Neden Sınav?

Yayın: 07:25 - 13.08.2009
Güncelleme: 07:25 - 13.08.2009

Diyoruz ki lise girişe, bir sınav konsun. Öğrenciler, bilgi, beceri, zekâ ve isteklerine göre tasnif edilerek, okullara yerleştirilsin. Bu günkü sistem de diploma notu 5.00 olan çocukla, 2.00 olan çocuk aynı sınıfa giriyor. Bu yanlış.

 

Bunu aynı at arabası önüne bağlanan 40 at gibi düşünelim. 40 attan 20’si saatte 100 km hızla, 15’i 50 km hızla, 5’i de 20 km hızla koşsun. Bu arabayı başka bir araba ile yarıştıralım. Bizim arabanının hızı ne olur?  Arabadaki 20 atın, 100 km’lik hızı; arabayı saatte 100 km/saat’lik hıza taşır mı? Taşımaz 50’ye? Yine taşımaz. Çünkü arabada ki 5 atın hızı saatte 20 km.

 

Benzer yaklaşımla şunu söylüyoruz.

Homojen olmayan sınıfta öğretmen, sınıf ortalamasına göre ders işler. Bu da ortalamanın üstündeki öğrencileri frenlenmekte, ortalamanın altındaki öğrencileri de yok saymaktadır.

Bir süre sonra zeki çocuklar, “Nasılsa biliyorum”, vasatın altındaki öğrenciler, “Yapamıyorum” düşüncesine kapılıp dersten kopuyor. Bu da başarıyı değil, başarısızlığı getiriyor. Söylediğimiz bu.

 

İşte 2009 ÖSS sonuçları:

Liselerin, üniversiteye yerleştirme oranı: %10. Yani her yüz lise mezunundan 10’u üniversiteye girmiş. Meslek okullarında bu oran %1’ler seviyesinde. Bunlarında yarısı sınava ikinci defa giren öğrenciler.

30 bin öğrenci, ÖSS’de tek bir soruya bile doğru cevap verememiş.

Sınava giren 1 milyon 500 bin öğrenciden 700 bini, fen sorularından biri bile yapamamış/doğru cevaplayamamış.

41 lise, üniversiteye bir tek öğrenci bile sokamamış. Bu okullar arasında İstanbul’da; Fatih, Bahçelievler, Beykoz ve Bağcılar ilçelerinden altı lise var.

Üstelik bu başarı/başarısızlık öğrencilerin  % 85’inin dershaneye, %20’sinin de özel hocaya gitmesiyle alınmış.

 

Gelelim diğer örneklere:

2009 ÖSS’ de sorulan 30 sorudan Türkçe sorusu verilen doğru cevap sayısı: 14, Sosyal bilgiler: 11, Matematik:9, Fen: 4’tür. Bu mu başarı?

 

Lise bir öğrencileri arasında yapılan araştırmada, öğrencilerin birinci karne başarı ortalaması: %25 ikinci karne başarı ortalaması ise: %60’tır. Daha anlaşılır bir ifadeyle lise birinci sınıftaki her 100 öğrenciden ancak 25’i başarılı olmuştur. İkinci karnedeki başarı her ne kadar: % 60 ise de bu başarı haziran ve ağustosta yapılan not yükseltme/ ikmal/bütünleme sınavlarıyla gelmiştir

Meslek liselerindeki, lise birden lise ikiye geçiş başarısı ise: her 100 öğrenci için 45 kişidir.

 

Tüm bu veriler sonrasında, öğrencileri gelişi güzel liseye almayı savunmak/savunanları anlamak mümkün değildir. Çünkü bu başarı değil, bu düpedüz başarısızlıktır.

Başarı, her kafadan farklı bir sesle değil, ortak hareketle elde edilir. Ortak hareket için de başarılı okullarımız olan Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, Askeri Lise gibi öğrencilerin tümünün aynı seviyede olmasıyla yakından ilgilidir. Bu da öğrencileri; bilgi, zekâ, beceri ve istekleri doğrultusunda tasnif etmekten geçer. Bu tasnif içinde lise girişe bir sınav gerekir.

 

Bir milyon öğrencinin girdiği sınavda, ancak testle yapılır.

Mustafa Telli
Exit mobile version