Uygur Türkleri yalnız değil

Yayın: 13:35 - 21.02.2019
Güncelleme: 13:35 - 21.02.2019

Medyadan edindiğimiz bilgilere göre; Uygur Türklerinin Milli Şairi, Doğu Türkistanlı Halk Ozanı Abdurehim Heyit ceza evinde ölmüş. Dileğimiz bu haberlerin yanlış, Heyit’inde sağ olması.

5 bin yıllık bir tarihe sahip olan Türklerin anavatanı, Asya kıtasında bulunan Altay ve Tanrı Dağlarının eteklerindeki Türkistan’dır. Türkistan’da yüzlerce devlet (hanedan) kuran Türk’lerin, kurduğu ilk imparatorluk; Hun İmparatorluğu, Hunların devamı da Uygurlar, Uygurlar da; adı üzerinde çağdaşları arasındaki toplulukların en medeni imparatorluğudur.

Türklerin Orta Asya’yı (Türkmenistan) büyük kitleler halinde terk etmelerinden sonra Türkistan’da küçük bir azınlık olarak  kalan Uygur Türkleri; uzun süre Çinlilerle birlikte yaşamışlardır. Çin buraya “Sincan Uygur Özerk Bölgesi “ Biz Türkler de Doğu Türkistan (Türkmenistan) demekteyiz.

Doğu Türkistan’ın yüzölçümü 1.828.418 km2 (Türkiye’nin 2,5 katı)  nüfusu da 35 milyon kadardır. Konum itibari ile Türk dünyasının Çin ve japon denizine uzan kapısı olan Uygur Türkleri,  1933-34 yılları arasında “Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti”, 1944-49 yılları arasında “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” adıyla iki defa bağımsız bir devlet kurmuş, bu devletler; Çin işgaliyle sona ermiştir.

Tarihi ve kültürleri farklı 55 milleti: Her şeyin devlete ait olduğu Komünist bir rejim, tek parti ve tek lider anlayışıyla yöneten Çin, Uygur Türklerinin bağımsızlık aşkını söndürmek için büyük bir baskı yapıyor. Çinliler, Türkleri; Türk ve Müslüman oldukları için sindirmek hatta yok etmek istiyor.

Medya haberlerine göre: Anaokulu çocuklarını anaokullarında, öğrencileri okulda, çalışanları iş yerlerinde, ev hanımlarını halk eğitim kurslarında, çalışanları iş yerlerinde, emeklileri kamplarda eğitime alan Çinliler,  Türk kültürünü ve Türk’ü yok etmek istiyorlar. Asimilasyonu her Türk ailesinin içine bir Çinli yerleştirmek kadar ileri götüren Çinliler, bu işe uyum programları diyorlar.

Çin’in yok ettiklerinden biri de Uygur Türk’ü Abdurehim Heyit’ir. Türkler arasında büyük bir ilgi gören  ses ve saz sanatçısı aşık Abdurehim Heyit,  eserlerinde Uygur Türklerinin tarihi ve kültürünü ele alıyor.

“Seher vakti görünce gözüm sultanını, Dedim sultan mısın? O dedi yok-yok.

Gözleri ışıltılı, elleri kınalı, Dedim Çolpan mısın? O dedi yok-yok.

Dedim ismin nedir? Dedi Ayhan’dır, Didim yurdun nere? Dedi Turpan’dır,

Dedim başındaki? Dedi hicrandır, Dedim hayran mısın? O dedi yok-yok.”

Dün; elinde tar şarkı çığıran Abdurehim Heyit, bugün; ya tutuklu ya da ölü. Polis, Abdurehim Heyit’e: Atı’lar (Ata’lar) adlı şarkıyı niçin bestelediğini, niçin okuduğunu sorduktan sonra, tutuklamış.  8 yıl hapse mahküm edilen Heyit, iki yıldır tutuklu. Heyit, kamp dedikleri hapishanede yaşıyor mu, öldü mü? Tam olarak bilinmiyor. Ancak bir şarkı yazdı ya da bir şarkı okudu diye bir ses sanatçısının 8 yıl ceza evine atmanın mantıklı bir izahı olamaz, olmamalı. Bunun adı Türk’ün önce sesinin kısılması, onra da yok edilmek istenmesidir.

Her Uygur Türkü’nün evine bir Çinli yerleştirerek, Aile mahremiyetini bozan,  aileyi denetim ve gözetim altına alan, Türk’ü Çinli gibi yaşamaya zorlayan, Çinlinin istediği yaşam tarzını kabul etmeyen Türk’ü kamp adı altındaki ceza evine sokmanın adı zulüm, bu zülüm  büyük bir devlet ve büyük bir medeniyet sahibi Çin’e yakışmamakta, Uygur Türkleri ise yalnız değildir.

Beş bin yıldan beri Türklerle komşu olan Çinliler; Türklerle birlikte yardımlaşarak ve dayanışarak yaşamanın çözümü bulacak bilgi ve beceriye sahiptir.

Asırlık Çin ve Türk komşuluğuna da bu yakışır.

Mustafa Telli
Exit mobile version