Başbakanı Dinlerken Sağlıkçılar Ne Düşünsün?

Yayın: 08:26 - 08.10.2012
Güncelleme: 08:26 - 08.10.2012

Bir gün biri Hz. Ali efendimize sorar.

– Ya Ali; Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer döneminde her şey daha güzel, daha iyi ve daha huzurlu idi. Hz. Osman ve senin döneminde neden aksi durumlar oluyor.

İşte bugünkü sorunlarımızın sebebi de, çaresi de Hz. Ali’nin cevabında gizli. Hz Ali Efendimiz de cevaben der ki

– Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in yanında ben ve Hz. Osman gibi doğruları dile getiren, hatalarını söyleyen, dürüst, cesur ve akıllı adamlar vardı bizim yanımızda ise sizler varsınız. Ne bekliyorsunuz ki?

Şimdi ben Sayın Başbakanı ve de Sayın Sağlık bakanını dinlerken etraflarında onlara doğruları söyleyen birileri var mı, yok mu merak ediyorum. Aslında merak da etmiyorum çünkü her şey ortada.

Gelelim asıl derdimize; dün bir hastane açılışında Sayın Başbakanı dinlerken birçok kişi gibi ben de biraz da sağlık çalışanları tarafından olaya bakmasını ve bu gözle bir şeyler söylemesini bekledim.

Sayın Başbakan; Hele benim bir vatandaşım bir hastaneden geri çevrilsin, görün bakın neler oluyor diyerek en tepeden en alta bütün sağlık çalışanlarına gözdağı verirken ve de sağlıkçılara hala güvenmediğini ortaya koyarken, halka da ben sonuna kadar arkanızdayım rahat olun mesajını verdi.

Sayın Başbakan böylesi yerlerde konuşurken sağlıkta hastaların yanı sıra bir de koca bir sağlık teşkilatının, doktorların, diş hekimlerinin, yardımcı sağlık personelinin olduğunu unutuyor ve aslında bu durum sağlıkçılar için çok da iyi olmuyor.

Bugün sağlıkta çok iyi bir noktaya geldiysek ki çok iyi gelişmeler olduğunu hepimiz görüyoruz bunu kim sağladı, yapılan iyi şeylerin gerçekleştirilmesinde sağlık personeli rol oynamadı mı? Hastanelerde fedakârca çalışanlar, hastalardan dayak yiyenler, öldürülenler, hakaretlere maruz kalmalarına rağmen hala çalışanlar kimler? Başka bir ülkeden mi birileri gelip çalışıyor?

Neden bu başarı siyasetçilere atfedilir de, doktorlara, sağlık personeline bu başarı için teşekkür edilmez, onlar uzakta tutulur ve de sanki sağlık personeli hep kötüymüş gibi her fırsatta tehdit edilir anlaşılamaz.

Ben ve bütün hekimler dün Sayın Başbakan’dan sağlık personeline gözdağı verirken halka da bakın bu hekimler benim hekimlerim, personel benim personelim herhangi biriniz bir sağlık çalışanına saygısızlık eder, saldırır, hakaret eder, bıçak, silah çeker ve de öldürürseniz karşınızda beni, bu devleti bulursunuz demesini bekledik.

Bu ülkede herhangi bir meslek ele alın, öğretmenlerden, mühendislere, doktorlardan siyasetçilere ülke nüfusunun yüzde kaçı hain, sahtekâr, menfaatperest ve para için yapmayacağı şey yoksa sağlıkçılarda da oran aynıdır.

Siyasetçilerde bu vatanın evladı, sağlıkçılar da, diğerleri de. Sağlık çalışanları; Sağlık Bakanından alın hasta bakıcısına kadar farklı bir yerlerden mi geldiler?

Ayrıca unutmayın; bizler sizlerin başınıza nasıl ki eski siyasetçilerin hatalarını kakmıyorsak, sitem etmiyorsak, sizler de artık on birinci yılınıza girerken eski doktorların hataları sebebiyle bizlere vurmayın, bizleri üzmeyin.

Bu sebeple geçmişte veya günümüzde hastaları ezen üzen zalim hekimler varsa bulun onların üzerine gidin, onlara zulmedin kabul ama her sağlıkçı aynıymış gibi konuşur ve davranırsanız bu adalet olmaz. Sanırım derdimiz anlaşılmıştır, arife tarif gerekmez derler.

Ayrıca Sayın Başbakanın, Sayın Sağlık Bakanının sağlıkta olan iyi şeyleri gördükleri ve bununla haklı olarak övündükleri gibi yapılan bu iyi şeylerin çok kısa sürede mahvolmasına sebep olacak olan Sağlıkta Performans Sistemi’nin

– Sağlıkta açtığı büyük yaraları,

– Ahlakıyla ve de namusuyla çalışan hekimlere verdiği ıstırabı,

– Sebep olduğu sahtekârlıkları,

– Millete ve hazineye verilen zararı,

– Sağlık çalışanları arasında sebep olduğu problemleri

– Bu uygulamanın sebep olduğu zulmü de görmeleri gerekiyor.

Hastalar olayın farkında değil, bilincinde değil haklı olarak iyi şeyler olduğunu sanıyor. Diğer yandan namusuyla, Allah korkusuyla çalışan binlerce sağlık çalışanı gibi ben de bu sistemin sıkıntılarını görüyor ve artık kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.

     Prof. Dr. AHMET BERHAN YILMAZ

 

Ahmet Berhan Yılmaz
Exit mobile version