Yıllardır kendilerini Atatürkçü, Kemalist olarak tanıtan, seni ulaşılmaz birisi gibi gösterip, ismini baskı, korku ve tehdit unsuru olarak kullanarak kendi çıkarları doğrultusunda topluma, ülkeye ve bireylere dizayn vermeye çalışanlar sebebiyle seni tanıyamadık, anlayamadık ve senin değerini yeterince bilemedik.
İlginçtir; nasıl ki senin ismini kullananlar, olmasaydın olmazdık gibi şirk kokan ifadelerle, kasten, bu toplumu senden, seni de toplumdan koparmaya çalıştıysa, sana olan hasetliğinden, nefretinden sana iftira atan, yaptıklarını inkâr eden kendini bilmez, Müslüman görünümlü dincilerde seni bu milletin kalbine tekrar yerleştirdi.
Biliyoruz ve inanıyoruz ki her şey, bu milletin, bu toprakların kurtuluşu da, senin elde ettiğin zaferler de Allah’tandır. Allah sana bu milletin yeniden dirilişine vesile olmayı nasip etti ve sen vatan, millet, memleket imtihanını başardın.
15 Temmuz hıyanetini yaşadığımız o kara gün, hemen hepimiz, senin o günlerde Müslümanlar ve İslam ile değil Müslüman görünümlü hainler, dindar görünümlü çıkarcı, riyakâr dinciler ile mücadele ettiğini ve dış düşmanlar kadar iç hainlere karşı da savaş verdiğini ve aslında ne yapmak istediğini anlamış olduk.
Belki geç oldu ama vatan, millet, devlet için çektiğin çileleri, yaptığın fedakârlıkları, yaşadığın zorlukları çok iyi anladık. Hakkını helal et, Allah sana rahmet eylesin, mekânın cennet olsun.
Ve inan bugünden o günlere bakınca ne kadar zor günler geçirdiğini tahmin bile edemiyorum ve de o yokluk, yoksulluk, açlık ve perişanlık içinde yediden yetmişe bu milleti bir araya getirme ve bir arada tutma gücünü sana veren, bu görev için seni seçen, gönderen Allah’a şükrediyorum.
Ve son olarak; bu milleti tanımayan, millete ve değerlerine saygı göstermeyen Atatürkçülerle, dini kişisel çıkarları için kullanan dincilerin birbirlerinden farkları olmadığını ve bütün hesaplarının kendi çıkarları olduğunu ifade etmek istiyorum.
