Fişlemeyi Bırak, Öğretmene Saldırıyı Önlemeye Bak

Yayın: 11:11 - 17.12.2013
Güncelleme: 11:11 - 17.12.2013

Bana Bir Harf Öğretenin Kırk Yıl Kölesi Olurum” diyen Hz. Ali’nin anlayışı ile bugün geldiğimiz nokta arasında büyük bir çelişki bulunmaktadır. Son yıllarda büyük artış gösteren öğretmenlere yönelik şiddet ve saldırılar bunun en önemli göstergesidir. Neredeyse her gün eğitim ve bilim yuvalarımızda öğretmenler sözlü ya da fiziksel saldırıya uğramaktadır. Gün geliyor bir öğrenci öğretmeni bıçaklıyor, gün geliyor veliler ellerinde sopalarla öğretmenlere meydan dayağı çekiyor, gün geliyor öğretmenler velilerin döner bıçaklı saldırısı ile karşı karşıya kalıyor. Gün geliyor sokak zorbaları okul basıp öğrenci, öğretmen ve idarecileri yaralıyor ya da öldürüyor.

 

 

Nitekim dün iki defa İsmetpaşa Ortaokulu eli sopalı ve bıçaklı kişiler tarafından basıldı. Saldırganlar önce güvenlik görevlisinin boğazına bıçak dayayarak onu etkisiz hale getirdi. Sonra da okul müdürü Murat Özdemir ve mesai arkadaşlarına sopalarla saldırarak darp ettiler. Bu insanlık dışı saldırıyı yapanları ve okul idarecilerini ve öğretmenleri korumaktan aciz yetkilileri kınıyoruz.

 

 

Okul idarecilerine ve öğretmenlerimize yönelik bu çirkin, şiddet dolu ve aşağılayıcı hareketleri ve saldırıları kabul etmemiz, sineye çekmemiz asla mümkün değildir. Öğretmenlik mesleği kutsal bir meslektir. Kutsallığını da korumaya devam edecektir. Böyle alçakça saldırılar karşısında susulması, tepkisiz kalınması beklenemez.  Gün geçtikçe öğretmenlik mesleğini yıpratanlar bu olayları yok sayma anlayışından vazgeçmelidir.

 

 

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve bürokratlarının bu içler acısı ve düşündürücü saldırıları film seyreder gibi seyretmesi, öğretmenlere sahip çıkmaması, öğretmenlere yönelik şiddeti önlemek için acil eylem planı hazırlamaması üzüntümüzü bir kat daha artırmaktadır.

 

 

Milli Eğitim Bakanı; genç nesilleri yarınlara hazırlayan, öğrencilerini kendi çocuğu gibi sahiplenen, onların dertleriyle dertlenen, sevinçlerine ortak olan, yeri geldiğinde öğrencilerinin kalemini, defterini alan, onlarla ekmeğini paylaşan, büyük bir özveri ile görev yapan öğretmenlerimize ve idarecilerimize yapılan bu insanlık dışı muameleye daha ne kadar sessiz kalacaktır?

 

 

Milli Eğitim Bakanı ne zaman bu konuda önlem alınması için Bakanlığı en üst seviyede alarma geçirecektir?

 

 

Öğretmene yönelik şiddeti münferit olaylar gibi göremeyiz. Çünkü öğretmenler yıllardır sokak serserileri, öğrenci ve veli şiddetine maruz kalmaktadır. Bunun nedeni de; öğretmenlerin bir paçavra gibi kenara atılması, etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır.

 

 

Öğretmenleri çok maaş alıp, az çalışıyormuş gibi kamuoyuna lanse edenler, öğretmenlerin maddi ve özlük haklarını hiçbir şekilde savunmayanlar, sözleriyle öğretmenleri incitenler, onları küçümseyip, hor görenler okullarda öğretmene uygulanan şiddetin bir numaralı sorumlularıdır.

 

 

Okullarda öğretmenin etkinliği son yıllarda çok azaltılmıştır. Öğretmenler etkisizleştirilmiş ve yetkisizleştirilmiştir.

 

 

Öğretmene yönelik şiddeti önemsiz gibi görmek, bunu es geçmek önümüzdeki yıllarda okullarda şiddet olaylarının çok daha fazla artmasına zemin hazırlayacaktır.

 

 

Nitekim bugün; öğretmene şiddet artık moda haline gelmiştir. Sokak zorbaları, ellerinde sopalarla, bıçaklarla okul basmakta, öğretmenlere şiddet uygulamaktadır. Daha kaç öğretmenimiz saldırıya uğrayacak, daha kaç öğretmenimiz sokak serserilerinin terörüne kurban gidecektir?

 

 

Okullarda güvenlik önlemleri çok yetersizdir. Sokak zorbaları kesici aletlerle okula rahatlıkla girebilmektedir. Okulda can güvenliğinden yoksun olarak görev yapan öğretmenlerimiz, büyük bir korku ve panik içerisindedir.

 

 

Bugüne kadar öğretmene yapılan şiddete karşı önlem almayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm bu olan biteni seyretmesi ise son derece ürkütücüdür. Öğretmenine sahip çıkmayan, öğretmene uygulanan şiddete karşı duyarsız kalan, öğretmenleri her fırsatta rencide ederek, onları öğrenci ve veli karşısında değersizleştiren Milli Eğitim Bakanlığı ne zaman sorumluluğunu hatırlayacak, ne zaman harekete geçecektir?

 

 

Sokak zorbalarının, öğrenci ve velilerin öğretmenlere yönelik uyguladığı şiddet dalga dalga yayılmaktadır. Okulların güvenli alanlar haline gelmesi, öğretmenlerin kendilerini güvende hissetmesi, öğretmene yönelik şiddete son verilmesi için yetkililer bir an önce tedbir almalıdır.

 

 

Öğretmenin öğrenci üzerindeki etkisi artırılmalı, öğretmenleri hor gören yaklaşımlara son verilmeli, öğretmenleri itibarsızlaştıran uygulamalara geçit verilmemelidir. Eğitim yuvalarının şiddet yuvalarına dönmemesi, öğretmenlerimizin hayatlarının tehlike altında olmaması için tüm imkânlar seferber edilmelidir.

 

 

Sayın Başbakan da öğretmene şiddet konusunu mercek altına almalı, bu konuda gerekli talimatları vermelidir. Her okulda öğrenci mevcudu oranında kadrolu, eğitimli güvenlik personeli istihdam edilmelidir. Tedbir alınmadığı sürece benzeri birçok olaya tanık olacağımız ve benzer acıları yaşayacağımız açıktır.

 

 

Herkesi sorumluluğunu yerine getirmeye ve öğretmenlere sahip çıkmaya davet ediyoruz.

 

 

Özellikle Milli Eğitim Bakanına sesleniyoruz: Sayın Avcı, FİŞLEMEYİ BIRAK, ÖĞRETMENE

 

SALDIRIYI ÖNLEMEYE BAK.

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

 

İstanbul İl Başkanı

M. Hanifi Bostan
Exit mobile version