Sağlıklı yaşam birlik’te

Yayın: 06:57 - 02.03.2016
Güncelleme: 06:57 - 02.03.2016

Obezite Nedir?

Obezite günümüzde artık en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obeziteyi genel olarak tanımlarsak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.

Genel olarak iki tür değerlendirme vardır;

Birincisi ve yaygın olarak kullanılan Beden Kütle İndeksi (BKI) dir.

BKI, bireyin vücut ağırlığının (kg),boy uzunluğunun metre karesine bölünmesi ile belirlenen bir değerdir.

( BKI:Ağırlık  / ( Boy*Boy) )

18.5-24.9 kg/m2 arası Normal Ağırlık

25-29.9 kg/m2 arası Fazla Ağırlık (Kilolu)

30-34.9 kg/m2 arası 1. Derece Obez

35-39.9 kg/m2 arası 2. Derece Obez

40 kg/m2 üzerinde ise 3. Derece Obez (Morbid Obez)

Diğer bir değerlendirme ise yağ ölçüm analizidir.

Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18’i, kadınlarda ise %20-25’ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30’un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.

Bu oranların istenilen değerlerde tutulması için alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir.

Bu Dengeyi Nasıl Sağlarız?

Her bireyin günlük alması gereken enerji ihtiyacı farklıdır. Bu durum yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık gibi durumlara göre değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle standart bir diyet yoktur. Her diyet kişiye özel olmalıdır. Bu kapsamda İstanbul Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi Diyabet Polikliniğinde bu hizmet sunulmaktadır. Bu doğrultuda hastanenin İç Hastalıkları Kliniğine kilo odaklı sağlık sorunları ile başvuran hastalara gerekli değerlendirmeler yapılarak Diyabet Polikliniğinde beslenme programı planlanmaktadır.

Hasta olarak aynı zamanda da hastane çalışanımız Berrin YALÇINSOY ile bu süreçte ;

Öncelikle Berrin Hanımla bu sürecin kısa dönemli ‘’şok’’ diyet olmadığını, uzun ancak keyifli bir süreç olduğunu, planlanan beslenme programının bundan sonraki yaşamı boyunca da kazanılmış sağlıklı beslenme modeli olarak görmesini konuştuk. Ağırlık kaybının ve tartılarda doğru skalayı yakalamasının onu beden sağlığına kavuşturacağı ayrıca içinde bulunduğu manevi çöküşten de kurtaracağı konusunda anlaştık.

Ona özgü bir program planlayıp bu süreçte verilen beslenme eğitimleri ile aslında verilen diyet listelerinin kalıplaşmış bir format olmadığını ve alternatif (değişim) listeler ile programında değişiklikler yapılabileceğini kavradıktan sonra işin eğlenceli tarafları da keşfetti.

93,7 kg ile başladığımız bu sürece öncelikle küçük hedefler koyarak ve hafta da 3-4 gün 30-60 dk fiziksel aktiviteler yaptık. Kaybettiği her ağırlığın keyfini yaşayan Berrin Yalçınsoy 40 kg kaybederek  ideal ağırlığı olan 53 kg’a gelmeyi başardı. Bu başarının üstünden yaklaşık iki yıllık bir süreç geçmesine rağmen 1-2 kg iniş ve çıkışlar ile bu dengeyi hala korumaktadır.

Hasta Hikâyesi;

Öncesi ve sonrası diye hayatımı iki şekilde adlandırıyorum. Öncesinde yemek yemeyi ihtiyaç değil zevk olarak görüyordum ve bu durumdan çok mutlu oluyordum. Sıkıldıkça sevindikçe yiyordum. Artık sınır tanımıyordum. Ve tabi bu arada sağlık problemlerim başladı. Tansiyon ve diz ağrılarım beni içinden çıkılmaz bir hale getirmişti. Sosyal hayatımda güvensiz hissediyordum kendimi hiçbir şeyi kendime yakıştıramıyordum. Aynanın karşına geçmekten nefret ediyordum. Bir gün dizlerimin beni taşımadığını ve bu yaşta diz kapakçıklarıma protez takılabileceği söylenildi. Tüm bunlarla birlikte bir de oğlum yaşlanınca bu şekilde devam edecek olursa “sana bakmam” dedi. Artık hayatım kilolarımdan dolayı alt üst olmuştu. Biran önce bu fazlalıklardan kurtulmalıydım yeni bir sayfa açmalıydım ve karar verdim. Bundan önce çok denediğim fakat 3 5 günde bıraktığım diyeti bırakmamalıydım. Bunun farkında vardım. Yaklaşık 16 ayda 40 kilodan fazla kilo vererek 53 kiloya ulaştım. Hayatımın sonrası dediğim evre başlamıştı. Öz güvenim yerine geldi. Aç kalmadan sağlıklı beslenmeyi öğrendim. Tamamen yeme alışkanlığım değişti. Zevkten değil ihtiyaçtan yemeye başladım. Sağlık sorunlarım düzeldi. Yürüyerek çıkamadığım merdivenleri koşarak çıkmaya başladım. 52 beden lastikli pantolonlar giyerken şimdi 38 beden kotlar giymeye başladım. Kendimi sevmeye başladım. İnsanın isteyip de başaramayacağı hiç bir şey yoktur. Yeter ki sabır irade ve düzenli beslenmeden vazgeçmeyin!

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version