SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Flaş

Karabağ Sorunu Çözülmeden Ermenistan Sınır Kapısı Açılmamalıdır

Yayınlanma:
ABONE OL

31 Ağustos 2009 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti ve Ermenistan Cumhuriyeti arasında imzalanan protokol gereği iki ay içerisinde Türkiye sınırlarını Ermenistan’a açıyor. Ermenistan, Karabağ işgalini sona erdirmeden Türkiye nasıl böyle vahim stratejik bir hata içerisine giriyor anlamak mümkün değil.

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ı ziyareti sırasında Bakü’de “Ermenistan Karabağ’dan çıkmadan Türkiye sınırlarını açmayacak” dediği halde sınırları açma protokolü de ne oluyor?  “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu ?”. Başbakanın Bakü’deki açıklamasından sonra Türkiye sözünde durmayan bir ülke konumuna düşmüyor mu? Gerçi Başbakan Erdoğan, Azerbaycan’a güvence vererek protokolün TBMM onaylamadan işlerlik kazanmayacağını söyledi.

Ancak Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan 1 Eylül 2009 (dün) Erivan’da bazı diplomatlarla bir araya geldiği toplantı sırasında gazetecilerin konu ile ilgili sorularını cevaplarken Türkiye- Ermenistan anlaşmasına ilişkin olarak “Türkiye ile diyalog, Karabağ sorunundan bağımsız” olduğunu açıkladı. Sarkisyan ısrarla görüşmeler için Karabağ konusu dahil hiçbir önkoşul kabul etmeyeceklerini belirtti.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, haklı olarak ”Dağlık Karabağ’da işgal sona ermeden sınırların açılması milli çıkarlarımıza aykırıdır” beyanında bulundu.

Gelinen noktada, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler açısından olumsuz bir süreç başlamak üzeredir. Korkarız ki; ivedi tedbirler alınmazsa kardeş bir ülkeyle aramızda istenmeyen bir ortam oluşacaktır.

Türk kamuoyu biliyor ki; sınır kapısının açılması Türkiye’nin bir talebi değildir. Hatta ülkemizin dış politikası açısından öncelikli bir husus ve  göz ardı edilmemesi gereken çıkarları arasında da değildir. Bu konunun uluslar arası Ermeni lobisinin bir manevrası ve Ermenistan dış politikasının önemli hedeflerinden bir tanesi olduğu bilinen bir gerçektir.

Öte yandan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yaşanan sıkıntıların kaynağı hiçbir zaman Türkiye’nin yürüttüğü politikalar olmamıştır. Mevcut sorunun nedeni, Ermenistan Devleti’nin ve Diaspora’nın ülkemiz ve tarihimiz aleyhine hasmane tutumlarıdır. Ermenistan’ın resmi politikalarında ülkemizin kuzey sınırını tanımıyor olması, Ağrı Dağı’nın bile hala resmi belgelerinde simge ve hedef olarak kullanılıyor olması, soydaşlarımızı katlederek gasp ettikleri Karabağ’da yıllardır işgalci olarak bulunmaları, sözde soykırım iddialarıyla bizi tarihe ve insanlık vicdanına mahkûm etmeye yönelik çalışmalar Türkiye-Ermenistan iyi ilişkilerinin önündeki büyük engellerdir.

Dolayısıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin normale döndürülebilmesi için bu engellerin ortadan kaldırılması gereklidir. Bunu yapacak olan da Ermenistan Devleti’dir. Hal böyleyken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına hareket edenler -adeta Ermenistan’ı ödüllendirircesine- iç politik çıkarları ya da dış politika manevraları adına; tarihi onurumuzu, milli gururumuzu ve kardeş ülkelerle olan iyi ilişkilerimizi kurban etmemelidirler.

