İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem
İmamoğlu, “Ruam hastalığı” nedeniyle Adalar’da meydana gelen faytona koşulan at
ölümlerini protesto amacıyla Saraçhane’de eylem düzenleyen gruptan 7
temsilciyi, makam odasında kabul etti. Eylemci gruptan gazeteci Zülal
Kalkandelen, Adalar’da düzenlenen çalıştaya davet edilmediklerini belirterek,
“Düzenlenen çalıştayın sübjektif (öznel) olduğunu düşünüyorum” dedi. “Hayvan
canı her şeyden önce geliyor bizim için” diyen Kalkandelen, “Biliyorum bu bir
gelenek olmuş, alışkanlık olmuş, kimisi için Ada’nın simgesi olmuş. Doğru. Ama
biz de diyoruz ki; bazı simgeler, bazı gelenekler, zaman içerisinde
değiştirilmeli. Çünkü, toplumlar ancak böyle uygarlaşabilir. Siz, göreve
geldiğinizde, herkes için çok daha yaşanabilir bir kent vaat ettiniz. Hepimizde
bir umut yarattınız. ‘Her şey daha iyi olacak’ dediniz. Biz, hayvanlar için de
iyi olacağını düşündük. Çünkü siz, hayvan hakları taahhütnamesini de
imzaladınız. ‘Kaldıracağım’ dediniz” diye konuştu.
KALKANDELEN:
“MEDYA, 81 AT ÖLMEYİNCE İLGİLENMİYOR”
Aradan zaman geçtiğini belirten Kalkandelen, “Orada at
sömürüsü çok yoğun, yaz aylarında özellikle turistlerin yığılmasıyla korkunç
boyutlara ulaşıyor. Sizin döneminizin sorunu değil bir kere bu. Bu, çok daha
önceden başlamıştı. Yıllardır devam ediyor. Biz, o zamandan beri protesto
halindeyiz. Hep kalkmasını istedik. Ruam hastalığı zaten hep çıkıyordu. Yine
çıktı. Maalesef medya da böyle 81 at ölmeyince, ilgilenmiyor. Biz bunu
savunduğumuzda diyorlar ki; ‘Viyana’da da var, New York’ta da var’. Doğru var.
Ben, orada yaşadığımda orada da atlar ölüyordu. Orada da hayvan aktivistleri
her gün eylemdeydi” dedi.
İMAMOĞLU:
“HERKESİ DİNLEME SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ”
Diğer aktivistlerin konuşmalarından sonra söz alan İmamoğlu,
Kalkandelen’in, “sübjektif çalıştay” iddiasına, “Biz, sübjektif bir çalıştay,
inanın yapmayız” karşılığını verdi. Çağrı da bir eksiklik olabileceğine dikkat
çeken İmamoğlu, “Çalıştayda, herkesi dinleme sorumluluğumuzu yerine
getiriyoruz. Orada bu işi yapan insanlar var, hayvanlar var; onlar ne olacak?
Bu, insani bir bakış. Biri çıkıp, ‘Beni, orada bu işi yapanlar ilgilendirmiyor’
diyebilir ama beni ilgilendiriyor. Beni, herkes ilgilendiriyor. Yüzlerce insan
ama doğru ama yanlış, bu işi orada yapıyor. Bir şekilde bu işe başlamışlar,
başlatılmışlar. Kimisi, ‘3’ncü nesildir bu işi yapıyorum’ diyor. Biz, insani
bir çözüm bulmak zorundayız. Bu benim işim. Biz, o insanlarla görüşüyoruz.
Onların sorunlarını çözme noktasında her gün bir adım atıyoruz. Biz, bu insanlara
şunu diyemeyiz: ‘Burayı kapattık, hadi güle güle!’ Bir başka kaosu
yaratırsınız. Bu, bizim sorumluluğumuzda. Bunu çözeceğiz” şeklinde konuştu.