Maddenin üç hali olan sıvı, gaz ve katıya dönüşüp, yer yüzü, gökyüzü ve yer altında yol alan su tüm canlıların hayat kaynağıdır. Bitkimizi su ile büyütür, hayvanlarımıza su verir, kendimiz su içeriz.
Dünyanın %71’i, insan vücudunun da % 60’ı sudur. Deniz, buzul ve toprak altındaki sulardan oluşan dünya su miktarı: 1 milyar 395 milyon 500 bin kilometre karelik bir hacmi kaplıyor. İnsan oğlunda su miktarı, bebeklerde ağırlığının: %70’i, erişkinlerde: %60’ı, yaşlılarda ise: % 50’si kadardır.
Dünya ve insan için bu kadar önemli olan su nedir ve nasıl oluşmaktadır? Su, iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomundan oluşmakta, yer yüzü ile gökyüzü arasında dolaşarak sıvı, gaz ve katı haline dönüşmekte bu dolaşımda bir taşıma işlemi yapmaktadır.
Göl, nehir ve denizlerdeki sular; güneş ışığının etkisi ile ısınarak gaz haline geçip, buhar adıyla gökyüzüne çıkar. Atmosferde bulut adını alan su, bir süre dolaştıktan sonra yoğunlaşır. Kar, yağmur yada dolu olarak yer yüzüne düşer.
Yer yüzüne düşen su; yer üstü ve yer altından ilerleyerek göl, nehir ve denizle yeniden kucaklaşır. Deniz, hava ve kara arasında maddi ve manevi irtibat sağlayan su, bu dolaşımda hem kendisini hem de yer yüzünü temizler. Deniz, hava ve karadan aldığı hayati malzemeleri bir yerden öbür yere taşır.
Bitki, hayvan ve insanoğlunun vaz geçilmezi olan su; dünya yuvarlağında önemli bir alan ve ağırlık tutmasına rağmen bu suyun ancak % 1’i içilebilir sudur. Bu %1 insanoğlu için çok önemlidir.
Su savaşlarının çıktığı ve çıkacağı söylenen dünyamız her yıl 390 trilyon ton yağmur almakta, bu yağmurun 501 milyar metre küpü ülkemize düşmektedir. Bu miktar 75 milyon Türkiye için azdır. Su zengini ülkelerde bir yılda bir kişi 10 bin metre küp su kullanırken, Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı bin555 metre küptür.
Bu hesapla Türkiye su fakiri bir ülkedir. Suyumuza sahip çıkmalı, suyumuzu doğru kullanmalıyız. Bir atasözüne göre: “Sular kabarınca balıklar karıncaları yer, Sular alçalınca karıncalar balıkları yer.” Peki ya suyunuz yoksa.
Başıboş akıyor diye dere suyunu, dereden alıp 10 kilometre uzunluğunda bir boru ile bir yerden öbür yere taşırsak, O; 10 kilometrelik alandaki bitki ve hayvanlar suyu nereden bulur. Buradan alması gereken mineralleri su; nereden alır, su nasıl temizlenir?
Suyun deniz, hava ve kara üzerindeki seyrine müdahale etmek, Allah’ı kurduğu sisteme müdahale etmektir. Bu da yanlıştır.
