Sözleşmeli Personele Ayrımcılık Niye?

Yayın: 13:37 - 16.04.2011
Güncelleme: 13:37 - 16.04.2011

Bilindiği üzere, 6110 sayılı torba yasanın uygulanmasına ilişkin, Devlet Memurları Genel Tebliği 15 Nisan 2011 günü Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Memurların doğum, hastalık vb özlük haklarını düzenleyen tebliğin pek çok hükmü, Toplu Görüşmeler sonucunda karara bağlanan maddeleri içermektedir. Yayımlanan Devlet Memurları Genel Tebliği olumlu haklar içermekle birlikle, aynı hakların sözleşmeli personellerle ilgili düzenlemesine gidilmemiştir.

Konfederasyonumuz Başbakanlık ve Devlet Personel Başkanlığı’na yazmış olduğu 17.03.2011 tarihli bir yazı ile Sözleşmeli Personelin Özlük Haklarının düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Sözleşmeli (4/B,4/C) personellerin birçok hakkını düzenleyen bir mevzuatın yayınlanması ve kamu çalışanları arasında bu ayrımın kaldırılmasına ilişkin taleplerimizi içeren yazıya, henüz bir cevap verilmemiştir.

4/A statüsündeki memurların özlük hakları iyileştirilirken, aynı olumlu yansıma sözleşmeli personeller için de ortaya koyulmalıdır. Aksi halde, kamuda çalışma barışının bozulması ve Anayasa’nın eşitlik ile ilgili maddelerinin ihlalinin önüne geçilemeyecektir. Sözleşmeli personellerin sürekli ayrıma tabi tutulduğu, onların devletine hizmet eden birer kamu çalışanı olduğu maalesef hükümet tarafından unutulmaktadır.

Hamile olan sözleşmeli personellerin hala gece vardiyasında çalışması ve gece nöbete kalması zorunluluğu kaldırılmamıştır. Kadrolu hamile çalışanların bu zorunluluğu kaldırılırken, sözleşmeli personel unutulmuştur. Hamile bir çalışanın gece vardiyasında ve gece nöbetinde çalışması, insani değerlere aykırıdır.

Sözleşmeli çalışanlar babalık izni konusunda da mağdur edilmektedir. Kadrolu memurlar 10 gün babalık izni kullanırken, 4/B’li personel 2, 4/C’li personel ise 3 gün bu izinden faydalanabilmektedir. Sözleşmeli personellerin, aileleri de ayrıma tabi tutulmakta ve hiçe sayılmaktadır.Yine aynı şekilde evlilik izni sözleşmeli personellere sadece 3 gün olarak belirlenmiş, personelin mutlu günlerinde dahi ötelendikleri hissettirilmiştir.

Sözleşmeli çalışanların mutlu günlerinde yapılan ayrımcılık, acılı günlerinde daha acı bir şekilde uygulanmaktadır. Birinci derece de vefat eden yakınları için 3 gün izin verilirken, kaynana, kaynata, baldız, kayınbirader vefatı halinde izin hakkı tanınmamaktadır. Sözleşmeli personele bu eksik mevzuat yüzünden, bir yakının vefat etmemesi için dua etmekten başka çare kalmamaktır.

Her annenin hakkı olan süt izni ile ilgili kadrolu memurlarla, sözleşmeli memurlar arasında yine farklılık vardır. Sözleşmeli memurun çocuğuna anasının sütü daha az layık görülmüş, günde yalnızca 1 saat izin verilmiştir.

Sözleşmeli personelin annelik, evlenme ve yakının vefat etme hakkı olmadığı gibi, hasta olmaya da hakkı yoktur. Uzun süreli tedavi görülecek bir hastalıkta dahi sadece 1 ay izin verilirken, bir yakının ağır hastalığında refakatçi olması bile çok görülmüştür.

Türkiye Kamu-Sen

İstanbul İl Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 

M. Hanifi Bostan
Exit mobile version