SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Bel çevrenizdeki yağlardan şikayetçiyseniz…

Yayınlanma:
ABONE OL

Pek çok kadın düşük bel pantolonlardan taşan ve dar kıyafetlerde kötü bir görünüm veren bel çevresi yağlarından şikayetçidir. Hem görsel açıdan hem de pek çok hastalığa zemin hazırlaması nedeni ile bel çevresi yağları önemsenmeli, sağlıklı beslenme programı ve egzersiz ile önlenmelidir.

Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Bel çevresi yağlanmasının nedenleri ve Memorial Ataşehir Tıp Merkezi’nde uygulanan ayrıntılı vücut analiz cihazı ile abdominal yağlanmanın ölçülmesi ve çözüm yolları” hakkında bilgi verdi.

“  Bel çevrem kalınlaştı, göbeğim yağlandı, kilo veriyorum fakat göbeğim hiç gitmiyor  ” gibi cümleler kilo sorunu olan- olmayan herkesin yaşadığı ve şikâyet ettiği dönemlerde dilden düşmeyen cümlelerdir.  Kalıcı tedavinin diyet tedavisi olduğu kabul edilmesi gereken bu tip yağlanma, aslında birçok kronik hastalığın oluşmasında etkin bir rol oynamaktadır.

Ayrıntılı vücut analizi bel çevresi yağ dağılımı ve miktarı hakkında 1 dakikada bilgi verir. Yapılan ölçümler sonucunda kişinin genel yağ yüzdesi, yağ kütlesi, bölgesel olarak yağ ve kasın dağılımı, bel kalça oranı baz alınarak yağlanmayı azaltacak diyet planlanır.

Bel çevresi geniş olan kişilerde kronik hastalıkların görülme sıklığı yüksektir!

Özellikle metabolik sendrom, dislipidemi, kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabetin sık gözlendiği bu kişilerde bu yağlanmayı azaltmak için doktor ve diyetisyen kontrolü şarttır. Çünkü bu kişilerde oluşan hormon bozukluklarında ilaç tedavisi gerekebilir.  Diyet tedavisi bel çevresi yağlanmasını azaltır bu rahatsızlıkların oluşum riskini ortadan kaldırır.

  1. 1.      ADIM: Bel çevresi yağlanmasının nedenini araştırmak
  • Vücutta yağlanma oranının yüksek olması sağlık problemlerinin var olmasında tek başına bir indikatör değildir. Fakat abdominal yağlanma olarak tanımladığımız bel çevresi yağlanmasının oluşmasında altta insülin direnci, kortizol fazlalığı, hipotiroidi, Cushing ( böbrek üstü hormonların fazla çalışması ) gibi sağlık sorunlarının olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
  • Yağlanma sebeplerinden bir diğeri de gıda alımında dengesiz tüketimdir.
  • Menopoz dönemi de yağlanmanın vücutta fizyolojik olarak arttığı ve tetiklediği bir dönemdir.
  • Hareketsizlik ve buna bağlı enerji harcamada azalma.
  • Fazla alkol tüketimi de bel çevresi yağlanmayı artırmaktadır.
  • Kronik stres bel çevresinde yağlanmaya en önemli nedenlerdendir.

 2. ADIM:  Nedeni bulduktan sonra çözüme yönelmek gerekir.

 Bel çevresi yağlanmasının sebeplerini öğrenmek için doktor kontrolü sonrasında gerekli tahliller yaptırılıp, hormonal bir sebep var ise ilaç tedavisi başlar. Bununla birlikte kilo fazlası olanlarda bel çevresi yağlarını azaltmaya yönelik diyetisyen kontrolünde diyete başlanır.

Kilo fazlalığı; fazla kilolu olma ya da obezite hangi aralıkta olursa olsun beraberinde vücutta yağlanmayı da artırmaktadır. Yapılan vücut analiz ölçümlerinde bu yağlanmanın miktarı ve dağılımı hakkında sonuç alındıktan sonra sık takiple kişinin sağlıklı kiloya gelmesi hedeflenir.

Bu konuda hedeflenen tartı çok önemlidir. Hedef tartı uzun süre korunabilecek, kişinin boyu ve ayrıntılı vücut analizi ölçümü dışında yaşını da göz önüne alarak hesaplamak gerekir. Kısacası hedef kilo sağlıklı kilo olmalıdır. Diyetin içeriği karbonhidrat, yağ ve proteince dengeli olarak kişiye uygun olarak planlanır. 

