Doktorlar, Hastalar, Performans Gerçeği veya Kanuni’den Hakkın Alır Karınca!

Yayın: 09:35 - 15.10.2012
Güncelleme: 09:35 - 15.10.2012

Yazıma Sayın Başbakan’ın bu hafta sonu okuduğu Kanuni’nin Ebu Suud Efendi ile arasında geçen şiirsel soru – cevabıyla başlayarak yazımın bu bağlamda okunmasını ve bu gibi söylemlerin lafta kalmamasını dileyerek başlıyorum.

Soru (Kanuni Sultan Süleyman)

Meyve dalına konsa bir karınca,

Vebali olur mu karıncayı kırınca?

Cevap (Ebu Suud Efendi)

Yarın Hak divanını kurunca,

Kanuni’den hakkın alır karınca.

Bir meyve dalındaki karıncanın bile hakkını kendinden alacağını bilen Sayın Başbakana ve onun emrinde çalışan yetkililere bütün iyi niyetimizle sesleniyoruz.

Her bir insan gibi bizler de iyi niyetli ve toplum yararına yapılan her hizmetin arkasındayız, fakat iyi niyetle başlasa bile amacından saptırılan sistem arızalarını dile getirmek boynumuzun borcudur.

Bildiğimiz gibi “Allah’ın hatırından daha önemlisi yoktur ve de milletin hakkını korumak veya haksızlıkların önüne geçebilmek için doğru bildiğini, gördüğünü söylemek de her mümin için Allah’ın emridir”

Bu sebeple, yapılan haklı ve yapıcı eleştirilere Allah rızası için teşekkür edeceği yerde düşmanca, kişisel veya siyasi olarak yaklaşanları Allah’ın adaletine havale ediyorum.

Eğer ahirette bizi Allah’ın değil de bu dünyada peşinden koştuklarımızın sorgulayacağına, kıyamet günü cezamızı onların vereceğine, cennete veya cehenneme onların koyacağına inanıyorsanız diyecek bir şey yok, siz bildiğiniz yoldan gidiniz.

Bizler gördüğümüz, düşündüğümüz, yazdığımız her şey doğrudur iddiasında değiliz ama birileri de artık bu seslere kulak vermeli, dürüstçe çalışmak isteyen insanları dinlemelidir.

Şimdi soruyorum;

Biz doktorlar ve özellikle sağlıkçı öğretim üyeleri;

Ne yapalım?

Öğrencilerimizin iyi birer insan, iyi birer hekim olabilmeleri için gösterdiğimiz çabayı bir kenara atarak puan peşine mi koşturalım?

Puan alamayacağız diye öğrenci derslerine girmeyelim mi?

Doktora ve uzmanlık yapan araştırma görevlilerini yetiştirmeyi bırakıp puan mı kovalayalım?

Araştırma yapmayalım mı?

Yayın ve de proje hazırlamayalım mı?

Dünyada olan gelişmeleri takip etmeyelim mi?

Sadece birileri böyle istiyor diye bizler de günde 150 – 200 hasta muayene ederek sırf puan için hastaları ve kendimizi mi kandıralım?

Sadece üç beş kuruş daha fazla para kazanacağız diye yukarıda yazdığım kandırmacayı yaşamak istemeyenler haksız mıdır?

Bu ülkenin doktorları ve sağlık çalışanları adına soruyorum.

Ne yapalım?

Hastaları sadece ve sadece performans puanı olarak mı görelim?

Sırf puan için gereksiz tanı ve tedavi metotları mı uygulayalım?

Hastalarımıza, sırf puan alabilmek adına, gereksiz müdahalelerde mi bulunalım?

Şimdi soruyoruz, Neden?

Sağlık hizmetlerinde, verilen hizmetin kalitesine ve tedavi başarısına değil de halkın sağlığına zarar verilse bile sadece muayene edilen hasta sayısına bakılıyor?

Neden?

Ben başarısız tedavilerim sonrası sorgulanmıyorum da, sırf kaliteyi korumak, ahlaklı çalışmak ve hastalarıma faydalı olabilmek adına dürüstçe çalıştığımda “birilerine göre daha az hasta baktığım için” bir şekilde cezalandırılıyorum?

Dünyanın bütün ülkelerinde sağlık uygulamalarında bilinir ki;

– Sağlık hizmetlerinde performansa göre ücretlendirme hastalara ve devlete zarar vermektedir.

– Hasta sayısına, ameliyat sayısına, işlem sayısına göre yapılan ödeme yanlıştır. Çünkü gerek ülkemizdeki, gerekse dünyadaki uygulamalar göstermiştir ki;

Ne kadar hasta o kadar para (Performans Sistemi) sisteminde;

– Hizmetin kalitesi değil, sadece sayısı önemli hale gelmektedir,

– Her bir hastaya ayrılan zaman azalmaktadır.

– Performansa göre ücret sağlık harcamalarını artırmaktadır.

– Puan için; tanı ve tedavi adına yapılan gereksiz girişimlerin sayısı artmaktadır.

– Puanı az olan, fazla vakit alan, riskli uygulamalardan kaçınılmaktadır ve bu hastalar hemen sevk edilerek açıkça baştan savılmaktadır.

– Hatalı tanı ve tedaviler sebebiyle hastaların hastanede kalma süresi ve doktora gitme sayısı artmaktadır.

– Bu sistem koruyucu hekimliği yok saydığı veya gerekli önemi vermediği için genel toplum sağlığı kötüye gitmektedir.

Bu konuda dünyada ve ülkemizde yapılan istatistiklere diğer yazılarımda yer vereceğim ve görülecek ki iyi niyetle başlatılan performans sistemi artık hem hastalara, hem doktorlara, hem diğer sağlık personeline hem de devlete zarar vermektedir.

Şu iyi bilinmeli ki performans sistemi; Adaletten, haktan, hukuktan tamamen uzak olmasının yanı sıra Sayın Başbakanın da haklı olarak karşı olduğu ve sıkça dile getirdiği; vatandaşı soyan, eli vatandaşın cebinde olan, vatandaşı kapıdan kovan, vatandaşı köle ve para kaynağı gibi gören hekimlerin önünü açmış, onların yıllardır zaten yaptıklarını legalleştirmiştir.

Kısaca sağlıkta hepimizi memnun eden doğru ve büyük değişimler performans sisteminin verdiği zararlar nedeniyle kısır kalmış ve anlamını yitirmiştir.

Prof. Dr. AHMET BERHAN YILMAZ

 

Ahmet Berhan Yılmaz
Exit mobile version