Kelli felli bir adam, etrafında toplanan kalabalığa şöyle söylüyor, “TRT 6 kurulunca ülke bölünür, diyorlardı. Ülke bölündü mü? Bölünmedi.”
Hadi birde ben sorayım “Dün Osmanlı İmparatorluğu, kaç kilometre kareydi?” 22 milyon. Şimdi (Osmanlı bakiyesi Türkiye) kaç kilometre? 780 bin kilometre kare. Dün Avrupa kıtasının iki katı, bugün Avrupa kıtasının12’de biri. Yani Osmanlı İmparatorluğu 25 defa küçülerek 22 milyon kilometre kareden 780 bin kilometre kareye düşmüş.
Bugün Avrupa’da bağımsız birer devlet olan Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Avusturya, Mekodonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Hırvatistan dün Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde değil miydi? Yalnız bunlar mı? Asya kıtasından İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Suudi Arabistan ve Yemen, Afrika kıtasındaki Mısır, Libya, Tunus ve Cezayir Osmanlı’ya ait değil miydi? Tüm bu devletler dün Osmanlı’nın ya bir şehri veya eyaleti değimliydi?
Altını çizerek tekrar soruyorum. Avrupa, Asya ve Afrika’daki bu devletler dün Osmanlı sınırları içinde değil miydi? Ne oldu da bu topraklar Osmanlı’nın dışına çıktı? Utanmamadan ve sıkılmadan “TRT 6 kuruldu ülke bölündü mü? Bölünmedi” diyenlere soruyorum. Osmanlı İmparatorluğu haritasını önüne koy. Bak bakalım Osmanlı bölünmüş mü bölünmemiş mi?
Niye bölündü Osmanlı? Halka zulüm yapıp eziyet mi etmişti? Hayır. Osmanlı tabasının bir tekine bile dokunmadı. Halkın ne diline ne dinine karıştı. Kimseye ırk ayrımı yapmadı. Bey yaptı, paşa yaptı. Hekimbaşı, mimar başı yaptı. Bakan yaptı, elçi yaptı… Kimseyi sömürmedi, asimile etmedi. Kimseyi köleleştirmedi, yok etmedi.
350 yıl dünyanın en büyük imparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğu 650 yıl yaşadı. 100 yılda çöktü. İmparatorluğun çöküş sebepleri ise aydınların ortaya attığı Islahat, Tanzimat gibi yenilik ve yenileşme hareketlerinden geldi. Kimi Avrupa, kimi medeniyet dedi. Problem çıkaran eşkıyayı bey, ayaklanan şehri özerk yaptı. Savaşta kazandı masada kaybetti. Her yenileşme Osmanlıdan bir parça götürdü. 3 kıtaya hükmeden imparatorluk küçüldükçe küçüldü.
Gelelim bugüne. Bugünkü mantık dünden farklı değil. “Bize bir şey olmaz” Baş edemedik bey yapalım. Baş edemedik eyalet yapalım” Hayır misakı Milli sınırlarımızdan bir çakıl taşı vermeyiz. Halk sizden iş istiyor, aş istiyor. Halkı düşünüyorsanız hak ve adaletten bahsediyorsanız emriniz altındaki işçi ve memurun maaşını asgari yaşam sınırı olan 2500 liraya çıkartın. Halkı düşünüyorsanız her köye okul, her köye sağlık ocağı ve her köye iş götürünüz. Bölgeyi atölyelerle fabrikalarla donatın. Tarımı, hayvancılığı destekleyin. Bir poşet makarna, on torba kömür yerine vatandaşa iş verin.
Farklılıkları ortaya çıkarmak ve derinleştirmek bir bölünme operasyonudur. Bu böl, parçala yut denklemidir. Masumane gibi görünen; Açılım, Demokrasi, Kürt hakları, Ana dilde eğitim. Kürtçe TV, Yerel yönetimler, Federasyon, Eyalet, Kürt Enstitüsü gibi talepler; bir Kürt Devleti yaratma çabasıdır. Bu operasyonun şefi ABD uygulayıcıları da yerli işbirlikçilerdir.
Rusya’nın parçalanması, Yugoslavya’nın ve Irak’ın bölünüşü olayın ciddiyeti ve vahametini gösteren birer örnektir. İleriyi görmekse biraz emek ister.
M. Nazım Telli
