Ak Parti 7 Haziran 2015 seçimleri neticesinde hükümeti kuracak yeterli çoğunluk elde edemedi. CHP zaten yerinde sayıyor, MHP’de oy oranını koruyor. Paralel örgüt ve ana muhalefet partisinin özverili desteğiyle HDP barajı aşarak meclise girdi.
Görünen tabloda, mevcut partilerin hiçbiri hükümet kurabilmek için yeterli çoğunluğu sağlayacak milletvekili sayısına ulaşamadı. Ak Partinin 13 yıllık iktidarı döneminde ülkemize kazandırdıklarını düşününce, bu kazanımlar miras yedi takımına göz göre göre bırakılamayacak kadar önemli kazanımlardır.
Ak Parti iktidar olduğu dönemlerde başarılı bir performans sergiledi mi? Evet ama… işte o (ama) dediğimiz kısmı ” Çözüm süreci” dir. Çözüm süreci aslında güzel bir projedir, devlet de bu hamlede üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmiştir bence. Bu konunun detayına girmeyecem, zira malum kürt sorununa devlet gereken adımları atmıştır. Sorun aslında ortadan kalkmıştır.
Devlet bu hamleyi yaparken öte yandan, silahlı terör örgütüne karşı gereğinden fazla taviz ve alan boşluğu vererek vatanını seven kürt halkını yalnız bıraktığını düşünüyorum. Silahlı terör örgütünün tehditleri karşısında sahipsiz kalan güneydoğu halkını yeterince güvence altına alamadığı için seçimlerde bu sonuç alındı. Adamlar bağıra bağıra tehdit ettiler, ve silah zoruyla sandıklarda istedikleri sonucu elde ettiler. Bu bölgede devletin gücü ve güvenilirliği nerede kaldı anlamış değilim.
Yani Ak Partinin ülke genelinde en yumuşak karnı bu konu oldu. Bu sorulara cevap vermekte hep zorlanıldı. Masum Kürt halkını, silahlı terör örgütünün baskısından devlet nasıl koruyacak? İşte bu sorunun cevabı verilemedi.
Tamam çözüm süreci güzel bir hamle idi ama, Ak Parti için asıl hedef genel seçimlerde kürt halkının takdirini ve oyunu almak değilmiydi, evet beklenti buydu fakat olmadı, olamazdı da…
Devlet güneydoğu bölgesini asker ve polisten arındırmış durumda, yani güvenlik güçlerini geri çekmiş olduğu bilinen bir gerçekti. Bu kadar alan boşluğu vermenin mantığını hala anlamış değilim. Çözüm süreci zarar görür diye devlet güvenlik güçlerini az da olsa neden geri çekerde alan boşluğu meydana getirir. Adamlar yol kesip kimlik kontrolü yapıyor halka baskı yapıyor, adam kaçırıyorlar. Sanki teröristlerden insaflı davranmalarını bekler hale gelindi.
Bu sebeple özellikle bu konudan dolayı Ak Partiye oy vermeyip MHP’ye oy veren çok sayıda seçmen var. Tartışmalarımız hep bu yönde sıkıştı kaldı.
Dolayısıyla bu seçim sonucunda da bir hayır vardır diyorum. Gönlümden geçen hükümet ise Ak Parti – MHP koalisyon hükümetidir. Bu sonuca baktığımızda Ak Parti 13 yıllık kazanımlarını, politik görüşlerinin zıt olduğu başka bir partinin yönetimine bırakarak heba etmeyecek etmemelidir.
Bu iş için en uygun partner MHP’dir
Ve Türkiye’yi 13 yıldır başarıyla yöneten Ak Partinin yumuşak huylu özelliğinin yanına birde şahin kanadı olmalı. Bu iş için en uygun partner MHP’dir. Ak Partiyle MHP’nin dünya görüşü olarak çok aykırı tarafları yok. Ak Partinin 13 yıllık devlet tecrübesinin yanısıra milliyetçi kanadı dahada güçlenecektir. Birlikte yeni bir hükümet kurmaları durumunda, güçlü bir hükümet olacağına inanıyorum. MHP kadrolarının da devlet tecrübesi kazanması için iyi bir fırsat olacaktır. Milliyetçi – muhafazakar bir hükümet olur. Bu koalisyona her iki partinin tabanı da sıcak bakabiliyor.
Ak Parti cephesi açısından ise yeterince adım attığı çözüm süreci konusunda bundan sonrası için hükümet ortağı MHP’nin tavrının önemli olduğunu dile getirerek noktayı koymalıdır. Yani karın ağrısı haline gelen çözüm sürecine noktayı koymalıdır artık.
Haydi Devlet Bahçeli ve Ahmet Davutoğlu Türk Milleti için sorumluluk alma zamanı. Kaybedecek zamanımız yok. Kurun hükümeti hayırlı olsun diyelim.
