Şekilcilik değil de nedir bu?
Geçtiğimiz günlerde CHP Kartal ilçe teşkilatına DSP ve TDH dan katılımlar gerçekleşti. Bu katılım CHP Kartal ilçe teşkilatı adına bir başarıdır, zira aynı gün CHP Tuzla teşkilatından da yaklaşık 600 partili toplu istifa ederek partiden ayrıldılar.
Gelelim Kartal’daki rozet takma törenine…
O gün Tuzla’da istifa depremi yaşanırken aynı anda da TDH Türkiye Değişim Hareketi Genel Başkanı ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de Maltepe mitingi vardı.
Durum böyle olunca Kartal’daki partiye katılım girişimi ballı kaymak adeta ilaç gibi geldi CHP’ye.
Rozet takma törenine Genel Merkezden yetkililer, İstanbul il Başkanı Gürsel Tekin ve partililer katıldı. Partiye katılım coşku içinde gerçekleşti. DSP’nin Kartal ilçe başkanı ve yerel seçimlerde Kartal Belediye Başkanlığına aday olan Orhan Nurman ve ekibinin katılması önemliydi…
Lakin dikkat çeken bir unsur vardı ki –bu kadar mı basit olur… dedirten cinsten.
Katılımcıların arasında 2 – 3 tane türbanlı bayan vardı. Rozet takılırken özellikle bu bayanları öncelikle –Hanımefendi sizi böyle alalım gelin gelin… diyerek kalabalığın arasından öne çıkararak, foto muhabirlerinin görebileceği şekilde rozetleri özellikle, öncelikle onlara takmak çok etkileyici olmuyor artık bilesiniz sayın parti yetkilileri.
Bu ve benzeri hareketi hangi siyasi oluşum yaparsa yapsın hoş değil. Bu tarz manevi değerler üzerinden siyaset yapmak bu halka inandırıcı gelmiyor, aksine tepki alıyor…
Toplumu bütün olarak görüp kabul etmek gerekiyor. Biz, siz, öteki diye ayrıştırmak hiçbir şey kazandırmıyor. Yani çeşitli toplantılarda ve konuşmalarda başı kapalı olan insanlara bu sıkmabaşlar diyeceksiniz, eğer partinize geçerse o zaman o kişilere, hanımefendi kardeşlerimiz diyeceksiniz.
Hiç mi hiç inandırıcı bir politika değil, çok ucuz bir numara. Öncelikle gerçekten demokrat bir duruş, bir tavır sergilenmeli, göstermelik, yapmacık davranışlar değil.
İnsana insan olarak bakıp değer verme konusunda, CHP çatısı altında Kartal’da çok güzel bir Altınok Öz örneği var, bu felsefe örnek alınmalı. Hiç kimsenin düşüncesinden dolayı ötekilemeden insana, insan olarak değer veriyor.
İlçe Başkanı Yüksel Çiftçi’nin de ben bu davranışı benimsediğini düşünmüyorum ama o ortamda buna ilçe olarak fırsat verilmemeliydi.
Halkı bir bütün olarak sevmeliyiz…
Tekin, 33 yıl iktidar olamayan CHP’yi kimse sorumlu tutamaz.
Gürsel Tekin’den inciler…
Rozet takma töreninde kısa bir konuşma yapan Gürsel Tekin CHP ye çıkış için aranan formülü bulmuş şekilde tespitlerde bulundu, Tekin konuşmasında, “ – Biz 33 yıl hiç iktidar olmamışız ki. Yeni nesiller bilmeyebilir, zaman zaman şöyle sorular soruluyor, CHP olarak hiçbir icraat göstermiyorsunuz ki… denilmektedir.
Ya ben düşünüyorum da, biz ne zaman iktidar olduk ki, bir şey yapmadık. Ülkenin gidişatından, 33 yıl iktidar olamayan CHP’yi kimse sorumlu tutamaz. 11 yıldır aynı zihniyet yönetiyor ülkeyi. 8 tane bakan 18 yıldır ülke yönetiminde görevde” dedi.
Tekin’in bu tespitleri gerçekten oldukça önemli, CHP Genel Başkanı Baykal’da kullanabilir bence…
Tekin; “Bülent Arınç’a suikast girişimi konusu ile ülke gündemi 20 gün meşgul edildi. Sormazlar mı adama, sayın Arınç, o iki şüpheli kişinin senin sokağında ne işi vardı? “ dedi.
Şimdi gel de bu sözü yorumla, bu söze ne denir -Laf ola beri gele… -laf olsun torba dolsun… denilebilir ancak.
