Karabatak

Yayın: 08:10 - 29.08.2014
Güncelleme: 08:10 - 29.08.2014

Uçma yeteneğine sahip hayvanlara kuş, diyoruz. Çok sayıda ve çok güçlü kasları olan bu kuşlardan biri de karabataktır.
25-30 yıl önce kartal sahilinde sürüler halinde yaşayan karabatağı, bugün ne gören ne tanıyan var. . Deniz kıyılarındaki sığ sularda yaşayan karabatak, karga ile martı arasında bir kuştur. Karga gibi siyah renkte, martı gibi balık avcısı olan karabatak, karada solucan, denizde balık yiyerek beslenir.

 

 

Bu hayvana “Karabatak” ismini konması: Deniz üzerinde kuğu gibi süzülürken, bir anda suya dalıp, birkaç dakika sonra, beş on metre ilerden, gagasında bir balık ile su yüzeyine çıkmasıyla ilgilidir.

 

 

Ağzında diş bulunmayan karabatağın sindirim sistemi gaga ile başlar. Diğer organları: yemek borusu, kursak, taşlık, mide, ince ve kalın bağırsaktır. Karabatak, gagası ile yakaladığı yiyecekleri, yemek borusu aracılığıyla önce kursağa gönderir. Kursakta bir süre kalan yiyecek, yumuşadıktan sonra taşlığa, oradan da mideye iner. Diş görevi gören kursak yiyecekleri saklar ve yumuşatır.

 

 

Karabatağın, balık avlamadaki ustalığı ve sindirim sistemini bilen Çin ve Japon köylüleri, balık avlamak için yıllardan beri karabatağı kullanıyor. “Cormorant” adını verdikleri karabatağı bizim av köpeği “tazı” gibi eğiten Çin’in “Huangan” köylü balıkçıları, geçimlerini karabatakların yakaladığı balıklarla sağlıyor.

 

 

Kköylüler, karabatağın boynuna ve ayağına bir ip bağlamışlar. Ayağa bağladıkları ipin ucundaki kurşun, karabatağın uçup kaçmasını, boynundaki ip, yakaladığı balığın kursaktan aşağıya inmesini engelliyor.
Özet ile karabatak, suya dalıp, balığı yakalıyor. Balık gagadan aşağı kursağa düşüyor. Boyundaki ip sebebiyle kursaktan mideye inmiyor. Ayağında ağırlık olan karabatak, uçup bir yere kaçamayınca ister istemez kursağındaki balık ile sahibine dönüyor.

 

 

Çin ve Japon balıkçı köylüleri, karabatağı öylesine eğitmişler ki. Hemen her balıkçı da 15-20 karabatak var. Küçük bir kayık ile balığa çıkan balıkcılar, boyunlarında ipten halka, ayaklarında kurşun olan karabatakları denize salıyor, karabatak da hemen her denize dalışta ağzında bir balıkla su yüzüne çıkıp, yakaladığı balığı sahibine veriyor.
Uçabilme becerisi ve güçlü bir kas dokusuna sahip olan karabatak, neden köle gibi balıkçıya hizmet ediyor? Neden kaçıp özgürce yaşamıyor? Bunun iki sebebi var.

 

 

Bir: Karabatağın, ayağında uçup kaçmasını engelleyen bir ağırlık var. İki: karabatağın, boynunda halka gibi bir ip var. Bu ip sebebiyle yakaladığı balığı yiyemiyor. Biliyor ki balıkçı ona solucan vermez ise açlıktan ölecek. Karabatağın, yaşamak için yapabileceği tek şey sahibi ile uzlaşmak. O, sahibine balık yakalayacak, sahibi de ona küçük balık ve solucandan oluşan bir menü sunacak.

 

 

“Alan razı, veren razı” diyeceğim ama burada rıza falan yok. Bir tarafta güç ve bilgiyi elinde tutan 70 kiloluluk insan, diğer yanda 1 kiloluk karabatak var.İşte o karabataklar bugün yok. Ellerindeki ekmeği başkasına kaptıran karabatak, nesli tükenmekte olan kuşlardan biri. Siz siz olun elinizdeki ekmeği kaptırmayın.

MUSTAFA TELLİ

Mustafa Telli
Exit mobile version