Özel Haber: Adem Giden
Siz bu haberi okurken belki de apartmanınızda ya da sokağınızda tanımadığınız birileri dairesini odalara bölerek hiç de hoşlanmayacağınız kişilerle komşu olmanıza neden oluyor.
Emniyet güçleri; uyuşturucu ticareti, fuhuş, terör, hırsılık – gasp, kaçakçılık gibi suç unsurlarını barındıran ve bu eylemlerin her gün gerçekleştirilme potansiyeli bulunan günlük kiralık dairelere darbe üzerine darbe indiriyor ancak “toplum asalakları” yasaların caydırıcı olmaması nedeniyle önüne gelen her yeri ilanlarla donatarak felaketlere davetiye çıkarmaya ısrarla devam ediyor. Son olarak 17 yaşındaki Aleyna Can, Kartal’da günlük olarak kiraya verilen bir dairede tabancayla vurularak öldürülünce “daha kaç can gidecek” sorusu, daha fazla yanıt beklemeye başladı.
ŞÜPHELENİYORSANIZ PEŞİNİ BIRAKMAYIN!
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25. Maddesi, bu kötü niyeyetli kiralamayı daire sahibinin yapıyorsa, diğer daire sahipleri birleşip o daireyi rayiç bedel üzerinden satın almaya hak kazandırıyor. Bu nedenle milyonlarca daire sahibinin haklarını bilmesi gerekiyor.
OTEL VE PANSİYONLARA KAFA TUTAR HALE GELDİLER…
İstihdam ettikleri işçilerin maaş ve sosyal güvenceleri, tesis giderleri, vergiler derken otel ve pansiyonlar için ayakta kalabilmek, çok ciddi maliyetler anlamına geliyor. Diğer yanda ise hiçbir yasal kaydı bulunmayan günlük kiralık daireleri işletenler, ayda 10 Bin TL’den aşağı düşmediği bilinen yüzde yüz yasadışı karları ile deyim yerindeyse, “köşeyi dönüyorlar…” Gözünü para hırsı bürüyen odakların; Günlük geçici nüfusunun bazı günlerde 3 milyona yaklaşması nedeniyle ilk olarak seçtiği yerlerden biri Kadıköy ve Kartal…
Henüz bir ay önce Kartal’daki bir günlük kiralık dairede öldürülen Aleyna Can ile birlikte sorun tekrar gündemde!
TOPLUM İÇİN ÇOK CİDDİ RİSK!
Sorunun en önemli boyutu, daha çok manevi yönleri olarak karşımıza çıkıyor. Birçok emniyet kaydına ve kamuoyuna yansıyan gelişmelere göre günlük kiralık dairelerde yaşananlar çok vahim. 24 saat kullanımına 50 – 100 TL arasında ücret ödeyen kişilerin tuttukları daireden 1 ya da 2 saat içerisinde ayrılmaları, en sık rastlanan görüntülerden çünkü fuhuş, bu dairelerin kiralanmasındaki ana nedenlerin başında yer alıyor.
“Günlük kiralık dairelerin ne gibi zararı olabilir, alan memnun satan memnun” diyebilecekler için suç listesinin oldukça kabarık olduğunu hatırlatmakta yarar var. Fuhuşun yanı sıra uyuşturucu alımı ve satımı ve terör eylemlerinin planlanıp hayata geçirilmesi, bu evlerde kolaylıkla sağlanabiliyor. Otel ve pansiyonlarda kişilerin kimlik bilgileri sistemlere girilmek zorunda olunduğu için herhangi bir olumsuzlukta emniyet birimleri anında harekete geçebiliyor. Ancak günlük kiralık dairelerin kişisel olarak kaçakçılık faaliyetiyle yürütülmesi nedeniyle bir kayıt söz konusu değil. Dolayısıyla birkaç kişi birleşerek günlük kiralık dairelerde “uyuşturucu partisi” verebiliyor. Ya da bir eylem gerçekleştirmek isteyen provakatör ile terörist, günlük kiralık dairelerde rahatça barınıp hain emeline ulaşabiliyor. Yine emniyet güçlerinden kaçan hırsız ve gaspçılar da şehirlerde konaklamak için bu daireleri seçiyor, hatta hırsızlık öncesi günlerce keşiflerini yapmak için uygun emin buluyorlar.
Sorunlar, 18 yaş altındaki kişilerin günlük kiralık daireleri rahatça kullanabilmesi ile birlikte çok daha farklı bir boyut kazanıyor. Amaçlarını otellerde gerçekleştiremeyenler, soluğu günlük kiralık dairelerde alıyor.
OTELCİLİK SEKTÖRÜNÜN YARIM ASIRLIK ÇINARINDAN KARTAL GAZETESİ’NE ÖZEL AÇIKLAMALAR…
Mantar gibi çoğalan günlük kiralık dairelere yönelik görüşlerini merak ettiğimiz, 1969 yılından bugüne Anadolu Yakası’nda hali hazırda çalışmaya devam eden en eski ve köklü otelinin sahibi Falih Özgür soruna yönelik şunları ifade etti;
Ne yazık ki kolay yoldan para kazanma uğruna gerek toplumumuzu, gerekse de ülkemizi zor durumda bırakıyorlar. En basitinden Kadıköy’ün sadece bir köşesi Rasimpaşa Mahallesi’ne bakalım, 50’nin üzerinde günlük kiralık daire var sokak aralarında. Bugün kim gitse, bulabilir hatta gitmeye de gerek yok, internete yazdığınızda önünüze yüzlerce, binlerce seçenek dökülüyor. Cezai işlem yapılıyor, kapatılıyor, başka yerlerden çıkıyorlar.
Bunu sektör haline getirmişler. Bu nedenle yasaların, mevcut halinden çok daha ciddi ve aşırı caydırıcı olması gerekiyor, hem kolluk kuvvetlerimizin görevini daha aktif yerine getirebilmeleri için, hem de toplum ve ülke refahı adına…
Basına defalarca yansıdı, kaç kişi öldü bu evlerde, gasp edildi, tehdide maruz kaldı. Bu noktada mahalle muhtarlarına da özel bir görev düşüyor ki, çabalarını da biliyoruz. Sadece emniyet değil, tüm kolluk kuvvetleri ve kamu birimleri bu konuda ortak çalışmalı! Hangi evde kim ne amaçla kalıyor, kolluk güçlerimizin çalışmalarını kolaylaştırmak yararlı olacaktır. Apartman sakinlerinin mahalle muhtarları ile irtibatlı olmaları, sorunun çığ gibi büyümesinin önüne geçecektir.