SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel

Devletin Sadık Kulları ‘Çiçek Olun’!

Yayınlanma:
ABONE OL

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın’ın yaptığı açıklamada;

Hayatımda en az katlanabildiğim şey, kutsallığın karikatürleştirilmesi ve saygıya karşı saygısızlık olmuştur. Biliyorum, hastalıklarından kurtulamıyor, saygılı olmakta zorlanıyor ve saldırmadan da duramıyorlar. Nietzsche’nin “Öyleleri vardır ki, eğer hastalıkları tedavi edilirse ölürler. Çünkü hastalıkları hayatta sahip oldukları tek şeydir” sözünün tam da bu güruhu tarif ettiği geliyor aklıma. Kendi kendime boş ver, ‘saygısızlık yapan ne kadar değerliyse saygısızlığı da o kadar değerlidir’, muhatap alma diyorum.

Hoşa gitmeyen davranışı, hakareti karşılıksız bırakmanın, içine atmanın ‘hazmetmek’ olduğunu bildiğim için hazmedilemeyecek zırvalıklara karşı bizim oraların “Haddini bilmeyene haddini bildirmek, yetim çocuğa elbise diktirmek kadar sevaptır” tabiriyle karşılık verirken, ağzı bozuklara “Edebim el vermez edepsizlik edene… / Susmak, en güzel cevap edebi elden gidene” de ve geç diyen arkadaşlara hak vermeden de edemiyorum. Her defasında edepsizliği elden bırakmadıkları için “Kalmamış ar ve haya; gitmiş edep, sizlerden / Edepsizlik’ utanır, şimdi Edepsizlerden!..” diyerek, oturun oturduğunuz yerde açtırmayın insanın ağzını ‘çiçek olun’ diyorum. Başlıktan hareketle, hangi devletin sadık kulu diye soranlar olacaktır. Onu da okuyanların ferasetine bırakıyorum.

12 Eylül’ün kördövüşünde sebep oldukları masumların vebalini kısa sürede üzerlerinden atarak sermaye yaptıkları kanlar üzerinden rant devşirip, kaset çekenler unutmasın ki küçükken topu inşaata kaçanların fotoromanları yayınlandı demek geçiyordu içimden. Eşi başörtülü cumhurbaşkanı seçilecek diye ortalığı karıştırmak isteyen paşalardan ‘sufle’ alanlar diye başlayıp okkalı bir cevap vermeyi düşündüm. Fakat sağduyulu üyelerinden ve milletten aldıkları cevapla sendeleyenlerin, dün ‘ya sağcısın ya solcusun’ diyerek kamplaştırdıkları insanlar tarafından ‘yok bunların birbirinden farkı, al birini vur ötekine’ diyerek ayrılmalarının öfkesini yenemediklerini gördüm. Dünkü hasımlarla şimdi hısım olup, omuz omuza stratejik düşman Eğitim-Bir-Sen’e saldırmaya devam edenlere ‘gazanız mübarek olsun’ deyip pandoranın kutusunu açmayı düşündüm ve ‘la havle’ çekip vazgeçtim.

Sendikacılık adına söyleyecek sözleri kalmayanların varlık sebebimiz olan din ve değerler üzerinden dine de, değerlere de zarar verecek tarzda salya fırlatıp samimiyet testine tabi tutmaya çalışmalarını irdelemek,  “kilise çanı-şarap-papağan” üçlemesi ile dindar geçinenler cevabı yazıp, bırakın kahramanlık öykülerini biz sizin cemaziyel evvelinizi de biliriz demeyi düşünüyordum. Konu, en temel insan hakkı olan inanç hürriyetinin vazgeçilmez parçası olan başörtüsü olduğu için ‘siz haklısınız’ demeden ben vatan-millet-mukaddesat sermayesi üzerinden seslenenlere ‘hodri meydan’ diyor, alana davet ediyorum.

