Bir düşün…
Dünyadan, ülkenden, milletinden hatta şehrinden alacaklı mısın?
Dünyaya, ülkene, milletine, şehrine borçlu musun?
Bir kerecik sordun mu kendine bu dünya, bu ülke, bu millet bana ne verdi?
Ve de bana verdiklerine karşı bu dünyaya, bu millete, bu ülkeye neler verdim, neler verebilirim diye?
Eğer borçlu hissediyorsan kendini vatana, millete çalışırsın, çabalarsın, alın teri dökersin, insanları suçlayıp, hırsla bağırıp çağıramazsın etrafına.
Çünkü borçlusundur, çünkü minnet duyarsın, çünkü hizmet etmen gerekir vatanına, milletine borcunu ödemek için.
Ama alacaklı hissediyorsan bu vatandan, bu milletten kendini, kibirden kudurmuş ise nefsin, şeytan seni dürtüyorsa sen daha iyi şeylere, daha yükseklere layıksın diye, bağırırsın avazın çıktığı kadar, suçlarsın, incitirsin, üzersin, korkutursun herkesi ve kırar geçirirsin her şeyi.
Hani biz onurla Türk’üz diyoruz ya, bu kibirden değil, asla nefsimizden değil, bu kendimizi vatanımıza, milletimize, bayrağımıza borçlu hissettiğimizden, Türkiye’de yaşıyor olmaktan, bu milletin ferdi olmaktan ve bu millete hizmet ediyor olmaktan duyduğumuz mutluluktandır.
Türkiye’de Türk olmaktan, Türk olduğunu onurla söyleyenlerden rahatsız olanların kimler olduğunu, bu ülkeye yıllardır yaptıklarını ve en son bu ülkede nelere mal olduklarını, milleti nasıl kırıp geçirdiklerini, bu ülkeyi nasıl bir hıyanetle baş başa bıraktıklarını, özellikle Türk düşmanlıklarına nasıl bir İslami kılıf uydurduklarını düşününce sizlerden korkuyorum biliyor musunuz?
