Kudüs’e sözlü, kendimize fiili dua…

Yayın: 10:19 - 11.12.2017
Güncelleme: 10:19 - 11.12.2017

Sadece dua, beddua, lanetleme ile işler yürüseydi Peygamber Efendimiz (SAV) bu şekilde davranmaz mıydı? Her şey O’nun bir duasına bakmıyor muydu, her şey onun iki dudağı arasında değil miydi?

Tek liderimiz, tek önderimiz olan Peygamber Efendimizin hayatına baktığımız zaman işlerin bizzat çalışarak, çabalayarak, akıl kullanılarak, gerektiğinde savaşarak, gerektiğinde barışarak yani fiili dua ederek ama hamaset yapılmadan yürüdüğünü görürüz.

Ülkemizin istiklale ve istikbale eriştiği Kurtuluş Savaşına baktığımızda da bu millet Atatürk komutanlığında her cephede, her alanda savaşıp fiili duasını yerine getirerek bu vatanı Allah’ın tekrar bize nasip etmesini sağlamamış mıdır?

Gündemimiz Kudüs olduğu için buradan yola çıkarak söyleyelim ki; duanın aslı fiili olanıdır ve burada karşında düşmanı alt edebilmek için sözlü duadan önce fiili dua gerekir ki dinimizin emri, Peygamberimizin hayatı da bu yöndedir.

Dünyevi işler namazla, oruçla, bağırıp çağırmayla, sözlü dualarla çözülseydi ABD bu kadar güçlü olamaz, sekiz milyonluk İsrail İslam âlemine hükmedemez, o kadar Müslümana zulüm edemezdi. Ne yani Allah Müslümanları duymuyor mu?

Dua oturduğun yerden Allah’a akıl vermek, Allah’a yol göstermek, neyi nasıl yapması gerektiğini Allah’a söylemek değildir. Çocuk sahibi olmak istiyorsak önce gider evleniriz, Allah’ım bana bir çocuk gönder demeyiz ama iş Kudüs’e, ABD’ye, İsrail’e gelince Allah’a talimat verir gibi dua ederiz?

Bizler dua ediyoruz, beddua ediyoruz, lanetliyoruz, ağlıyoruz, bağırıyoruz, hakaret ediyoruz, yürüyoruz, miting yapıyoruz, zalimler ise konuşmuyorlar, yapıyorlar, istediklerini alıyorlar ve bizler de kabullenmek zorunda kalıyoruz.

Demek ki Allah bu dünyada bağırıp çağırana, konuşana, hamaset yapana, kibirliye değil çalışana, çabalayana, emek verene yani kim olursa olsun fiili duasını yapana veriyor.

Buradan bunu da mı yapmayalım, tepkimizi hiç mi göstermeyelim diyenlere sevgili dostum Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un “İsrail diye bir devlet mi var ki başkenti Kudüs olsun” ifadesini hatırlatarak, fiili duayı yapması gerekenlere sözü bırakmak istiyorum.

Ahmet Berhan Yılmaz
Exit mobile version