Belgesel tadında kurban pazarı manzaraları

Yayın: 11:11 - 09.10.2013
Güncelleme: 11:11 - 09.10.2013

İstanbul’un kurban ihtiyacını karşılayan satıcıların ilginç hayat hikayeleri dikkat çekiyor
Türkiye’nin en batısındaki satıcı ile en doğusundaki satıcı aynı çadır altında buluşuyor
Kurban satıcıları hayvanları ile iç içe uyurken, yemeklerini de onların yanında yiyor

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala pazarlar hareketlenmeye başlarken, satıcılar 24 saat hayvanlarının yanından ayrılmıyor. Pazar Türkiye’nin en batısı Edirne ile en doğusu Van’dan gelen satıcıları buluştururken, kimisi türkü söylüyor, kimisi ailesinin fotoğraflarına bakarak hasret gideriyor. Kurbanlıklar ile iç içe uyuyan satıcılar, aynı çadırın altında yemeklerini pişiriyor, çaylarını içiyor.
Bayrama sayılı günler kala, İstanbul’da kurban pazarları hareketlenmeye başladı. Müşteriler pazarlara gelip kurbanlıkları seçerken, satıcılar ise 24 saat boyunca hayvanlarından ayrılmıyor. Geçtiğimiz yıllarda çadırlarını kendileri yapan, zor şartlar altında para kazanmaya çalışan satıcılar, şimdilerde ise adeta 5 yıldızlı kurban satış alanlarında hizmet veriyor. Bir an olsun kurbanlıkların yanında ayrılmayan satıcılar, aynı çadırın altında yemeklerini pişiriyor, çaylarını içiyor. Bazı kurban satıcıları nöbetleşe kurbanlıkları beklerken, bazıları ise gözlerini kırpmıyor. Saman balyalarının arasında hem çayını içen, hem yatan satıcılardan Erol Keskin, “Gece iki kişi duruyoruz. Gündüz müşteri ile ilgileniyoruz. Geceleri çay içiyoruz, yemeğimizi pişiriyoruz. Hiçbir şekilde hayvanlardan ayrılmıyoruz. Ayrılmak çok riskli. Burada yatıyoruz. Ailemizi tabi ki özlüyoruz” dedi.
Geceleri kurban satıcılarının en büyük keyfi ise, yanan ateşin yanında çay içerek türkü söylemek. Edirne ile Van’dan gelenleri birleştiren kurban çadırlarında hem Kürtçe, hem Türkçe türküler yankılanıyor. Türkülere diğer satıcılar da eşlik etmeyi ihmal etmiyor. Okulundan izin alarak kurbanlıklarını satmaya gelen 16 yaşındaki Yunus, “Lise 1. sınıfa gidiyorum. Burada hayvanlara bakıyorum. Memleketim Iğdır. Buradaki hayalim hayvanların hepsini satmak. Hayvanları satmak zorundayız. Burada okul harçlığımı çıkartıyorum. İzin aldım, bayramdan sonra gidip devam edeceğim” diye konuştu.

AİLE HASRETİ HER ŞEYİN ÖNÜNE GEÇİYOR
Kurban satıcıları, yanlarında ailelerinin fotoğraflarını taşıyor. Satıcılar, vakit buldukça eşlerinin ve çocuklarının fotoğraflarına bakarak hasret gideriyor. Ailelerine kavuşmak için bayramı iple çeken kurban satıcıları, 1 ay boyunca ayrı kaldıkları çocukları akıllarına gelince zaman zaman hüzünleniyor.
40 yıldır kurbanlık yetiştirip satan Edirneli Adnan Yiğit, “Çocuklarım ile beraber geldim. Burada günümüz malımıza bakmakla geçiyor. Hayvanlara nöbetleşe bakıyoruz. Çok güzel bir yer. Ben 40 senelik kurbancıyım, daha böylesine gelmedim. Hayvanlarımız çok rahat. Bu hayvanlar bizim Türkiye’ye armağanımız. Çiftçinin harmanı. Kurban işi bizim işimiz. İnşallah böyle gider” şeklinde konuştu.
Edirne’den gelen bir başka satıcı Nafiz Öztürk ise, “Günümüz hayvanlarla geçiyor. Müşteri bekliyoruz. Ailemizden 15 gün oldu ayrılalı, özlüyoruz. Daha önce çadırımızı köyden getiriyorduk. Artık her şey dört dörtlük. 3 tane evladım var, özlüyorum. Bayramın 2. gününe kadar buradayız” dedi.
Satıcılar arasında muhabbet ise hiç eksik olmuyor. Zaman zaman söylenen türkülerin ardından çay keyfi ile kahkahalar havada uçuşuyor. İSTANBUL (İHA)

Exit mobile version