Çifte standart zulümdür!

Yayın: 16:49 - 15.02.2012
Güncelleme: 16:49 - 15.02.2012

Bilindiği üzere Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Kilis İl Temsilcisi Osman BOYBEYİ, Bakanlık Müfettişi Cevdet Sezgin tarafından yapılan taraflı soruşturma sonucunda, 2010 yılı Temmuz ayında 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası ile cezalandırılarak, Şanlı Urfa’ya tayin edilmiştir.

 

BOYBEYİ halen Şanlı Urfa’da sürgünde bulunmaktadır. Hiçbir makul gerekçesi olmayan soruşturmanın dayanağı olarak, Kilis İl Temsilcisi olarak Osman BOYBEYİ’nin bir siyasi parti toplantısına katılmış olması gösterilmektedir. Ancak siyasi parti toplantılarına ve özellikle de iktidar partisi kongrelerine ve toplantılarına katılan yandaş sendikanın üyeleri veya temsilcileri ile diğer sendikaların üye ve temsilcileri için bu fiil suç olarak kabul edilmemektedir. İşte bu çifte standarda sağduyu sahibi bir insanın isyan etmemesi mümkün değildir. Bu aynı zamanda zulümdür. Dinimize göre “Zulme Rıza Küfürdür”.

Biz Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen olarak, sendikalar demokratik kitle örgütleri olduklarından, her siyasi parti toplantısına katılır, temsilci gönderir ve bir sivil toplum örgütü olarak toplantıda görüşlerini de açıklayabileceğini düşünüyoruz. Çünkü sendikaların yaptıkları iş ve işlemlerde muhatapları siyasi partiler ve bürokrasidir. Sendikalar ve sendikacılar için yasak olan; siyasi faaliyet yapmaktır. Siyasi partilerin toplantılarına katılmak yasak kapsamında değildir ve böyle bir yasaklama sendikal faaliyeti engellemek anlamına gelecektir. Bu ise, Türk Ceza Kanunun 118 inci maddesine göre suçtur. Sendika temsilcilerinin siyasi partilerin toplantısına katılmaktan dolayı cezalandırılamayacağına dair Danıştay kararları da bulunmaktadır.

 

Kaldı ki, yandaş sendikanın pek çok üyesi siyaset akademisine katılarak, diplomaları bizzat siyasiler tarafından verilmiştir. Yine yandaş sendikanın pek çok temsilcisi bölge milletvekilleri ile ortak açıklamalara imza atmıştır. Benzeri faaliyetleri hız kesmeden devam etmektedir. Nitekim en son örneklerinden biri de iktidar partisinin 24 Aralık 2011 tarihinde yapılan Pendik ilçe kongresine, Pendik İlçe Milli Eğitim vekil Şube Müdürü Yıldırım DEMİRCİ katıldığı halde bugüne kadar herhangi bir kovuşturmaya tabi tutulmamasıdır.  Bu çifte standart yaklaşım bir hukuk devleti olan ülkemize yakışmamaktadır. Bu anlayış ülkemizde yandaşlara başka hukuki normların uygulandığının çok net bir göstergesidir. Söz konusu Türk Eğitim Sen olunca, başkasına hak olarak görülen Türk Eğitim Sen’e yasak olarak değerlendirilmektedir.

Bakanlık Müfettişi Cevdet SEZGİN’in tavrını merakla bekliyoruz. Sayın SEZGİN Devlet memuru olan birisinin bu tür toplantıya katılması 657sayılı Kanun’un 125.maddesinde belirtilen disiplin suçu kapsamına girmemekte midir? Giriyorsa ne diye beklenmektedir? Yandaş sendikanın üyeleri ve temsilcileri bu tür suçlardan muaf oldu da bizim mi haberimiz yok? Eğer suç değilse Kilis il temsilcimiz neden hala Urfa’da sürgündedir? Sayın Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden bu konuda açıklama bekliyoruz.

 

         Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

M. Hanifi Bostan
Exit mobile version