Ben Erzurum’um

Yayın: 08:16 - 10.03.2014
Güncelleme: 08:16 - 10.03.2014

Ben Erzurum’um hatırladınız mı?

 

Palandöken’in şehri,

 

Hani Allah, vatan ve millet sevgisinin anayurdu,

 

Hani Cumhuriyeti kuran şehir diye sırtını sıvazladığınız,

 

Hani Türk Milletinin sınır taşı, kalesi diye göklere çıkardığınız,

 

Halini arz edince de azarladığınız?

 

Hani sahipsizlik denince akla gelen ilk şehir.

 

Ben Erzurum’um tanıdınız mı?

 

Bu gün kurtuluş günüm, yine konuşacak birileri,

 

Anlatacak kahramanlıklarımı, Nene Hatun’u ve daha nicelerini,

 

Erzurum var ya Erzurum diyecekler,

 

Sayın, sayın cinsinden birileri,

 

Erzurum olmasaydı diyecekler, halimiz nice olurdu,

 

Bu şehir Cumhuriyeti kurdu,

 

Bu şehre her Türk çok şey borçlu,

 

Methiyeler dizecekler bana sabahlara kadar,

 

Ama kendileri de inanmayacaklar yalanlarına.

 

Ve onlar konuşurken ben gülümseyeceğim gözyaşlarıyla,

 

Çünkü hepsinin yalan olduğunu bileceğim,

 

Yıllardır söylenenler gibi,

 

Ve ben ağlayacağım,

 

Kimse bahsetmeyecek yoksulluğumdan, yoksunluğumdan,

 

Kimse bahsetmeyecek fakirimden, fukaramdan,

 

Kimse anlatmayacak dertlerimi, sıkıntılarımı,

 

Kimse dile getirmeyecek yalnızlığımı,

 

Hiç biri bahsetmeyecek benim çukurlarla dolu caddelerimden,

 

Hiç biri anlatmayacak çamurlarla dolu sokaklarımı,

 

Hiç kimse bahsetmeyecek tek kuruş geliri olmayan binlerce aileden,

 

Anlatmayacaklar işsiz, güçsüz, sokaklara düşmüş gençlerimi,

 

Ve üstelik utanmayacaklar beni düşürdükleri bu halden,

 

Hatta umursamayacak beni, konuşacak ve çekip gidecekler,

 

Başkanlarım, vekillerim, bakanlarım, bakmayanlarım,

 

Bak yine bir 12 Mart, bahar geliyor güya,

 

Her il bahara giriyorum diye sevinirken,

 

Ben, bütün kirliliğim, çöplerim, çakır çukur gövdem ortaya çıkacak diye utanacağım,

 

Utanacağım yollarımın, sokaklarımın halinden,

 

Üstelik beni bu hale getirenler, hem dövecekler derdimi anlattım diye,

 

Hem de ağlamama müsaade etmeyecekler ne dertlerime ne de yediğim dayağa,

 

Ben Erzurum’um hatırladınız mı?

 

Sizleri besleyen, büyüten, adam eden ve yolcu eden şehirim ben.

 

Uzaktan uzağa aşkla sevilen ama bir türlü yakınına gelinmeyen,

 

Bedeni sizlerin kalpleri kadar soğuk, ama kalbi sıcak olan şehir,

 

Ben Erzurum’um tanıdınız mı?

 

Yıllardır söylediğiniz yalanlarla aldattığınızı sandığınız,

 

Gelen herkesin ayağının altına yatan,

 

Ama yine de herkesin bir an evvel kaçmayı planladığı,

 

Ve de ilk fırsatta arkalarına bakmadan, bir Eyvallah denmeden kaçılan,

 

Hani, Ekmeği tuzsuz olan şehirim ben.

 

Ben Erzurum’um,

 

Tanıdınız mı?

 

AHMET BERHAN YILMAZ

 

 

 

Ben Erzurum’um hatırladınız mı?

 

Palandöken’in şehri,

 

Hani Allah, vatan ve millet sevgisinin anayurdu,

 

Hani Cumhuriyeti kuran şehir diye sırtını sıvazladığınız,

 

Hani Türk Milletinin sınır taşı, kalesi diye göklere çıkardığınız,

 

Halini arz edince de azarladığınız?

 

Hani sahipsizlik denince akla gelen ilk şehir.

 

Ben Erzurum’um tanıdınız mı?

 

Bu gün kurtuluş günüm, yine konuşacak birileri,

 

Anlatacak kahramanlıklarımı, Nene Hatun’u ve daha nicelerini,

 

Erzurum var ya Erzurum diyecekler,

 

Sayın, sayın cinsinden birileri,

 

Erzurum olmasaydı diyecekler, halimiz nice olurdu,

 

Bu şehir Cumhuriyeti kurdu,

 

Bu şehre her Türk çok şey borçlu,

 

Methiyeler dizecekler bana sabahlara kadar,

 

Ama kendileri de inanmayacaklar yalanlarına.

 

Ve onlar konuşurken ben gülümseyeceğim gözyaşlarıyla,

 

Çünkü hepsinin yalan olduğunu bileceğim,

 

Yıllardır söylenenler gibi,

 

Ve ben ağlayacağım,

 

Kimse bahsetmeyecek yoksulluğumdan, yoksunluğumdan,

 

Kimse bahsetmeyecek fakirimden, fukaramdan,

 

Kimse anlatmayacak dertlerimi, sıkıntılarımı,

 

Kimse dile getirmeyecek yalnızlığımı,

 

Hiç biri bahsetmeyecek benim çukurlarla dolu caddelerimden,

 

Hiç biri anlatmayacak çamurlarla dolu sokaklarımı,

 

Hiç kimse bahsetmeyecek tek kuruş geliri olmayan binlerce aileden,

 

Anlatmayacaklar işsiz, güçsüz, sokaklara düşmüş gençlerimi,

 

Ve üstelik utanmayacaklar beni düşürdükleri bu halden,

 

Hatta umursamayacak beni, konuşacak ve çekip gidecekler,

 

Başkanlarım, vekillerim, bakanlarım, bakmayanlarım,

 

Bak yine bir 12 Mart, bahar geliyor güya,

 

Her il bahara giriyorum diye sevinirken,

 

Ben, bütün kirliliğim, çöplerim, çakır çukur gövdem ortaya çıkacak diye utanacağım,

 

Utanacağım yollarımın, sokaklarımın halinden,

 

Üstelik beni bu hale getirenler, hem dövecekler derdimi anlattım diye,

 

Hem de ağlamama müsaade etmeyecekler ne dertlerime ne de yediğim dayağa,

 

Ben Erzurum’um hatırladınız mı?

 

Sizleri besleyen, büyüten, adam eden ve yolcu eden şehirim ben.

 

Uzaktan uzağa aşkla sevilen ama bir türlü yakınına gelinmeyen,

 

Bedeni sizlerin kalpleri kadar soğuk, ama kalbi sıcak olan şehir,

 

Ben Erzurum’um tanıdınız mı?

 

Yıllardır söylediğiniz yalanlarla aldattığınızı sandığınız,

 

Gelen herkesin ayağının altına yatan,

 

Ama yine de herkesin bir an evvel kaçmayı planladığı,

 

Ve de ilk fırsatta arkalarına bakmadan, bir Eyvallah denmeden kaçılan,

 

Hani, Ekmeği tuzsuz olan şehirim ben.

 

Ben Erzurum’um,

 

Tanıdınız mı?

Ahmet Berhan Yılmaz

 

 

 

Ahmet Berhan Yılmaz
Exit mobile version