Bu sorunun cevabını parti genel merkezi, il ve ilçe açısından değerlendirelim. Genel merkez yani Başbakan tercihini iş dünyasından bir aday olarak Bekir Kılıç’ı gösterdi. Belediyeyi yönetecek insanın ticari tecrübeye sahip bir kişi olmasının avantajları elbette var. Yani genel merkez aday tercihini doğru kullanmıştır.
Bekir Kılıç Çok Doğru ve İyi Bir Aday
Adam seçim propaganda çalışmasını profesyonelce yaptı. Oldukça da yüklü bir bütçe harcadığı biliniyor. ( Bu konuda bir ayrıntı belirtmekte fayda var, harcanan bütçenin kaynağını merak edenler için , Bekir Kılıç iş adamı olmasından dolayı harcamaları tamamen kendisinin finanse ettiğini herkes biliyor)
Aday çok iyi bir yönetici ama siyasette bilgi ve tecrübe açısından yeterli değildi. Bu eksikliğini, teşkilatın çalışmasına güvenerek gidermeyi hesapladılar.
Dinamik ve işini bilen bir ekip olarak düşünüldü.
Ak Parti Kartal İlçe teşkilatı ise yeni bir ekip ve iktidar olmanın verdiği rahatlık düşüncesi ile hareket ettiler.
Halk oy’unu Ak Partiye vermeye mecburmuş gibi bir davranış içinde oldular. Bu düşünceyi yenemediler, yanlış olduğunu şimdi anladılar ama artık çok geç.
*Evet sebepler çok ama en başta beş yıl belediye başkanlığı yaparken hep masal anlatan sayın Arif Dağlar’a duyulan nefret, birinci etken oldu.
Kartal halkına kulaklarını kapatan kendisini ulaşılamaz konumda sanan Dağlar’ın yaptığı şahsi kaprisler ve yanlış uygulamaları yüzünden Kartal halkına da, “-Ak Parti zihniyeti bu mudur?” dedirtti.
Halbuki bu Ak Parti zihniyeti değil, Arif Dağlar zihniyetidir.
*Daha sonra Kentsel dönüşüm projesinin insanlara verdiği korku. Bu projenin halka anlatılması konusunda beceriksiz bir yol izlendi.
Halk evimi başıma yıkacaklar diyerek ürktü projeden.
*Üçüncü etken Belediye Meclis üyesi aday listesinde yapılan yanlış tercihler.
Kartal’da nüfus yoğunluğu olarak oy potansiyeli yüksek olabilecek isimlerin meclis üyesi yazılması gerekirken, il teşkilatının kontrolünde aday belirlenmesi çok büyük yanlışlık.
Öyle isimler var ki değil seçim çalışmasına katkısını beklemek Kartal’la alakası olmayan insanlar listede yer almış.
Eee bunlar yabana atılamayacak kadar önemli etkenler.
Sen ilçe teşkilatı olarak buna karşı gelmelisin, direnmelisin, ama öyle bir tutum görülmedi.
*Birde teşkilatın seçim günü gösterdiği düşük performans evlere şenlik. Hani nerde o sandık başı hakimiyeti. Kazanma garantisi akıllara öyle bir yerleşmiş ki, çalışmalar da o derece lakayt ve düzensiz oldu.
Yeniden yapılanmaları gerekir
Bence Ak Parti Kartal İlçe teşkilatı 29 Mart seçimlerinde sınıfta kalmıştır. Gereğini yapmalıdır. İl teşkilatı da ilçelere liste müdahalesi noktasında halkı yabana atmamalıydı.
İlçelerin hassasiyetine kulak vermeli, odunu koysam kazanır zihniyeti işte böyle acı bir reçete çıkarır insanın önüne ki ne yenilir ne yutulur..
İl teşkilatı da gereğini yapmalıdır.
CHP’nin Başarısını da Takdir Etmek Gerekir
Ak Partinin tüm bu olumsuzluklarına karşılık CHP ve diğer partilerin kazanma azmi daha fazla gözlendi.
Hele Cumhuriyet Halk Partililerin seçimde, sandık başı hakimiyeti takdir edilecek boyutta idi.
Bir dönemin Milli görüş teşkilatında ki sandık başı hakimiyeti bu dönem CHP lilerde vardı. Helal olsun Sayın Altınok ve ekibine. Çok iyi organize oldular bu seçimde. Dikkat edilmesi gereken bir nokta da Kılıçtaroğlu’nun da rüzgarının etkisi oldukça fazla katkı sağladı bu başarıya.
Sayın Altınok Öz ,hipokrat yemini etmiş bir hekim olarak Kartal Belediyesini başarılı bir şekilde yöneteceğinden şüphem yok. Zaten konuşmalarındaki izlediği politikalarda verdiği mesajlar hep öyle oldu. Tüm Kartal halkına insan ayrımı yapmadan hizmet edeceğini defalarca dile getirdi…
Kenan GÜLERCİ
