Ali Kaya: ‘’ Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına’’

8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle TDH Kartal İlçe Başkanlığı, M-BOY Düğün Salonunda program düzenledi. Cuma günü saat 14 olmasına rağmen salonun hınca hınç dolu oluşu dikkat çekti.

İstanbul İl Başkanı Mehmet Ali Oğuş’un, İl yönetim Kurulu üyelerinin ve İstanbul Kadın Kolları Başkanı Banu Bildik’in katıldığı program yoğun ilgi mesai saatleri dahilinde düzenlenen programa kadınların salonu hınca hınç doldurması, Kartal’da TDH’ nın iktidara geliş ayak seslerimi sorusunu akıllara getirtti.

 Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra programa başlandı. Programda Konuşan TDH Kartal İlçe Başkanı Ali KAYA: “Toplumumuzun bel kemiği, temel taşı emektar ve cefakâr olan çok değerli kadınlarımız; TDH Kartal ilçe kadınlar kolunca hazırlanan bugün dünyada 100. yılını kutladığımız 8 Mart dünya emekçi kadınlar günü kutlama programına hoş geldiniz.Öncelikle bu programın hazırlanmasında büyük emek harcayan Kadınlar Kolu Başkanımız Saadet Çetinkaya’ya Kadınlar kolu yönetim kuruluna, gençlik kollarına mahalle birim başkanlarımıza ve emek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum’’ dedi ve devam etti:

 Kadının ihmal edildiği bir toplum varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün değildir.Ziya Gökalp’in “Kadın tamam olmadıkça eksik kalır bu hayat “—–sözü, bu gerçeğe işaret etmektedir.

Bir toplumun sahip olduğu uygarlık seviyesini ölçmek için, kadının hayat şartlarına bakmak gerektiğine inanıyorum.

Ülkemizde kamu sektörü başta olmak üzere, çalışma hayatında giderek artan bir oranında yer olmalarına rağmen kadınlarımızın hala çözüm bekleyen çok önemli sorunları bulunmaktadır.

Ülkemizde kadın nüfusunun önemli bir bölümünün eğitimi sorunu vardır. Bilhassa kırsal kesimde okuma-yazma bilmeyen, örgün eğitim imkânlarından yararlanamadığı için kendini yetiştirememiş kadınlarımızın sayısı oldukça fazladır.

Köyünde tarlasında veya şehirde fabrikada, büroda, evinde bütün gün çalışan ama sosyal güvencesi olmayan milyonlarca kadınımız vardır.

Köyünü, yuvasını bırakıp büyük kentlere göçen kadınlarımızın, sosyal güvence dışında da birçok sorunları bulunmaktadır.

Hayatın her alanında tutunmaya çalışan, bunu yaparken gerçekten çok büyük sorunlarla boğuşan, adeta varlık yokluk mücadelesi veren kadınlarımız vardır.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Türk kadınının birçok alanda başarıdan başarıya da koştuğu bir gerçektir.

Ev kadınından sanatçısına, çiftçiden politikacısına kadar her düzeyde Türk kadını, sürekli gelişen bir bilinçle toplumdaki konumunu sorgulamaktadır; sorunlarını ve bunların çözümün talebini her geçen gün daha yüksek sesle dile getirmektedir.

Türk kadını artık karar alma ve uygulama mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olmak istemektedir.

Bunun için de siyasette kendisine, nüfus içindeki ağırlığına ve toplumsal konumuna uygun bir yer açılmasını, sistemin de bu doğrultuda değişmesini talep etmektedir.

Kadın sorunu, esasen bir demokrasi sorunudur. Türkiye demokratlaştıkça, özgürlük alanları genişledikçe, kadınlarımızın sorunlarının çözümü de kolaylaşmaktadır.

Özellikle, eğitim düzeyinin yükselmesi, kadının iş hayatındaki yerini arttırmakta ve konumunu güçlendirmektedir.

Değerli arkadaşlarım,

TDH olarak biz insanları, kadın veya erkek oluşları gibi mantık dışı kriterlere ya da kültürel ve sosyal ayrımlara tabi tutmadan, her alanda eşit vatandaşlar olarak görmekteyiz.

Kadınlarımızın sorunlarına ve bunların çözümü konusundaki taleplere en büyük desteği daima biz vereceğiz.

Bunun için de TDH en büyük desteğini siz kadınlarımızdan alacaktır.

Değişime en açık kitle olan kadınlarımız, TDH’nin değişime dönük programına ve icatlarına da sahip çıkacak ve katkı sağlayacaktır. Sizler bunun en açık göstergesisiniz.

