Liseyi İstanbul İlköğretmen okulunda okudum.
Okulumuzda 200 kadar Bilecikli vardı. Pazaryeri’li Niyazi Kazancı ve Ali Erdem, Osmaneli’li Bahattin Bulut ve Mustafa Demirkol, Bozyük’lü Nevzat Telay bizim sınıftaydı. Her biri terbiyeli, çalışkan, arkadaş canlısı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı sever, yalandan ve dolandan uzak dururdu..
Aynı sınıfı ve aynı okulu paylaştığım Bileciklileri çok severdim. Okul bitti her birimiz bir tarafa dağıldık ama biz, bir birimizden hiç kopmadık. Halen de görüşürüz. Çünkü onlar, atalarımızın devamı, ata topraklarının emaneti, onlar Muhacir, biz Ensar’dık. İlkokul öğretmenimiz Şükrüye Şenkon bize böyle öğretmiş, ailemizden biz böyle öğrenmiştik.
Biz Oğuzlar’ın Bozok koluna bağlı, Gün Han’ın Kayı boyundan geliyorduk. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in babası Ertuğrul Gazi, 400 çadırla Söğüt’e yerleşmiş, Söğüt’te kurduğu Osmanlı Beyliği’nden, Osmanlı Devletine, Osmanlı Devleti’nden bir Cihan İmparatoru olan Osmanlı İmparatorluğuna geçmişti.
Osmanlı İmparatorluğu; çağ açıp çağ kapatmış, üç kıtaya yedi denize hükmetmiş bir devletti. Dünya tarihinde; 624 yıllık ömrü ile 4. Sırada, 5,2 milyon kilometre kare yüz ölçümü ile 24. Sırada, Bağlı eyaletlerle birlikte 22 milyon kilometre kare ile 2. sırada, hükmettiği 64 devlet ile 1. sırada yer alıyordu. Dünyanın en büyük medeniyetlerinden, en güçlü devletlerinden en büyük ekonomilerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu, İslam’ın bayrağı, Türk’ün gurur ve iftihar kaynağıydı.
TRT-1’de yayınlanan” DİRİLİŞ ERTUĞRUL” adlı dizi, bizi 700 yıl öncesine götürürken her birimizin kafasında bir soru belirdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş mayası olan Ertuğrul Gazi, Osman Bey, Dursun Fakih ve Şeyh Edebali kimdi? Söğüt ve Bilecik nasıl yerlerdi? Osmanlı Beyliği’nden bize gelen hatıralar, tarihi yapılar nelerdi? Bilecik ve Söğütlüler nasıl insanlardı?
Geçtiğimiz cuma günü, Pendik Belediyesi’nin daveti ile bir gurup Pendikliyle beraber Bilecik’e gittik. Amacımız Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulduğu Ata topraklarını görmek, onlardan bize kalan eserler hakkında bilgi almak ve Söğütlüler ile konuşup, onların havasını teneffüs etmek.
İki saatlik tren yolculuğumuzdan sonra otobüslere binip, Rehber Ayşegül Ak eşliğinde Dursun Fakıh Türbesi’ni ziyaret ettik. Söğüt’te, Söğüt Belediyesi Rehberi İbrahim Çiftçi’nin sunumu ile Ertuğrul Gazi Mescidi (Kuyulu Mescit), Çelebi Sultan Mehmet Camii, Kaymakam Çeşmesi, Söğüt Etnografya Müzesi, Hamidiye Külliyesi’nde yer alan Hamidiye Camii (Çifte Minareli Camii), Hamidiye İdadisi, Darul Eytam (Yetimler Yurdu) ve Ertuğrul Gazi Türbesi’ni ziyaret edip, dualar okuduk.
Cuma namazı sonrası Bilecik şehir merkezine giderek; Bilecik Belediyesi Rehberi Ertuğrul Gündüz’ün sunumuyla Şeyh Edebali Türbesi, Orhan Gazi Cami, Bilecik Yaşayan Şehir Müzesi’ni gördük. Bilecik Belediyesi görevlisi Engin Beyce ve Rehberimiz Ertuğrul Gündüz; “Osmanlı Padişahları Tarihi Şeridi” önünde bize kısa bir Osmanlı kronolojisi sundular.
Osmanlı’nın ilk camisi, Osmanlı’nın kurucusu Ertuğrul Gazi ve Osmanlı’nın manevi mimari Şeyh Edebali’nin türbelerini, Şeyh Edebali’nin animasyon filmini görüp de duygulanmak ne mümkün. Ya şehir müzesi! Bal mumu heykelleriyle, düne ve bugüne ait değerlerimiz öyle güzel harmanlamış, heykeller öylesine tabi ki; ne söylesek az. Ata toprağımızın bekçileri, Bilecik’in güzel insanlar sizi seviyor, sizin ile gurur duyuyoruz.
Bizi şanlı tarihimizle yeniden buluşturarak, güzel bir gün yaşatan; Söğüt, Bilecik ve Pendik Belediyesine teşekkürlerimle.
Mustafa Nazım Telli
