Eğitimci Yazar Mahmut Balcı yanlışları görmeyen, eleştirel bakmayan eğitimcileri eleştirdi.
Sosyal medya hesabı Facebookta yazdığı yazıda son zamanlarda eğitim dünyasında eleştiri konusu olan ancak eğitimcilerin bu konuların anlaşılması için duyarlılığı göstermediği, eğitimcilerin kendi haklarına yeterince sahip çıkmadıklarını belirtti.
EĞİTİMCİLER DE ELEŞTİREL BAKMAZ İSE ÇÜRÜME FELAKETE DÖNÜŞÜR
İşte Mahmut Balcı’nın O Yazısı:
‘Eğitimciler de eleştirel bakmaz ise çürüme felakete dönüşür. Sosyal medya hesabımdan yaptığım beğeni ve paylaşımları önem ve değer ölçüsünde değerlendirmeye çalışıyorum. Vaktim olduğunda yapılan paylaşımları beğenmeye, paylaşmaya, gerekirse yorum yapmaya çalışıyorum. Bunu hem emeğe bir saygı hem de öğrenmeye bir katkı olarak görmekteyim. Aynı şekilde sosyal medya kullanmayı da bir eğlence, vakit geçirme mecrası değil kulluk vazifesi çerçevesinde bir salih amel olarak görmek gerekir. Çünkü her şey Allah’ın bilgisi dâhinde cereyan etmektedir.
Ancak dikkat ediyorum daha önce paylaşımlarımı sıkça beğenen yakın diye bildiğim bazı eğitimcilerin son zamanlarda yaptığım biraz da eleştirel paylaşımları görmemezlikten geldiklerini fark ettim. Elbette bir insanın birinin her paylaşımını beğenmek, yorum yapmak ve paylaşmak gibi bir mecburiyeti yoktur. Ancak eğitimi, eğitimciyi ve temel sorunları dile getiren paylaşımlara tamamen kayıtsız kalan kişilerin buna karşılık makam sahibi birinin profil resmini değiştirmesini veya bir icraatını paylaşması halinde ise hemen beğenmek, yorum yapmak için adeta kuyruğa girmesini ise yadırgadığımı belirtmek isterim.
Sosyal medya kullanıcısı eğitimcilerin bu mecrayı birbirlerine iltifata, yağcılığa çevirmeleri yerine seviyeli paylaşımlar yaparak ve gerektiğinde eleştirel bakmayı da esirgemeden ve eleştirel bakışları da görmesi gerekir. Amirlerimizin özellikle çöplüğe dönüşen, sergilendikten sonra unutulan projelerin açılış törenlerinde ‘çocuklarımıza farklı düşünmeyi, yeni şeyler peşinde koşmayı, eleştirel bakmayı öğretelim…’ şeklindeki görüşlerini alkışlayan idareci konumundaki eğitimcilerimizin, bilgi ve birikiminin zekatını verme durumunda olan eğitimcilerin eğitim dünyasında yaşanan başka çelişkileri, haksızlıkları, mağduriyetleri bir sosyal sorumluluk olarak görmeleri gerekir.
Aksi halde eğitimciler de eleştirel bakmaz ise çürüme felakete döner. Yani tuz da kokarsa ortada çürümeyen bir şey kalmaz.
