelere devam edilmelidir. Devlet yöneten değil denetleyen olmalıdır.

 

Türkiye, 2002’den Bu Yana İyi Yönetiliyor

Türkiye’nin ana hatlarıyla 2002’den bu yana mevcut araçlarla iyi yönetildiğini düşünüyoruz. Ancak değişen koşulların yeni bir ekonomik programın gereksinimini de beraberinde getirdiğini bilmemiz gerekir. Seçimlerden sonra Türkiye 2023 yılında dünyanın ilk on ülkesi arasına gireceği yeni programını ortaya koymalıdır. Avrupa Birliği standartlarında demokrasi, Çin standartlarında kalkınma hedefi için daha proaktif bir çalışma ortaya koymalıyız. Ancak bu vizyonu ortaya koyarken finansal istikrardan taviz verilmemelidir.

Exit mobile version