Kartal’da yerli üretim konuşuldu

Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası nedeni ile Kartal Belediyesi ve Kartal Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Mezunları Derneği (KARTEM) işbirliği ile Kartal Belediyesi Ekolojik Pazar Eğitim Çadırı’nda “İthal Ürün Kullanımının Ülkemizdeki İşsizliğe Etkisi” başlıklı panel düzenlendi. Panel Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.

Panele konuşmacı olarak; Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, gazeteci-yazar Mete Akyol, Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Akkuş, KARTEM adına Ramazan Şensoy, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı’ndan (TOSYÖV) Süleyman Karadağ katıldı. Panele, Kartal Kaymakamı Nuh Mehmet Hamurcu, CHP Kartal İlçe Başkanı Kamer Gök, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Meriç Velidedeoğlu, yerel basın mensupları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İLGİLİ HABER Kartal Belediyesi Kreş Öğrencileri Maltepe Üniversitesi’ne Konuk Oldu

 “İthal Ürün Kullanımının Ülkemizdeki İşsizliğe Etkisi” isimli panelin açılış konuşmasını KARTEM Yönetim Kurulu Başkanı Afşin Yıldırım yaptı. Yıldırım konuşmasında Türkiye’de bulunan meslek liselerinde okuyan öğrenci sayısından ve bu okullardan mezun olduğu halde iş bulamayan işsiz kitlelere ilişkin bilgiler vererek şunları kaydetti; “Mesleki Teknik Eğitim alanlarında eğitim alanlar çok  daha kolay iş buluyor. Ancak ekonomik krizler sonrasında en önce onlar işini kaybediyor, sonrasında, önceki işlerinden çok daha düşük kazançlı iş bulabiliyor. Bu nedenle yerli ürün kullanımı ve üretimi en çok mesleki teknik eğitim alanlarını ilgilendiriyor. Bizler, Kartal Meslek Lisesi Mezunları olarak, yıllardır yaşadığımız kaygıları genç arkadaşlarımız daha az yaşasın diye, bu panelin yapılmasını istedik ve bu konuda çabaladık.

Kartal Belediyesi bu konuda desteğini esirgemedi ve ev sahipliği yaptı. Bize ev sahipliği yapan Kartal Belediyesi’ne ve Belediye Başkanımız Op. Dr Altınok Öz’e, panelimize destek vererek bizleri onurlandıran konuşmacılarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

“Toplu iğne üretemez toplumdan; uçak yapar topluma”

Panelde Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz bir anısından yola çıkarak başladığı  konuşmasında   “Sosyal Sigorta’nın Side kampında bir eğitimden geçtik. Eğitimden geçerken, İktisat Fakültesi’nden bir hocamız bize genel tarihsel döngü içerisinde Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünü veya batının sanayi devriminin ülkemize olan yansımalarını kronolojik olarak açıklamıştı. Batının Afrika’da ucuz işçilikle işletebildiği madenleri bulmasıyla gelişen Batı sanayi, bizim Anadolu’da günde bir bakır kazan üreten esnafımızı, tüccarımızı, zanaatkârımızı, çok etkilemişti. Bunun yanında İzmir gümrüğünden gümrüksüz preslenmiş kazanın girmesi; ülkemizin ekonomik olarak çökmesinin sebeplerine en güzel örneklerdendir. Şimdi Cumhuriyet ile biz bu duruma dur dedik. Önce kapitülasyonlar kalktı, sonra ulusal yerli sanayi kuruldu. Kısa sürede jilet yapamaz, toplu iğne üretemez bir toplumdan uçak yapar bir topluma geldik. Sonra Batı bize dedi ki; ‘siz uçakla falan uğraşmayın; bunu biz size veririz’ dedikleri gibi yaptık. Bir de baktık ki, uzay teknolojisinden uzaklaşmışız” dedi.

“Hiçbir ülke, bir başka ülkenin reçetesi ile kalkınması mümkün değildir.”

Altınok Öz, Mustafa Kemal Atatürk’ün  ‘Hiçbir ülke bir başka ülkenin reçetesi ile kalkınması mümkün değildir’ sözüne atıfta bulunarak sözlerine şöyle sürdürdü:  “Biz bu sözü algılayabiliyorsak, o zaman hem Cumhuriyet’in temel değerlerine hem de ülkenin kaynaklarını çok iyi değerlendirmiş olacağız. Yakın bir zamanda dini bayram geçirdik ve burada hayvanlar satıldı. Hayvan satan insanlar, hayvancılığın ana yerinden geliyorlar. Doğu Anadolu’dan.  Bu insanların en büyük şikâyetleri Angus adı verilen hayvanların kendi sektörlerinde yarattığı ekonomik açmaz. Biz 1976’da İran’a 400 tümene hayvan satar haldeyken, İran’dan ve diğer ülkelerden hayvan ithal eden ülke konuma geldik. Şu an sadece sanayimiz değil; tarımımız da dışa bağlı, tarım sektörümüzle de dışarı bağlı hale geldik. O halde biz kendi ülkemizin endemik, güzel türlerinin sahibi olmalıyız, bunların koruyucusu ve savunucusu olmalıyız. Kartal Belediye Başkanı olarak 3 yıldır bu işe gönül verdik. Kartal’da bulunan Kartal Endüstri Meslek Lisesi Derneği’ne ve yönetimine teşekkür ediyorum. Bu tip sivil toplum örgütleri böyle konulara sahip çıktıkça bizleri motive etmiş oluyor. Biz de onlara destek olmayı sürdüreceğiz. Bu bir çoban ateşi şeklinde bir uyanışın başlangıcı olur diye temenni ediyorum.”