Kadınlarımızın ev, iş ve sosyal hayatlarındaki sorunlarının çözümü için en samimi gayreti biz göstereceğiz.

Kadınlarımızın aile içinden iş ortamına kadar çeşitli alanlarda maruz kaldıkları, genel bir adlandırmayla şiddet olarak nitelediğimiz sorunun aşılması gerekmektedir.

Kadınlara uygulanan, gizli açık türlü ayrımcılığın önlenmesi zorunludur. Ayrımcılık kadınlarımızın kendilerini geliştirmelerine, çeşitli alanlarda ailelerine ve topluma katkıda bulunmalarına mani olmaktadır.

 Öncelikle; kadınların örgütlü gayretlerinin yaygınlaşmasına, büyük ihtiyaç vardır. Kültürdeki değişimi, kültürün aktörleri olarak kadınlarımız bizzat kendileri başlatmak durumundadır. İşte bu sebepledir ki TDH’e daha fazla destek olunuz. Bilin ki TDH ne kadar güçlenirse sizin mücadelenizde hedefine o kadar yaklaşır.

Toplumsal konumunuzu, tüm insan varlığının yarısını oluşturduğumuzun bilinci içinde belirleyin. Daha azına asla razı olmayın.

Öncelikli hedefiniz sahip olduğunuz hakları en ileri düzeyde kullanmak olsun. Mevcut haklarınızı tam olarak kullanamadığınız bir ortamda, yeni haklar için mücadele etmeniz, enerjinizi boşa harcamanız demektir.

Sizleri bugünkü medeni haklara kavuşturan CUMHURİYETİMİZE sahip çıkın. Bu hakların teminatı da demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesin geçmektedir. Bu bakış açınızı asla kaybetmeyin.

İş hayatında daha yaygın ve yoğun bir şekilde yer alın. Ekonomik özgürlüğün, diğer alanlardaki gayretlerinizin başarıya ulaşmasının başta gelen şartı olduğunu unutmayın.

Faaliyetlerinizi toplumdan kopuk yürütmeyin, kendinizi dar sınırlara hapsetmeyin. Bilin ki; köyde yaşayanından akademisyenine, iş kadınından fabrika çalışanına gecekonduda ikamet edeninden villada oturanına kadar her kesimden kadının desteğini almadan mücadeleniz başarıya ulaşmaz.

Siyasete geniş ve faal bir şekilde katılın. Siyasetteki konumunuzu sürekli yükseltmeye ve güçlendirmeye çalışın. Siyasette artan gücünüz, karar alma ve uygulama mekanizmalarındaki etkinliğinizi de beraberinde getirecektir.

Ulu önder ne güzel söylemiş.’’ İnsan topluluğu kadın ve erkekten oluşur. Mümkün müdür ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelimde kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça öteki yarısı göklere yükselebilsin?

‘’ Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey erkek ve kadının beraber olarak ilim ve bilgiyi kazanmasıdır.

Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, ne mutlu ona sahip olan Türk milletine..

Nasıl ki bir kuşun uçmak için iki kanadı var ise ve tek kanatlı olarak uçamıyorsa; insanlar da yaşam sahnesinde erkek ve kadın olarak, kuşun kanatları gibidir. Erkek egemen toplumu yüz yıllardır tek kanatla uçmaya çabalamaktadır. Bu kanat çok güçlenmiştir. Semirmiştir. Ve uçmayı istemektedir. Fakat diğer kanat yüzyıllardır yerlerde sürünmekte ve acı çekmektedir.Güçsüzdür, yaralıdır ve kırıktır.

Nasıl ki sizler burada bir kuşun, zayıf bir kanatla uçamayacağını net bir şekilde gördüğünüz gibi, insanlık da kadınların yaşamdaki konumlarını iyileştirmedikçe, eşit haklara ve değerliliğe sahip kılmadıkça uçmakta başarılı olamayacaktır. Uçmak mediniyettir. Uygar bir dünya toplumunu yaratmaktır.Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın,Her başarısız kadının önünde ise bir erkek vardır.

Tdh iktidara yürüyüşünün Kartaldaki tohumları bu gün burada siz kadınlarımız tarafından atılmaktadır. Thd iktidara siz kadınlarımızın çalışmalarıyla gelecektir. Bu nedenle ilk toplantımızı da siz kadınlarımızla yaptık.Bu duygu ve düşünceler içerisinde başta başarımı borçlu olduğum sevgili eşim Arzu Kaya’nın annemin, anneannemin ve siz çok değerli kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutlar, sevgi ve saygılarımı  sunarım” dedi.

admin

See Full Bio