Allah’ım bu beşinci Cuma; Mescid-i Haram’ın, Mescid-i Nebevi’nin, Mescid-i Aksa’nın, Camilerin, Mescitlerin kapalı olduğu, cemaatsiz, sessiz, boynu bükük kaldığı, biz sana muhtaç, aciz kullarının da gözyaşları içinde, bu musibet karşısında şaşkın, çaresiz, korku dolu, sessiz kaldığımız.
Allah’ım; bu beşinci Cuma ve önümüzdeki Cuma Ramazan ayının ilk günü, ilk cuması. Bizler Ramazan Ayına cumasız, camisiz, cemaatsiz mi gireceğiz?
Allah’ım; bu kahrı bizlere daha fazla yaşatma, bizleri camisiz, cumasız, camileri cemaatsiz bırakma.
Allah’ım bizler çok günah işledik, çok büyük hatalar yaptık ve bu musibeti, bu imtihanı, bu terbiyeyi, bu ibretlik dönemi hak ettik, biliyoruz.
Bizler; nefsimiz için, taraf olduklarımız için, menfaatlerimiz için kötülük, adaletsizlik, zalimlik yaptık, kula kul olduk, kullarından medet umduk.
Bizler; senin rızanın yanında hükmü olmayan makam, mevki, güç, para ve dünyalıklar için kavga ettik, yalan söyledik, hile yaptık, çaldık, çırptık, iftira attık.
Allah’ım; bizler senin “emrolunduğun gibi dosdoğru ol” emrin yerine dünya çıkarlarımız için harama, hileye, yalana, dolana, iftiraya bulaştık.
Allah’ım; günahkârız, hatalıyız ama bizim günahlarımız, hatalarımız ne kadar büyük olursa olsun senin bizim günahlarımızdan sonsuz kere daha büyük olan merhametine, rahmetine sığınarak sana yalvarıyoruz.
Allah’ım bu beşinci Cuma; dertlerimize deva, sıkıntılarımıza inşirah, biz aciz kullarına umut ışığı olan, dua kapımız Cuma Namazımızdan uzak kalışımız.
Allah’ım bu beşinci Cuma; ağlayarak, yalvararak kapına geldiğimiz, içeri alınmayınca da başımıza bu da mı gelecekti diye gözyaşlarına boğulduğumuz.
Allah’ım halimiz sana ayan görüyorsun, biliyorsun, bütün acizliğimizle senin Kadir-i Mutlak oluşunun emniyeti içinde sana sığınıyoruz. Sen Kadir-i Mutlaksın, merhamet sahibisin, Rahmansın, Rahimsin.
Allah’ım; çok pişmanız, tövbekârız, ağlıyoruz, korkuyoruz, çaresizliğimizle, acizliğimizle sana yalvarıyoruz, sana sığınıyoruz, daraldık, mecalimiz kalmadı.
Merhametlilerin merhametlisi, rahman, rahim olan Allah’ım kovma bizleri kapından, affet bizleri, mağfiret et, bağışla, merhamet eyle bizlere.
Bitir bu imtihanı, uyandır, akıllandır bizleri, kurtar bizi bu salgından, kurtar bu musibetten ve maddi, manevi bütün hastalıklarımızdan acı bizlere Yarabbi.
“Göklerin ve yerin Rabbi olan Allah’ı bırakıp kendilerine bile yarar ve zarar sağlamaya gücü olmayan birtakım tanrılar mı edindiniz? Hiç görmeyen ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi? Yoksa Allah’a, O’nun yarattığı gibi ortaklar mı buldunuz? De ki: Allah, her şeyin yaratıcısıdır, tektir, mutlak hâkimiyet, otorite ve egemenlik sahibidir.” (Rad/16)
AHMET BERHAN YILMAZ
