Havaların güzel olmasını fırsat bilen Ahmet Şimşek İlkokulu öğretmen ve öğrencileri, okulun bahçesine çıkarak “Mendil Kapmaca”, “Elim Sende”, “Kutu kutu pense.”, “Yakan top.”, “körebe”, “İstop” gibi utulmaya yüz tutmuş sokak oyunlarıyla gerçek rekabet, heyecan ve keyif yaşadılar, güzel havanın tadını çıkardılar.
“Mahalle kültürünü okulda yaşatmaya çalışıyoruz.”
Oyunların, özellikle İlkokul öğrencileri için gerçek ve eğlenceli bir eylem olduğunu belirten öğretmenler, “Havalar güzel oldukça, öğrencilerimizle birlikte eskiden mahalle aralarında oynanan oyunları oynuyoruz ve onlara eski oyunların ne kadar güzel, heyecanlı olduğunu gösteriyoruz. Bu tür oyunlar, çocukların birlikte iş yapabilme yeteneklerini geliştirmeleri açısından da önemlidir. Aslında oyun, çocukları sokağa çağırıyor.
Oyun, çocuğun sanal dünya yerine, aktivitenin direk içine girmesini sağlıyor. Çocuklar günümüzde teknolojinin kucağına düştüler. Oyun alanları yok, mutsuz bireyler olarak yetişiyorlar. Özellikle şiddet içerikli bilgisayar oyunları çocuğu bireyselleştiriyor ve şiddete yöneltiyor. Çocukların kişisel gelişiminde oyun önemlidir ve çocukların, gerçek çocuk oyunlarından mahrum kalmaması gerekir. Oyunlar sayesinde hayatın ön provası yapılır. Bu nedenle bizler, mahalle kültürünü okulda yaşatmaya çalışıyoruz.” dediler.
“Çocuklar en çok oyun oynadıkları zaman öğreniyorlar.”
Bilgisayar Öğretmeni Adem Akosman ise, “Bilgisayarlar, tabletler ve akıllı telefonlar amaç dışına çıktı, çocuklar için oyun aracı oldu. Bunlardan yararlanmamız ve çocuklarımızın bunları kullanmasına izin vermemiz gerekir ama hiç biri çocuklarımızın serbest oyun zamanında oynadıkları oyuna değiştirilemez. Bilgisayar oyunları çocukları monotonlaştırıyor, yalnızlaştırıyor ve kolaycılığa yönlendiriyor. Çocukların, bilgisayar dışında da bir yaşamın olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Bu nedenle onlara, eskiden biz yetişkinlerin de doya doya oynadığı, nesillerdir insan gelişiminin doğal ve evrimsel parçası olan eski sokak oyunlarını öğretiyoruz ve birlikte oynuyoruz. Sokak oyunları ayrıca, öğretmen-öğrenci ilişkisini de kuvvetlendiriyor. Çocuklar sanılanın aksine en çok oyun oynadıkları zaman öğreniyorlar. Çünkü, beyni serbest oyun kadar harekete geçiren başka hiçbir şey yok.“dedi.
