İstanbul liselerinde “ürküten” bağımlılık oranları
İstanbul’daki 28 ilçede, 154 lisedeki 31 bin 272 öğrenciye bağımlılık yapan madde kullanımına sebep olan bireysel, çevresel ve sosyal faktörleri saptamak için anket uygulandı. Ankette, ekonomik durumu çok kötü olan öğrencilerin yüzde 51’i en az bir kez sigara ve yüzde 7’si en az bir kez esrar içtiklerini belirtirken, yüzde 36,3’ü de alkollü içki kullandıklarını ifade etti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Madde Kullanımını Önleme ve İzleme Büro Amiri Ali Ünlü İstanbul’daki liselerde yaptıkları araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Ünlü’nün verdiği bilgilere göre Mayıs-Haziran 2010 tarihlerinde İstanbul’daki 28 ilçede, 154 lisedeki 31 bin 272 öğrenciye anket uygulandı. Araştırmada bağımlılık yapan madde kullanımına sebep olan bireysel, çevresel ve sosyal faktörleri saptamak için sorulan sorulara öğrenciler tarafından verilen cevaplar toplumsal sorumluluğumuzu bizlere tekrar hatırlatır türden.
Çocuklarımızı madde bağımlılığından koruyamıyoruz
Araştırmaya göre, ailesinin ekonomik durumu çok kötü olan öğrencilerde sigara, alkol ve esrar kullanımı daha yaygın. Bu öğrencilerin yüzde 51’i en az bir kez sigara ve yüzde 7’si en az bir kez esrar içtiklerini belirtirken, yüzde 36,3’ü de alkollü içki kullandıklarını ifade etti. Araştırmada, orta gelir sınıfındaki ailelerin çocuklarında esrar kullanımının en az olduğu saptandı. Ailesinin ekonomik durumu çok iyi olan öğrencilerin yüzde 4’ü hayatlarında en az bir kez esrar kullanırken, orta sınıf gelir grubundaki ailelerin çocuklarında bu oran yüzde 2,8 – 3,1 olarak saptandı.
Ayrıca ailesinde tek çocuk olan öğrencilerde alkol kullanımının çok daha yaygın olduğu bilgisi ailelerin bu durumlarda çocuğu alkole iten sebeplerle daha fazla mücadele etmeleri gerektiğini gösteriyor. Her vesile ile madde bağımlılığını önlemede ailelere büyük vazifeler düştüğünü hatırlatıyoruz. Yapılan araştırma sonuçları hassasiyetimizde haksız olmadığımızı gözler önüne seriyor.
Madde kullanımında ailelerin eğitim seviyeleri de etkili oluyor. Annesi üniversite mezunu olan gençlerin, yaşıtlarına göre daha az oranda sigara ve esrar içtikleri, buna karşın daha çok alkol tükettikleri belirlendi. Bununla birlikte İstanbul’da doğan ve yaşayan gençlerin daha çok alkol tükettiklerinin belirtilmesi; ailevi ve sosyal çevrenin gençleri nasıl etkilediğini göstermesi açısından oldukça dikkat çekici.
Öyle ki hafta içi okul sonrası vaktini ailesi ile geçiren öğrencilerde madde kullanımı yaşıtlarına göre anlamlı oranda daha az görünüyor. Hafta içi akşam sürekli dışarı çıkan öğrencilerde bu oranların daha da korkutucu boyutlara ulaştığı görülüyor. Madde kullanımında arkadaş çevresinin etkileri de diğer bütün sebepler kadar güçlü oluyor. Mezkur araştırmaya göre, ebeveynlerin çocuklarının arkadaşlarını tanıması sigara, içki ve alkol kullanımını azaltıyor.
Araştırma neticeleri ortada.
Gençliği korumak vazifesi ailede başlayıp aile de bitmiyor.
Sağlıklı bir gençlik ve sağlıklı bir gelecek için aile ile başlayan eğitimin ilgili kurumlarca da nitelikli bir şekilde devam ettirilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bağımlılık yapan maddelerin kullanımını yaygınlaştıran sebeplerin uygulanacak sıkı tedbirlerle kontrol edilmesi zorunludur. Gençlerin madde kullanımından caydırılması için eğitim ve tedbir uygulanması yeterli olmayacak ve gençlere yönelik sağlık ve spor kompleksleri gibi onların ilgisi çekecek merkezlerin oluşturulması gerekmektedir.
Bir başka önemli husus, çocukların, okullarında sadece uyuşturucuya değil, sigara, alkol ve kumara karşı da duyarlı olmalarını sağlayacak eğitimler verilmesi gerektiğidir. Bilindiği gibi Yeşilay, her bir bağımlılığın bir diğerini tetiklediğini yıllardır ifade etmekte ve ilgilileri uyarmaktadır. Yasal ve yasadışı kumardan çocuklarımızı, gençlerimizi uzak tutmadıkça sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlılığını önlemenin imkanı yoktur.
İSTANBUL (İHA)
