Türkiye Kayak Federasyonu tarafından bu yıl 27.si düzenlenen Uluslararası Çocuk Kupası, Uludağ’da yapıldı. Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna, Makedonya, Litvanya, Kosova, Bosna Hersek, Gürcistan, Romanya ve Türkiye olmak üzere 10 ülkeden 87 sporcunun katıldığı yarışlar, Slalom ve Büyük Slalom kategorilerinde gerçekleştirildi.
Türkiye 6 madalya kazandı
2 gün boyunca süren yarışlar sonrasında Türkiye, toplam 6 madalya ile en fazla madalya kazanan ülke oldu. Çocuk-1 Bayanlar Kategorisinde Ezgi Özçelikel, Slalom ve Büyük Slalom’da 2 altın madalya kazanırken, aynı kategoride Candan Canbulat ve Çocuk-1 Erkekler Slalom’da Deniz Serdar bronz madalya kazandılar. Çocuk-2 Bayanlar kategorisinde Dila Kavur Slalom’da, Erkekler kategorisinde ise Remzi Ateş Büyük Slalom’da bronz madalyanın sahibi oldular. 1997-1998 yılında doğanların Çocuk-1, 1995-1996 yılında doğanların Çocuk-2 kategorisinde yarıştığı Çocuk Kupası’nda, Ukrayna 3, Bulgaristan 5, Yunanistan 3, Bosna Hersek 2, Romanya 4, Litvanya 1 madalya ile ülkesine döndü.
TKF Başkanı Dr. Özer Ayık: “2010 kayakta seferberlik yılı”
Fransa ile Türkiye’nin nüfus, yüzölçümü vb özellikleri nedeniyle Türkiye’yle çok benzeştiğini belirten Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Dr. Özer Ayık, sadece yüzde 17’si dağlık olan Fransa’nın geçen yılki turizm geliri olan 39 milyar Euro’nun yüzde 52’sini kış turizminden sağladığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Türkiye’nin ise yüzde 62’si dağlık olmasına rağmen bu yıla kadar kış turizminden kayda değer bir gelir elde edilemedi. Fransa’nın kış turizminde 15 milyon yatağı varken, Türkiye’nin kış turizmindeki yatak sayısı sadece 15 bin. Bunun 6.000’i Uludağ’da… Fransa’nın tek bir kayak merkezinde 500’den fazla mekanik tesisi, 200’den fazla kar pistini hazırlamaya yarayan snowtrack araçları var. Türkiye’nin ise tüm yurttaki mekanik tesis sayısı sadece 60 adet, snowtrack araç sayısı ise 40.”
Türkiye’nin yaz turizminden yılda 10 milyar USD elde edebilmek için olağanüstü yatırımlar yaptığını buna karşılık, kış turizminden gelir elde etme fırsatının bugüne kadar kaçırıldığını belirten Dr. Özer Ayık, bu yıl yapılan yeni tesis ve hummalı çalışmalar ile bu fırsatı yakalamak için ilk adımların atıldığını ve 2010 yılının “Kayakta Seferberlik Yılı” olarak ilan edildiğini söyledi.
Türkiye’nin, yurt dışında deniz, kum, güneş ülkesi olarak bilindiğine işaret eden Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Dr. Özer Ayık, 3 tarafı denizle çevrili olan ülkemizin deniz seviyesinden yüksekliğinin 1.132 metre olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Ankara’dan bir çizgi çekip, doğuya baktığımızda yükseklik 1.500 metrenin üzerine çıkıyor. Bugün kayak denince ilk akla gelen Alpler’in birkaç nokta hariç denizden yüksekliği 2.300 metre. Türkiye’de 3.000 metrenin üzerinde 120’den fazla dağımız var. 6 ay karın altında olan 20 civarında ilimiz var. Bu verilerle baktığımızda hiçbir sporun kayak kadar ekonomik, sosyal sürdürülebilirliği ve geri dönüşümü yok. Kış turizmi, yaz turizmine oranla 4 kat daha fazla geri dönüşü olan, binlerce insana istihdam yaratabilecek, ekonomik anlamda bir ülkenin kaderini değiştirebilecek bir kaynak.”
Kayak turistinin sürekli yeni pistler, yeni dağlar, yeni yerler keşfetmek gibi bir yapısı olduğunu ifade eden Ayık, bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin Dünya üzerinde bakir kalmış hemen hemen tek ülke olduğunu söyledi. Yabancı kayak turistinin genellikle kayak malzemelerini taşımak yerine, gittiği ülkelerden satın aldığını ya da kiraladığını, ne kadar profesyonel olursa olsun yeni gittiği ülkedeki dağı tanımadığı için kayak hocası kiraladığını, mekanik tesisleri günde en az 10 kez kullandığına işaret eden Dr. Özer Ayık, şöyle dedi:
“Bu açıdan kayak turizmi çok büyük gelirlerin elde edilebileceği bir sektör. İsviçre, İtalya, Almanya, Fransa, Avusturya, İskandinav Ülkeleri, milli gelirlerinin yüzde 20-25’ini kış turizminden sağlıyorlar. Yabancı turisti bir kenara bırakıp, Türkiye’den yurt dışına kayak için giden yerli turistin yüzde 20’sini bile Türkiye’de tutabilsek, Türkiye’ye çok büyük ekonomik gelir sağlanır.”
Amatörce en fazla kişi tarafından yapılan spor: Kayak
Diğer sporlarla karşılaştırıldığında, Türkiye’de amatörce en çok kişi tarafından yapılan sporun kayak olduğunu belirten Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Dr. Özer Ayık, “Üç nesil bir arada yapılabilen, 5-6 yaşlarında başlanıp, sağlık durumu elverdiği takdirde 70-80 yaşlarına kadar devam edilebilen, özgürlük duygusunun en çok hissedilebildiği tek spordur kayaktır” diye konuştu.
Sinan Beratlıgil/ULUĞDAĞ-BURSA