Panelin konuşmacıları arasında olan deneyimli gazeteci-yazar Mete Akyol yaptığı konuşmasında çocukluğunu anımsatan Yerli Malı Haftası etkinliklerine yönelik içten duygularından söz ettikten sonra konuşmasına şu sözlerle sürdürdü:  “Tutum ve yerli malı haftası meğer aynen Çanakkale’de yabancı düşman kasırgasına bir cephe koyup düşmanı önlediğimiz gibi,  yabancı, yok edici kasırgaya karşı ulusça kol kola vererek bir cephe oluşturmak ve o kasırganın yok ediciliğini önlemektir.  Her iki kasırgayı önleyen cephe komutanı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Hem Çanakkale’de düşman kasırgasına karşı cephe komutanıdır; hem de ekonomideki fırtınayı durduran komutandır. Öyleki 1. Dünya Savaşı sonrasında baş gösteren durağanlığın sona ermesi ve üretimde gelişmenin, yaşam koşullarının ilerlemenin beklendiği bir dönemde Amerika Birleşik Devletleri’nde borsanın çöküşüyle yaşanılan ekonomik kriz,  dalga dalga Atlantik’i aştı. Önce Avrupa’ya sonra bütün dünyaya yayılarak domino etkisi yaratarak tüm dünyanın ekonomilerinin yıkılmasına neden oldu. Büyük ekonomi bunalımı, yakıcı, yıkıcı ve yok edici etkisini bütün dünyada göstermişti. Ancak bir ülkede hariç. Ekonomisini yerle bir edemediği tek ülke Türkiye oldu.

Milli iktisat, milli tasarruf mücadelesi

Gazeteci Akyol, büyük ekonomik buhrana karşı Mustafa Kemal Atatürk ve ekibinin milli ekonomiyi destekleyen kararlı, eksiksiz, ödünsüz projelerini hayata geçirmesinden söz ederek;   24 Ekim 1929 tarihinde Başkan İsmet İnönü’nün yaptığı konuşmaya dikkati çekti.  Akyol,  İnönü’nün açıklamalarına sadık kalarak sürdürdüğü konuşmasında milli paranın düşürülerek ortadan kaldırılması değil, paranın daha kıymetlendirilerek altına bağlanmasından; vatandaşın ve devletin dayanışma ve güven ilişkisiyle yeni mücadeleyi, milli para, milli iktisat ve milli tasarruf mücadelesine cesaretlendirmesinden söz etti.

Panel konuşmacılarından Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Akkuş, yerli malları kullanımının yararına dikkati çekerek;  kaynakların doğru kullanımının yerel ekonomiye katkısının etkisinden söz etti. Akkuş, sözlerine şu şekilde devam etti: “Çin,  ABD,  Hindistan,  Japonya gibi ülkelerin ekonomilerini görmekteyiz. 2050 yılını düşünürken bugün itibariyle düşünmek lazım Japonya’nın Almanya’nın nasıl güçlü olduklarına dikkat çekmek lazım. Çin bugün ürettiği için kalkındı;  bugün dünyaya en ucuz malları üreterek büyük bir ekonominin sahibi olabiliyor.”

Akkuş, yerli üretim ve meslek eğitimi ilişkisine dikkati çekerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Her türlü ithalatın yerine yerli mal kullanımı ülkemizin kalkınması için belirleyicidir. Yerli üretimin mesleki teknik eğitim ve elamanla desteklenerek yetiştirilmesinde fayda sağlar. Genç nüfusu meslek liselerine cebrederek değil cezp ederek teşvik etmeliyiz. Mesleki teknik eğitimi yaşam boyu sürdürmek; yeni bilim dallarına adaptasyonu sağlamak lazım ve bunlara alt yapı hazırlamalıyız”

Panele katılan TOSYÖV temsilcisi Süleyman Karadağ yaptığı konuşmada işgücü, istihdam tanımlarına dikkati çekerken;  son 20 yılın ihracat verileri hakkında katılımcılara detaylı bilgi verdi. Sanayi sektörünün nitelikli teknik elemana ihtiyaç duyduğunu belirten Karadağ, teknik eğitim veren okulların ihtiyaç duydukları teknik cihazların eksikliliğinden, söz konusu okullara gerekli yatırımın yapılmasının gerekliliğinden söz etti.  Karadağ son olarak ülkemizdeki üreticilerin ar-ge çalışmalarına daha fazla yatırım yapması gerektiğini ve daha kaliteli ürünler üretmek zorunda olduğunu vurguladı.

Panelin son konuşmacısı KARTEM yönetim kurulu üyesi Ramazan Şensoy kaynakların eşitsiz dağılımından söz ederek; “dünyanın çeşitli yerlerinde açlık ve yoksulluk diz boyu, olanaklar ve ulaşılabilirlik ölçüsünde paylaşımdan yanayız.  Geleneksel yaklaşımlar kadar teknik uygulamaların önemi yadsınamaz.  Dolayısıyla Mesleki teknik eğitim alanlarının yaygınlaşmasını ve yerli üretim ürünlerinin tercih edilmesini istiyor; temenni ediyoruz. Günümüzde yerli yerine ithal ürün tercih edildiğinde çalışanlar işlerinden oluyor, işyerleri kapanıyor, çalışan emekçiler daha düşük ücret ile çalışmak zorunda kalıyorlar. Çalışanların sosyal güvenlik primleri ödenmiyor. Şu an 6500 dolarlık ithal ürün tüketildiğinde bir çalışan işini kaybediyor. Sadece tekstil sektöründeki ithal ürünler nedeniyle 600.000 çalışan işini kaybediyor. Bu anlamda ithal ürün yerine yerli üretim ürünleri tercih etmeliyiz” dedi. Çok sayıda kişinin katıldığı panelin sonunda, Kartal Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği yöneticileri panele katılan tüm konuşmacılara plaket verdi.

admin

See Full Bio