Bu yıl ‘İnsanlığın Geleceği’ temasıyla ikinci kez kutlanan 1 Mart Gelecek Günü, konusunun uzmanı isimleri, fütüristleri ve sürdürülebilirliği işinin merkezine koyan markaları buluşturdu.
Gelecek Günü’ne destek veren Unilever’in Türkiye Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cem Tarık Yüksel, “Geleceği öngörmek noktasından, geleceği şekillendirmek aşamasına geçmemiz gerekiyor” dedi.
Uluslararası üne sahip pekçok konuğun katıldığı etkinlikte, ünlü Fütürist Gerd Leonhard, üzerimize hızla gelen ‘Bilgi Tsunamisi’ karşısında nasıl davranmamız gerektiğinin ipuçlarını verdi.
Fütüristler Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen 1 Mart Gelecek Günü, Yeditepe Üniversitesi İnan Kıraç Konferans Salonu’nda kutlandı. Fütüristlerin ‘bayram’ diye adlandırdıkları ve ana teması ‘İnsanlığın Geleceği’ olarak belirlenen Gelecek Günü, uluslararası üne ve başarılara sahip Fütürist Gerd Leonhard, radyo ve TV programlarıyla İskandinavya’nın ve dünyanın önde gelen tanınmış fütüristlerinden Anne Skare Nielsen ve Future Navigator’un en parlak fütüristlerinden biri olan Louise Fredbo Nielsen’in yanı sıra gelecek ve sürdürülebilirlik ortak paydasında buluşan birçok yerli ve yabancı katılımcıyı bir araya getirdi.
“Gayri safi milli hasıla değil, gayri safi milli mutluluk…”
Gelecek Günü’nü iki yıldır destekleyen Unilever adına toplantıya katılan Unilever Türkiye Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel, “Yapmaya çalıştığımız, gelecek ile alakalı farkındalığı yukarıya çekmek ve geleceğin güzel şekillenebilmesi ve bunun sürdürülebilir-yaşanabilir bir gelecek olması için insanların düşünmeye başlayıp, katkıda bulunmalarını sağlamak. Geleceği bireyden, bireyi de içinde bulunduğu ekosistemden bağımsız düşünmek mümkün değil! Bugün, geleceği ve insanlığın geleceğini konuşmak üzere bir araya geldik. önemli olan şeyin sadece gayri safi milli hasıla değil, aynı zamanda, belki de daha önemli olarak gayri safi milli mutluluk olduğunu unutmamalıyız. ” diye konuştu.
“Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu aslında onu şekillendirmektir. Geleceği siz şekillendirmeye çalışırsanız o zaman tahmin edebilir hale geliyorsunuz” diyen Cem Tarık Yüksel, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün değişken, kaygan, karmaşık ve belirsiz bir dünyada yaşıyoruz. Nüfus hızla artarken buna paralel olarak iklim değişikliği hızlanıyor. Maalesef, su kaynaklarımız kıt, bir milyar insan aç ve 1 milyar insan da aşırı kilolu. Bu kadarla da kalmıyor, her yıl 1 milyondan fazla çocuk ishal nedeniyle ölüyor. Bu hızla tüketmeye ve dünya nüfusunu artırmaya devam edersek, bizi güzel bir geleceğin beklemediği çok açık. Bu bizim tahminimiz. Ancak mevcut verilere bakarak ‘Gelecek herhalde şöyle olacak’ demenin yetersiz kaldığı bir dünyada yaşıyoruz. Geleceği şekillendirmek için en az 5-10 yıl sonrasını öngörmek gerekir. İşte biz de Unilever olarak, 2010 yılının son aylarında yürürlüğe giren Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı ile bunu yapmaya çalıştık. 2020 yılının öngörülerini masaya yatırdık, o gün nerede olmamız gerektiğiyle ilgili kendimize hedefler koyduk. Fakat en önemlisi, daha iyi bir gelecek için, işimizi büyütürken çevresel etkilerimizi azalttığımız bir iş yapış felsefesi oluşturduk. Bu felsefe bizi geleceği tahmin etme noktasının ötesine, geleceği şekillendirmeye taşıdı.”
“Bilgi dönüşen dünyanın ‘petrolü’…”
Uluslararası üne ve başarılara sahip fütürist, şimdiye dek 5 kitaba imza atmış bir yazar ve etkileyici bir konuşmacı olan Gerd Leonhard da konuşmasında insanların dijital uygulamalarla yaşarken insani değerleri nasıl koruması gerektiği ve bilginin dönüşen dünyanın “petrolü” olduğunu vurguladı. Leonhard, üzerimize hızla gelen “bilgi tsunamisi” ve bunca gelişim ve değişime rağmen, para kazanmayı, mutlu olmayı, sağlıklı ve insan kalmayı nasıl başaracağımızın ipuçlarını da verdi.
