Kudüs izlenimlerim

Yayın: 21:50 - 29.12.2015
Güncelleme: 21:50 - 29.12.2015

talat-yavuz-egitimbirsenEğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat YAVUZ, Kudüs ziyaretini kaleme aldı.

YAVUZ, “Kudüs; ilk kıblemiz, peygamberler şehri, göğe açılan kapı, mahşer günü toplanma merkezimiz. İnsanlığın Hz. Adem’den beri aktığı, her metrekaresine peygamber secde etmiş ve her metrekaresi şehit kanı ve sahabe gözyaşı ile sulanmış, peygamberlere ev sahipliği yapmış, işgaller yaşamış, kıyımlar görmüş mübarek belde. Yine işgal altında ve garip kalmış. Müslümanları bekliyor, sahip çıkılmayı bekliyor.

İşgalci İsrail’in insanlık dışı zulmü sınır tanımıyor. Artık sivil halkı da silahlandırmışlar ve tehlike anında vur emri verilmiş. Onların tehlike dediği, tamamen bir yargısız infaz süreci haline dönüşmüş. Kardeşlerimiz bir bir toprağa düşüyor. Tarih boyunca huzur bulmamış ve dünyaya huzur vermemişler. Müslüman mezarlıklarının üzerine müze, bar, otel yapmışlar. Yüksek tepeleri işgal ederek yerleşim yerleri kurmuşlar. Filistinlileri istedikleri yerden atmışlar.

Mescid-i Aksa’nın altına tüneller kazmışlar. Camileri bölmüş Sinagog yapmışlar. Burak Duvarını, ağlama duvarına çevirmişler. Uydurdukları yalanlarla kazı alanları belirlemişler. Adım adım Mescid-i Aksa’yı tamamen yıkarak, yerine hayal ettikleri tapınağı yapmak için fırsat kolluyorlar ve ellerine geçen her fırsatta bir adım daha ilerliyorlar.

Müslümanlar için üç kutsal mescitten birine, elleri sürekli tetikte, korkak Yahudi askerlerinin kontrolünde girmek gerçekten çok acı. Havaalanında giriş-çıkışlarda yaptıkları yetmezmiş gibi adım başı kontrol noktası ve adım başı tahrik. Mescide girişleri belirli zaman dilimlerine ayırmışlar. Yatsı namazından sabah namazına kadar tamamen kapalı tutuyorlar. En küçük bir olayda, ilk yaptırım girişleri kapatmak oluyor. İsrail’in zulmü anlatmakla bitmez.

Tarih boyunca Kudüs’e hakim olmak güç ve kudretin ifadesi olmuş. İsrail, arkasına aldığı güçle bugün yaptığı çılgınlığın bedelini bir gün mutlaka ödeyecektir. İslam alemi Kudüs’e, her zamankinden daha çok sahip çıkmalıdır. Filistin davasının sembol isimlerinden Şeyh Ahmet Yasin’in; “Allah’ım, ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum.” feryadını yüreklerimizde daha derinden hissetmeliyiz.

Neler yapılıyor, neler yapılabilir? Bugün birçok vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşu önemli çalışmalar yapıyor. İslam eserleri korunmaya çalışıyor. Yapılması gereken en önemli iş, Kudüs ziyaretlerini, umre ziyaretleri kadar önemsemek ve ziyaretçi sayısını artırmaktır. Kampanyalar düzenlenmelidir. Okullarda yarışma ödülü olarak, Kudüs ziyareti belirlenmelidir. Kudüs konulu yarışmaların sayısı artırılmalıdır. “Önce Kudüs, sonra umre” kampanyası başlatılmalıdır. Gençlerimizi yeniden Kudüs ruhu ile eğitmeliyiz. Bu yönde çalışma yapan Burak Derneği ile irtibata geçilerek tecrübelerinden mutlaka yararlanılmalıdır. Mescid-i Aksanın özgürleşmesini, ümmetin onur meselesi olarak görmeliyiz.

Mescid-i Aksa’nın otuz beş yıllık imamı her şeye rağmen umudunu kaybetmemiş. “Eskiden sabah namazlarını on beş yirmi yaşlı cemaat ile kılardık, şimdilerde daha iyiyiz. Türkiye’deki siz eğitimcilere çok iş düşüyor. Sizi, kendi halinize bırakacaklarını sanmayın. Bunlarla barış olmaz, bunlar sadece güçten anlarlar. Bu zulüm bir gün bitecek, yeniden Selahattin Eyyubilerin fetih ruhu hâkim olacak. Atalarınız burayı dört yüz elli sene yönetti.” Diyor. Bir Filistin atasözü paylaşıyor son olarak; “Eğit gençleri, yönet şehirleri.” Evet, şimdi yeniden adanma ve eğitime vaktidir.

Exit mobile version