  1. 3.      ADIM:  Yağlı ve karbonhidratlı besinlerin tüketiminde miktar kontrolü şart!

Yine sıklıkta duyduğumuz cümlelerdir “ Ben hiç yağlı şeyler yemiyorum, yemeklerimi zeytinyağlı yapıyorum, evimize margarin tereyağı hiç girmez… Fakat vücudum yağlanıyor? ” bilinmesi gereken en önemli gerçek vücutta oluşan yağ ile tüketilen yağ farklı şeylerdir. Vücut yağı;  yağ ve yağlı gıdaları tüketme dışında örneğin, simit, börek gibi hamur işi besinler, meşrubatlar, bisküvi, cips, gofret, tatlılar, hazır et suları, salata sosları gibi daha sayabileceğimiz karbonhidrat ve proteinli gıdaların gereğinden fazla tüketilmesi sonucunda da vücutta artar ve bel çevresinde depolanır.

İnsülin direncine dikkat!

Özellikle insülin direnci gibi diyabet oluşum riski artmış kişilerde sıklıkla gördüğümüz abdominal yağlanmada diyetin içeriğinde özellikle glisemik indeksi düşük diyet uygulanarak bu kişilerde oluşan sürekli açlık hissinin ortadan kaldırılması ile kilo kontrolü sağlanır. Özellikle insülin direnci ile gelen hastalar “ Yedikçe yeme isteğim oluyor, yemek sonrasında hemen canım tatlı bir şeyler çekiyor, sık acıkıyorum, çok sık tatlı yiyorum” gibi gıda alımında sıkıntılarla gelmekteler. Çünkü insülin direncinde aldığımız tüm besinlerin içeriğinde bulunan karbonhidrat olan şeker kandan hücrelere taşınamıyor ve hücreler kendini sürekli aç hissedip beyne açlık sinyali gönderiyor. O açıdan diyet yeterli ve dengeli öğünlerle sık aralıklı ve kan şekerini hızlı düşürüp kişiyi hemen acıktırmayacak şekilde planlanmaktadır.

Özellikle glisemik indeksi düşük bu diyetlerde pizza, burger gibi fast food yiyecekler, beyaz pirinç, makarna, gözleme, börek, reçel, bal, tatlılar, meyvelerden muz- incir- kavun- üzüm gibi daha birçok besinde kısıtlama yoluna gidilmektedir. Çünkü bel çevresini artıran besinler genelde glisemik indeksi yüksek gıdalardır.

Geçici çözümler uygulamayın! Doğru zannettiğiniz en büyük yanlış yağlanmanın sadece bel çevresinde biriktiğini düşünmeniz

Karın çevresinde oluşan yağlardan lipoliz, mezoterapi ve liposuction benzeri yöntemlerle ancak geçici olarak çözüm bulabilirsiniz. Bu konunun uzmanları da bel çevresi yağlanması yüksek olan kişilerde öncelikle fazla kiloların verilmesini vurgulamaktadırlar.

Yapılan yağ analizlerinde kişilerde abdominal yağlanma dışında bacak, kalça, gövde ve kollarda da yağ yüzdelerinin beldeki kadar yüksek hatta bazen beldekine oranla daha yüksek yağ yüzdelerine sahip olduğu görülmektedir. Yani kişi kilo alımı sırasında sadece karından yağ almış olduğunu görünüşünde hissetse bile ölçümler diğer bölgelerde de yağın kasa oranla olması gerekenden daha yüksek olduğu görülmektedir.

Bu sebeple bu kişilerde genel yağlanmayı düşürecek şekilde diyet yapılarak vücudun tüm bölgelerinde yağ kaybı hedeflenecek şekilde kilo verimi sağlanır.

Unutmayın her gıdanın fazlası vücutta depolanmayı tercih edecektir. Meyvenin fazla tüketimi de bel çevresini artırabilir. Yeterli miktarda tüketmek en önemlisi!

Genel beslenmelerde yapılan en büyük hatalar;

  • Akşam sadece meyve yiyip yatmak
  • Saat 6’ dan sonra yemek yememek
  • Kahvaltı, öğle gibi ana öğünleri atlamak
  • Diyette hiç ekmek yememek
  • Ara öğünler yapmamak
  • Yüksek karbonhidratlı besinleri diyette çok sık tüketmek
  • Pilav, makarna, tatlı, mantı, çorba ve börek gibi yemekleri aynı öğünde bir arada tüketmek
  • Kuruyemiş, kuru meyve gibi gıdaları gereğinden fazla tüketmek
  • Light gıdaları kilo aldırmaz düşüncesi ile fazla miktarda tüketmek.

