Milli Eğitim Bakanlığı, radikal kararlar alıyor. Bu kararlardan biri de “Ders geçme sistemi”
Ders geçme sistemi ne?
Mevcut sistem, “Sınıf geçme sistemi”. Hepimizin bildiği gibi sınıf geçme sisteminde: Öğrenciler gördükleri derslerin tamamından başarılı olmak zorunda. 12 ders gören öğrenci, 12 dersten de başarılı olursa, bir üst sınıfa geçiyor. Başarısız olursa aynı sınıfı bir daha okuyor.
Ders geçme sisteminde ise: Öğrenciler, başarılı not aldığı dersten üst sınıfa geçerken, başarısız olduğu dersi tekrarlıyor. Meselâ 9. Sınıfta Edebiyattan geçtiniz, Matematikten kaldınız. Seneye Edebiyat dersinde 10. Sınıf dersine, Matematik dersinde 9. Sınıf dersine gireceksiniz.
Biraz karışık gibi gözükse de sistem bu ve bu sistem yeni değil. 90 yıllarda Turgut Özal, döneminde Hasan Celal Güzel ve Avni Akyol’un Milli Eğitim Banlığı yaptığı yıllarda: “Ders Geçme”, “Kredi” ve “Basamaklı Kur” sistemi: adlarıyla uygulandı. O gün de “Yeni, Güzel” dendi. Güzel duygularla da yola çıkıldı. Ama sistem, başarı değil, başarısızlık getirdi. “Yeterli alt yapı yok” diyen bakanlık, sistemi çöpe atıp, yeniden eski sınıf geçme sistemine döndü.
Dört beş sene kadar uygulanan, “Ders Geçme Sisteminde”:
1-Bazı derslerde öğrenci sayıları 5’e inerken, bazı derslerde 100’e çıktı.
2-Çalışkan çocuklar; bir sınıfa, çalışmayan, çocuklar; başka bir sınıfa toplanınca: öğrenciler, “tembeller” ve “çalışkanlar” diye ikiye bölündü.
3-Öğrencilerin, başarı ve devamsızlığı takip edilemez hale geldi.
4-Okullar başıboş çocuklarla doldu. Okul disiplinini bozuldu.
5-Bu sene geçemezsem, seneye geçerim mantığı; çalışmayan bir toplum oluşturdu.
6-Muhtemel af beklentisi öğrencileri, tembelleştirdi.
7-Yılsonunda çalışan da, çalışmayan da sınıf geçince çalışanlar kendilerini “kandırılmış” hissetti.
Başarısız olan bu sistemi yeniden denemeye ne gerek var? Başarı istiyorsanız? çözüm seviye guruplarında.
Üniversite girişte olduğu gibi dördüncü sınıfa ortak bir sınav yapalım. Sınavda: 2 alanı: çıraklık eğitime, 3 alanı: meslek lisesine, 4 alanı: teknik okula, 5 alanı: Anadolu lisesine gönderim olsun bitsin.
Herkes için kolay, basit ve uygulanabilir.
Öğrenciler: bilgi, beceri, kabiliyet ve isteklerine göre okula gider. Devlet ihtiyacına öğrenci alır. Para ve öğrenci savurganlığı sona erer, heba olan yıllar bize kalır.
Ne dersiniz?
Mustafa Telli
