SAĞLIK BAKANLIĞI, TAM GÜN YASASI ve ACABA KİM HAKLI?

Yayın: 09:54 - 18.01.2010
Güncelleme: 09:54 - 18.01.2010

Gündemin önemli konularından Tam Gün Yasası üzerine A. Berhan Yılmaz hoca, kitabın ortasından dercesine güzel bir değerlendirme yaptı.

A. Berhan Yılmaz, yaptığı değerlendirmesinde “Hekimlerin ve hastanelerin daha verimli çalışmasını ve hastaların daha iyi hizmet almalarını sağlayacak olan Tam Gün Yasası konusunda sanırım son üç yılda bu üçüncü yazım olacak. Fakat yıllardır gündemden düşmemesi, konunun Meclis Genel Kurulu’na daha yeni gelmesi ve bu konuda çeşitli kesimlerden farklı görüşler açıklanması beni bu konu üzerine bir kere daha yazmaya itti.

Olaya hem doktor, hem hasta hem de hastane gözüyle bakacak olursak;

Özellikle üniversitelerde Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi Hastanelerinin fonksiyonel ve bilimsel yapılanmaları gereği yapılan hizmetler dışarıdan görüldüğü gibi kolay ve yarı zamanlı çalışmayla halledilebilecek gibi değildir. Tıp ve diş hekimliği fakültelerinde öğretim üyeleri; hastalara sağlık hizmeti, uzman doktor eğitimi, öğrenci eğitimi ve yapılan bilimsel araştırmalarla birlikte dört koldan çalışmalarını yürütür.

Öğretim üyelerinin etkinliklerini, aktif eğitim çalışmalarını ve sağlık hizmetlerini ister istemez kısıtlayan yarı zamanlı çalışma birçok açıdan kabul edilebilir bir durum değildir. Yarı zamanlı çalışan tıp veya diş doktoru öğretim üyesi muayenehane, özel hastane ve fakülte hastanesi arasında üçe bölünmekte ve asli çalışma yeri olan fakültesinde yeterli hizmet için ne zaman, ne heves ne de güç bulamamaktadır.

Bu durum; asistanların, öğrencilerin hocalarını yeterince izleyememesine, dinleyememesine ve sağlıkta ön şart olan usta-çırak ilişkisinin bozulmasına yol açmaktadır. Hastanede hastaların tecrübeli hocalara ne kadar ihtiyacı varsa, asistanların, öğrencilerin ve yardımcı sağlık personelinin de o kadar ihtiyacı vardır. Çünkü asistanların ve öğrencilerin ihtiyaç duydukları her an hocalarını yanlarında bulması gerekir. Hocalar da bilgi birikimi ve tecrübeleriyle sorulara cevap, sorunlara çare olmalıdır. Yarı zamanlı çalışmalar bu ihtiyaçların yerine gelmesinin önünde açık bir engeldir.

Diğer sağlık kuruluşlarında çözümlenemeyen sağlık sorunlarına çok daha donanımlı ve bilgili olmaları sebebiyle çözüm olan Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi Hastanelerinde bu bilgi birikimi ve tecrübenin temel unsuru üst düzey bilimsel kariyere ve tecrübeye sahip olan hocalardır. Yarı zamanlı çalışmada işine sabah dokuzda gelen, on ikide giden ve bütün tedavilerini muayenehanesinde, ameliyatlarını özel hastanede yapan bir hocadan kim nasıl faydalanacaktır, o hoca fakültede neden çalışmaktadır tartışılır.

Tam Gün Yasası sağlık hizmetlerinin istenmeyen yüzü olan ve bir türlü çözüm getirilemeyen; hekim hasta arasındaki para ilişkisine, mesleki etiğe aykırı işlemlere ve sağlığın ticarete dökülmesine sebep olabilen yanlışları azaltmaya yönelik önemli faydalar sağlayacaktır. Bu durumda özellikle eğitim verilen fakülte ve hastanelerde öğretim üyesi hasta, öğrenci, asistan ilişkisi doğru düzleme oturacaktır.

Kısaca bu yasa ile ilgili dememiz odur ki;

Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinde asistan, öğrenci ve yardımcı personel eğitimi tüm gün devam etmesi gereken bir süreçtir. Bu yasa sayesinde hastaların, öğrencilerin ve asistanların hocalarından faydalanmaları çok daha uzun süreye yayılacaktır.

            Bu yasaya karşı çıkan hekimlerin, özel hastanelerin ve meslek odalarının toplumun karşısına geçtiklerinde bir türlü söyleyemedikleri ve lafı dolandırmalarına sebep olan husus devletin imkânlarını kullanarak kazanılan ve bu yasa sebebiyle artık kazanılamayacak olan haksız paralardır.

Burada çok net bir durum vardır ki bu yasaya karşı çıkanlar; devletin kendisine sağladığı makam ve imkânları; kendi özel muayenehanesi, özel hastanesi için kullanan hekimler veya devletin maaşlı hekimlerini kendi elemanıymış gibi çalıştıran özel hastanelerdir.

            Yaşanılan bir sorun da; yarı zamanlı çalışan hekimlerin genellikle devlete bağlı çalıştığı kurum kimliğiyle özel çalışma alanlarında kimliği arasında sergilediği önemli farklılıklardır. Bilinen bir durumdur ki devlete bağlı hastanede hastalara karşı somurtkan, sert ve ilgisiz tavırlarıyla bilinen birçok hekim hoşgörüsünü, güler yüzünü, çalışma hevesini, gücünü muayenehanesinde, özel hastanede göstermektedir.

Burada sorgulanması gereken hekime üniversite hastanesinde ulaşamayan hastaların aynı kişiye muayenehanesinde veya çalıştığı özel hastanede nasıl bu kadar rahatlıkla ulaşabildikleridir.

Olaya diğer taraftan bakınca da Hükümet ve Sağlık Bakanlığı; bu konudaki ücretlendirmeyi doğru bir biçimde yapmalı, çalışma ortamında insanları birbirine düşürebilecek uygulamalardan kaçınmalı, daha fazla para kazanabilmek adına (performans sisteminde olduğu gibi) hastalara zarar verebilecek fırsatları insanlara vermemeli ve doktorları tehdit eder gibi konuşmalardan ve eylemlerden kaçınmalıdır. Çünkü bu tartışmalar hastaların hekimlere olan güvenini azaltmakta, hekim hasta ilişkisini olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.

     AHMET BERHAN YILMAZ

Ahmet Berhan Yılmaz
Exit mobile version