Pek tabii ki, büyük bir imparatorluğun mirasçısı ve bölgenin en güçlü ülkesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, komşularıyla iyi ilişkiler kurmalı; bölgesindeki barış ortamının sağlayıcısı ve öncüsü olmalıdır. Fakat şu unutulmamalıdır ki, devletlerarası ilişkilerin başlıca kuralı mütekabiliyet esasıdır. Muhatabınız, iddialarında sabitse, peşin kabullerinden taviz vermiyorsa ve siz buna rağmen açılımlar yapıyorsanız buna iyi niyet demezler. Bunun adı tavizkarlıktır ve onurlu politikada yeri yoktur.

Hükümetimizin bir an önce kamuoyunu aydınlatmasını ve sınır kapısının ancak Karabağ’daki Ermeni işgalinin sona erdirilmesinden sonra açılabileceğini ön koşul olarak ortaya koymasını ve bu gerçekleşmeden imzalanan protokolün hiçbir anlamının olmadığını dünya kamuoyuna açıklamasını  istiyoruz. Hükümetin aksi tutumu hem ülkemiz içerisinde hem de kardeş Azerbaycan’da hayal kırıklığı oluşturacak  ve güveni sarsacaktır. AKP Hükümetinden beklentimiz; dertlerimizle dertlenen, sevinçlerimizle sevinen kardeşlerimizle aramıza nifak sokacak politik manevralardan uzak durmasıdır.

Azerbaycan bizim için büyük öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki; Azerbaycan’ı kaybetmek demek, bütün Türk ve İslam dünyasının güvenini kaybetmek demektir.

Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

İlgili Haberler

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Öğrenci Ecem bir günlüğüne Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürü oldu

İlçe Millî Eğitim Müdürü Mustafa KIRAÇ, müdürlük makam koltuğunu “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” sebebiyle Kartal Eğe Sanayi İlkokulu öğrencisi Ecem VURAL’a devretti. Ecem VURAL, müdürlük makamına oturması ardından okullarda hayata geçirmek istediği projeleri anlattı. Okul öğrenci meclisi ile gerçekleştirmek istediği projeleri anlatan Ecem VURAL’ı dinleyen İlçe Millî Eğitim Müdürü Mustafa KIRAÇ: paylaştığı […]

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Kartal Belediyesi Çocuk Meclisi 23 Nisan’ı Kutladı

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in öncülüğünde kurulan Çocuk Meclisi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağanı olan bu özel günü kutlayan minik meclis üyeleri, günün anlam ve önemine de vurgu yaptı. Kartal Belediyesi Çocuk Meclis üyelerine Başkan Gökhan Yüksel tarafından başarı belgesi takdim edildi. Kartal Belediyesi Meclis Salonu’nda […]

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Başkan Gökhan Yüksel, Cevizlideki Balkon Çökmesiyle Alakalı İncelemelerde Bulundu

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, geçtiğimiz gün Cevizli Mahallesi Saraylar Caddesi’nde ani çökme sonucu yıkılan balkonun bulunduğu bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette, Başkan Gökhan Yüksel incelemeler yaparak, yapılan çalışmaları kontrol etti. Ekipler, en kısa sürede olay yerine geçti Olay, geçtiğimiz gün Kartal Cevizli Mahallesi Saraylar Caddesi’ndeki 5 katlı bir binada gerçekleşti. Binanın birinci katındaki balkon, büyük […]

Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Bağımlılık Üzerine Söyleşi
Eğitim
20 Nisan 2024
Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde Bağımlılık Üzerine Söyleşi

Ülkemiz Bağımlılıkla Mücadele Seferberliği kapsamında, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı ve tedavi yöntemleri konularında Prof. Dr. Nevzat TARHAN ile birlikte Kurum Psikologu Nurdan EYÜPREİSOĞLU’nun moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide Prof. Dr. Nevzat TARHAN,  bağımlılık nedir, kişiyi madde kullanmaya iten nedenler nelerdir, bağımlı bir bireyin tedavisi nasıl olmalıdır, bağımlı bir birey ile nasıl […]