Herkesin alması gereken kalori farklıdır. Herkesin yiyebileceği bir porsiyon ölçüsü vardır. Bir besini gereğinden fazla tüketmek de diyetten tamamen çıkarmak da doğru bir hareket değildir. Uzun açlıklar başta bel çevresi olmak üzere yağlanmayı artırır. Önemli olan sık aralıklarla yeterli miktarda tüketmeyi öğrenmektir.

Önemli olan aynı öğünde çok çeşit yemekleri bir arada tüketmek değil farklı günlerde az miktarlarda çeşitli beslenmektir!

Amaç yediklerinizi hep daha aza indirmek değil enerji harcamanızı arttırmak olmalıdır!

Aslında bir adımsayar alarak öncelikle günlük nasıl bir harcamanız olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Çalışmalar bir kişinin günde 8000- 10000 adım atması gerektiğini vurgulamaktadır.  Çok hareketli olduğunuzu veya hareketsiz olup olmadığınızı anlamanın en pratik yolu adımsayar alıp kendinizi takip etmek ve adım sayılarınızı gün geçtikçe artırarak daha da enerji harcamak atacağınız en büyük adımdır!

Egzersiz yapmak vücutta genel yağlanmayı azaltan en önemli parametrelerden bir tanesidir. Özellikle yürüyüş ya da yüzme vücutta hem bölgesel hem genel yağlanmayı düşüren 2 spor şeklidir. Haftada 4 kez 35-45 dakika tempolu aralıksız yapılan aktivite yağlanmayı azaltır.  Hızlı yapılan aktivite sizi daha çok terleten aktivite kas oranınızı azaltmaktan öteye gidemez.

Romatizması, kalp sorunu, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalığı bulunan kişilerin hekimlerinin kontrolünde önerilerine uyarak spor yapmaları gerekmektedir. Egzersizi tek başına uygulamak yağlanmanızı azaltmaz tam tersi size kilo bile aldırabilir. Diyetinizi de alarak öneriler eşliğinde abdominal yağlanmayı düşürebilirsiniz.

İlgili Haberler

Sağlık
16 Nisan 2024
Yeni Bulaşıcı “Kırmızı Göz” Hastalığı Alarmı: Vaka Sayısı 7 Bin 500’ü Aştı

Uganda Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde hızla yayılan ve özellikle kalabalık alanlarda etkili olan “kırmızı göz” hastalığı konusunda uyarıda bulundu. Uganda’da bulaşıcı olan ve son derece hızlı yayılan kırmızı göz hastalığının önü alınamıyor. Ülkede şu ana kadar tespit edilen vaka sayısı ise 7 Bin 500’ü aştı. Yeni bulaşıcı hastalık özellikle hapishane, okul ve sağlık merkezleri gibi […]

Belediye
16 Nisan 2024
İBB MECLİSİ 9. DÖNEM İLK OTURUMU İMAMOĞLU TARAFINDAN AÇILDI

İBB 9’ncu seçim dönemi ilk oturumu, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden üçüncü kez başarıyla çıkan Başkan Ekrem İmamoğlu tarafından açıldı.  Oturumu açmadan önce, toplam 315 kişiden oluşan İBB Meclis üyelerinin ellerini tek tek sıkan İmamoğlu, “31 Mart 2024 seçimlerinde halkımız, demokratik hakkını kullanmış ve İstanbul’u 5 yıl daha yönetmemiz yönünde bizlere vazife vermiştir. 5 yıl […]

Basında Kartal
16 Nisan 2024
Kartal Belediyesi Kreş Öğrencilerinden Resim Sergisi

Kartal Belediyesi’nin ilçe genelinde hizmet veren 14 kreşinde eğitim gören kreş öğrencileri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı konu eden ‘Sanatın Çocukları’ adlı resim sergisine imza attı. Minik öğrencilerinin yaptığı 55 eserden oluşan sergi gelenler tarafından büyük beğeni topladı. Kartal Belediyesi Fuaye Alanı’nda düzenlenen serginin açılışına Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel’i temsilen; Başkan Yardımcısı […]

Genel
09 Nisan 2024
Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, […]