Kurumsal kimlik oturmaz ise kişisel mücadele devreye girer.

Yayın: 13:40 - 02.09.2012
Güncelleme: 13:40 - 02.09.2012

Topluma hizmet etmek üzere oluşturulmuş bir resmi kurumda, eğer kurumsal kimlik tam olarak oluşturulamamış ise kişisel beceriyle idare edilmeye çalışılır.

Bu durum Kartal Belediyesinin bugünü için söylenebilecek bir tespit. Kurumsal anlamda sistemli bir yönetim sergilenemezken, her konu üç buçuk sene geçtiği halde hala en tepedeki yönetici olan başkanda toplanıyorsa daha ne beklenebilir ki?

 

Kartal Belediyesi aile şirketi gibi bir anlayışla yönetilmektedir. Kurumsal ve sistemli bir yönetim anlayışı oturtulsaydı bugün şikayet eden bir makam olmaktan kurtulabilirdi belki.

Bir başkan seviyesinde olan adam her olur olmaz konular hakkında o makama yakışmayan açıklamalar yapıyorsa durup düşünmek gerekir. Yani bir bürokrat her konuda ve her mikrofon uzatana açıklama yapmak zorunda değildir. Eleştiriye tahammül yok denecek kadar az.

 

Devlet yönetiminde ispiyoncular ve ajanlarla çalışmayı ön planda tutmak özgüven eksikliğinden kaynaklanır diye düşünüyorum.

Yani ne gerek var, her ortamda ajan bulundurmak, kim ne yapmış kim ne demiş, herkesi takip altına almak yerine halka daha faydalı hizmet yapmak için ne yapabiliriz diyerek çaba harcansa çok faydalı olur…

 

Sonuç ortada, 3.5 yıl geçti, ortada elle tutulur kayda değer bir hizmet yok. Birde bunun yanı sıra toplumun büyük bir çoğunluğuyla çatışma içinde bir tutum. Kartal Belediye Başkanı makamını temsil eden sayın Başkan kentin mülki amiri olan Kaymakam dahil halkın bir çok kesimleriyle tartışma içinde bir ilişki sürdürmektedir.

 

Eski belediye başkanı Arif Dağlar’ı belediyeye borç bıraktı diye eleştirirken bugün belediyenin borcu o dönemden daha fazla durumdadır ve işin ilginç yanı da hizmet adına bir şey yapılmamıştır. Arif dağlar borç yanında kasada da mülkiyeti belediyeye ait arsalar bırakmıştı. Şimdiki belediye bu arsaları sattı. Kalıcı yatırım yapılmadığı gibi bugün personel ücretlerinin ödenmesinde dahi zorluk yaşanmaktadır.

 

*Kartalspor ile başlayan sorunlu süreç hala devam ediyor.

 

*Yerel basınla kavgalı bir tutum, sorunlu bir dönem.

*Siyaseten bakarsan mensubu olunan parti tabanı ile sürtüşme halinde bir belediye anlayışı. Seçim kazanılmasında emek sarfedenler o dönemki istikrarlı olarak üç dönem yönetimde olan ilçe teşkilatı ile seçim sonrası başlayan kavga gürültü neticesinde seçimi kazanmak için emek verenler belediyeye yaklaştırılmadı.

 

Caddeyi güzelleştireceğiz diye başlayan Hamam Sokak ise, birileri “Sokakta Hayat Var” derken, gelinen noktada “sokakta büyük sorun var, huzursuzluk var’a dönüştü. Esnafın huzurunu kaçıran barlar sokağına dönüştürme girişimi bile başlı başına büyük bir sorun.

 

Kentsel dönüşüme karşı durularak seçim kazanıldı, sonrasında ise kentsel dönüşüm savunulur oldu, karşı duranlar ber taraf edildi.

Yani dün öyleydi bugün böyle ne yapalım, işinize gelirse…

Kenan GÜLERCİ
Exit mobile version