Malazgirt’te, Miryakefalon’da, Çanakkale’de, Büyük Taarruz’da, hatta Kerbela’da Hz. Hüseyin’in yanında gösterdiğinizi varsaydığınız gayret ve kahramanlığınızı neden başörtüsü mağdurlarının özgürlük feryatlarını duyurma ve haklarını teslim etme konularında da göstermiyorsunuz?

Milli meselelerde muhalif siyasi partilerin bile hükümete destek olduğu biliyoruz. Yakın geçmişten buna birçok örnek sayabiliriz. Hükümetin kamuda kılık kıyafet konusunda özgürlüklerden yana bir niyet içinde olduğunu düşünüyorsanız, “neden hükümete özgürlüklerin sınırlarını genişletme konusunda kamuoyu desteği sağlamak yerine, bunu yapmaya çalışanlara köstek oluyorsunuz” diye soruyor; samimi olduklarını anlatmakta zorlananlara, “bırak köstek olmayı, hadi ‘Halep oradaysa arşın burada’, destek olun” diyorum.

Yeter ki bu sorun çözülsün. Kimsenin hatırlamadığı ama yaptıklarını iddia ettikleri “Başörtüme Dokunma!” eyleminin ötesine geçmelerini teklif ediyorum. ‘İstismar’ diyenlere, ızdırabı yaşayanın feryadı neden istismar olsun diye soruyorum. Kaldı ki, eğer öyleyse destek verirsin, herkes için serbestlik gelir, böylece eğer istismar söz konusuysa, başörtüsü istismar edilmekten de kurtarılmış olur!

Dinden geçinenler varsa, bu vesileyle sermayeleri de ellerinden alınmış olur. Yok eğer başörtüsünü ‘rant’ olarak düşünüyorsanız, buyurun rantı da, neması da sizin olsun.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde ‘Kamuda Başörtüsü Yasağına Hayır’ eylemimiz için ağababalarınız izin verirse ve yerseniz pazartesi günü sizleri alanlara bekliyoruz.

 

Ateşi Nemrut’tan korkar mı İbrahim olan,

Hodri meydan, hodri meydan…

 

İlgili Haberler

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Kartal Belediyesi Çocuk Meclisi 23 Nisan’ı Kutladı

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in öncülüğünde kurulan Çocuk Meclisi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağanı olan bu özel günü kutlayan minik meclis üyeleri, günün anlam ve önemine de vurgu yaptı. Kartal Belediyesi Çocuk Meclis üyelerine Başkan Gökhan Yüksel tarafından başarı belgesi takdim edildi. Kartal Belediyesi Meclis Salonu’nda […]

Basında Kartal
23 Nisan 2024
Başkan Gökhan Yüksel, Cevizlideki Balkon Çökmesiyle Alakalı İncelemelerde Bulundu

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, geçtiğimiz gün Cevizli Mahallesi Saraylar Caddesi’nde ani çökme sonucu yıkılan balkonun bulunduğu bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette, Başkan Gökhan Yüksel incelemeler yaparak, yapılan çalışmaları kontrol etti. Ekipler, en kısa sürede olay yerine geçti Olay, geçtiğimiz gün Kartal Cevizli Mahallesi Saraylar Caddesi’ndeki 5 katlı bir binada gerçekleşti. Binanın birinci katındaki balkon, büyük […]

Basında Kartal
23 Nisan 2024
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı admin See Full Bio

Basında Kartal
22 Nisan 2024
Başkan Gökhan Yüksel’den 23 Nisan Mesajı

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısı ile bir kutlama mesajı yayımladı. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’in yayımladığı mesajında şu ifadeler yer aldı: “Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizin açılışının 104’üncü yılını milletçe birlik ve beraberlik içinde kutlamanın gurur, mutluluk ve coşkusunu yaşıyoruz. Tarihimizde önemli bir dönüm noktası olan 23 Nisan […]