Toplu Sözleşme Kanunu Çıkarmayan Kim?

Yayın: 09:05 - 12.01.2012
Güncelleme: 09:05 - 12.01.2012

 

    Aylardır Toplu Sözleşme yapmak için ilgili kanun düzenlemesinin Mecliste görüşülmesini bekleyen kamu çalışanları 2012 yılına zamsız maaşla giriyor

Toplu sözleşme kanununu çıkarmayan hükümet, zam yapmadığı her ay için %1 ilave telafi artışı yapmalıdır

Üniversitelerdeki öğretim üyeleri, memurlar ve öğretmenler sefalet içindedir

Kamu görevlilerinin 2012 yılı maaş artışları hâla belirlenmemiştir. Memurlarımız, elektrik, doğalgaz, benzin, tüp ve zorunlu tüketim kalemlerine yapılan zamlar nedeniyle eriyen maaşlarının yükseltilmesini, yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesini beklemektedir.

Anayasaya göre memurların maaş artışları toplu sözleşme ile belirlenecektir. Hükümet ise toplu sözleşme masasını kurmamakta ayak diremekte; kamu görevlilerimizi, emeklilerimiz ve 4/C’li çalışanlarımızı kaderiyle baş başa bırakmaktadır.

Memurlara toplu sözleşme hakkı getiren anayasa değişikliğinin üzerinden tam 16 ay geçmiştir. Ancak hala toplu sözleşmenin nasıl yapılacağına dair kanun tasarısı ortada yoktur. Üçlü Danışma Kurulu çerçevesinde yapılan müzakereler çöpe atılmış, Bakanlar Kurulu’nda görüşülen taslağın akıbeti bir muamma olarak kalmıştır.

Bütün bunların ötesinde 2011 yılı enflasyonu %10,45 olurken, memur ve emekli maaşlarına yapılan artış kümülatif olarak %8,2; ortalamada ise %6,1 olmuştur. Dolayısıyla memur maaşları 2011 yılında aylık ortalama %4,3 erimiştir. 2010 yılı Eylül ayından beri toplu sözleşme masasını oluşturmayan hükümet, 2011 yılı boyunca maaşların erimesini yalnızca izlemiş ve bilindik açıklamalarla günü kurtarma yolunu seçmiştir. Şimdi ise tarihinde ilk defa memurlarımız yeni yıla maaş zammı alamadan başlayacaktır. Bu durumun bir tek sorumlusu vardır; o da toplu sözleşme kanununu çıkarmayan hükümettir.

666 Sayılı KHK ile öğretim üyesi ile öğretim üyesi yardımcılarına ve öğretmenlere hiçbir ek ödeme yapılmamış ve bu kesim yok sayılmıştır. Bugün öğretmenlerin ve akademisyenlerin çoğunluğunun maaşı kamudaki en düşük ücret seviyelerinden biri haline gelmiştir. Nitekim 9/1’deki öğretmenin maaşının 1577 TL, araştırma görevlisinin 1875 TL, 5/3’deki bir öğretim görevlisinin 1879 TL, 5/2’deki yardımcı doçentin 2210 TL, 3/1’deki doçentin 2320 TL, ¼’deki bir profesör 3498 TL, üniversite mezunu yeni memur 1330 TL, 1/1’deki bir memur 1556 TL maaş alıyor.  Bu vefasızlığı gelecek nesilleri yetiştiren ve bu ülkenin kilometre taşı olan öğretmenler ve akademisyenler asla unutmayacaktır. Öğretmen ve akademisyen maaşlarına bugüne kadar iyileştirme yapmayanlar, bu meslek grubunu görmezden gelenler büyük vebal altına girmektedir. Özlük haklarının düzeltilmesi gereken öğretmen, akademisyen ve memurlarımızın %60’ından fazlasının bu şekilde mağdur edilmesi ülkemizin tarihine kara bir leke olarak geçecektir.

2012 yılının Ocak ayının ortalarına geldiğimiz şu günlerde bütün kamu görevlileri, emekliler, dul ve yetimler ile 4/C’li çalışanlar toplu sözleşme görüşmelerini dört gözle beklemekte, maaşlarındaki erimenin durdurulmasını istemektedirler. 16 ay içinde TBMM gündemine sayısız kanun getiren, hatta şike yasasını meclisten 2 kere geçiren, milletvekili maaşlarını artıran kanunu da 2 defa 15 dakikada oylatan hükümet, bu kadar sürede memurların toplu sözleşme kanununu bir türlü hazırlamamıştır. Bu tavır, 2 milyon 600 bin kamu görevlisi, 2 milyon memur emeklisi, yüz binlerce dul ve yetim ile 45 bin 4/C’liyi yok saymak ve kaderiyle baş başa bırakmak anlamı taşımaktadır. Toplu sözleşme kanununu köşe bucak kaçıranların;  son Bakanlar Kurulu Kararı’nda sosyal devlet ilkesini unutarak, açlıkla pençeleşen 4/C’li çalışanlarımızın aile yardımı ve çocuk parası hakkından dahi faydalandırmaması da hiçbir şekilde izah edilemez. Bu tutumu bir insanlık ayıbı olarak görüyoruz.

Dilediği anda kanun çıkaran, aylarca ülkemizi KHK’larla yöneten, bakanlık açan, bakanlık kapatan; kadro iptal eden, yeni kadrolar oluşturan hükümetin, aileleri ile birlikte 20 milyon vatandaşımızı yok sayarak ihmal etmesi ve anayasal zorunluluk haline gelmiş olan bir kanunu yıllarca çıkaramaması ise kabul edilemez bir durumdur.

Türkiye Kamu-Sen olarak memurlarımızın toplu sözleşme hakkının gasp edilmesine ve maaşlarının daha fazla erimesine müsaade etmeyeceğiz. Memurlarımızın, öğretmenlerimizin, öğretim üyesi ve yardımcılarının, emekli dul ve yetimlerimizin ve 4/C’li çalışanlarımızın daha fazla hak gaspı yaşamaması için hükümeti bir an önce toplu sözleşme kanununu hazırlamaya ve görüşümüze sunmaya çağırıyoruz.

Türkiye Kamu-Sen, toplu sözleşmelere hazırdır. 1 Ocak 2012’den geçerli olmak üzere, zam yapılmayan her ay için, memur maaş zammına ilave olarak, artı 1 puan telafi artışı eklenmesini istiyoruz. Toplu sözleşme masasının kurulmasının daha fazla gecikmesi halinde, kamu görevlilerinin daha fazla mağdur edilmesinin önüne geçmek için her türlü eylemi de yapmaya hazır ve muktediriz. Hükümet, vurdumduymazlığına ve sorumsuzluğuna bir son vermek, yüzünü vatandaşına ve kamu görevlisine dönmek zorundadır.

 

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen

  İstanbul İl Başkanı

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

M. Hanifi Bostan
Exit mobile version