Maça her iki takım da hırslı ve istekli başladı. Ağırlıklı olarak orta saha mücadelesi şeklinde geçerken maçın en tehlikeli pozisyonu 17.dk.da Giresun adına kaçtı.
Kartalspor koşuyor, çabalıyor ama istenilen oyun üstünlüğünü bir türlü Girasunspor’a kabullendirip pozisyona giremiyordu. Kartal daha organize ataklarla derinlemesine çabuk oynasa sonuca gidebilecekken bunu ilk yarı bir türlü başaramadı.
İkinci yarıya hızlı giren Bordo-Beyazlılar 48.dk.da Burak’la öne geçiren golü buldu. Golden sonra Giresunspor girdiği az pozisyonu da değerlendiremedi. Sonraki dakikalar genelde ikili mücadele ve orta saha mücadelesi şeklinde geçti. İki takım da pozisyona girme sıkıntısı yaşadı.
Kartalspor’un en büyük kozu takımın koşması, ancak organize atak ve pozisyona girme sıkıntıları var. Bu eksiklikleri giderip daha sistemli çalışırlarsa takımın büyük başarılara imza atması işten bile değil.
Bu maçı seyrederken üzüntü ve sevinci bir arada yaşadım. Sevincim üç puanı almalarıydı. Üzüntüm ise yıllarca Kartalımıza mal olmuş ve 1. Lig’de yer almış takımımızı 2.Lig’de seyretmek oldu. Ama şu etapta yapılacak olan geriye dönük üzüntüleri dile getirmektense ileriye dönük hedefler belirlemektir. Bunun için de elden gelenin fazlası yapılmalı, tüm maçlardan zaferle çıkılmalı ve esas yeri olan 1. Lig’e geri dönülmelidir. Tüm kalbimle Kartalspor’a bundan sonraki bütün karşılaşmalardan galip çıkması dileğiyle başarılar diliyorum.
