İBB Başkanı, salgın hastalık döneminde iki konuda sınıfta kaldı!

Yayın: 19:28 - 17.04.2020
Güncelleme: 19:28 - 17.04.2020

Birincisi hastanenin yollarını yapmamak,

İkincisi de toplu taşım sefer sayısını azaltmak!

Dünyayı kasıp kavuran küresel salgın Corona virüs Covit-19’un en şiddetli yaşandığı bugünlerde, en önemli ve gerekli yatırım sağlık yatırımlarıdır. Kimhangi ülke – devlet  daha fazla hazırlık – yatırım yaparsa bu süreçten en faydalı olarak çıkacaktır. Ülkemizde sağlık alanında son birkaç senedir yapılan yatırımların ne kadar doğru hamleler olduğu bugünlerde daha iyi anlaşılıyor.

Bu durum karşısında tüm dünya ne yapacağı konusunda şaşkın, kararsızken sadece Türkiye en hazırlıklı bir şekilde bu salgını karşıladı. Yani ileri görüşlü bir devlet yönetimi anlayışı sergileyen Türkiye sağlık alanında son bir kaç yılda yaptığı dev yatırımlarla adeta dünyaya ders veriyor.

Gel gelelim bu salgın sürecinde İBB’nin İstanbul halkına yönelik yaptığı veya yapmadığı hizmetlere, hatta yanlış uygulamalar desek daha doğru olur.

İBB, İkitelli Şehir Hastanesinin yollarını yapmadı da; ne kazandı, ne kaybetti?

Birincisi; hizmete açılmak üzere yapılmış Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi’nin yollarına;

İstanbul’da yapılmakta olan Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi dünyanın en gelişmiş teknolojilerine sahip 2 bin 700 yataklı devasa bir kompleks. Bu salgın corona virüs ile mücadelede faydalanabileceğimiz en önemli tesislerden bir tanesi. Sağlık Bakanlığımız bu hastanenin bitirilmesi ve hizmete başlaması için hızlı şekilde devam ediyor”

Bugün en çok ihtiyaç duyulan alan nedir, elbette sağlık alanları yani hastanelerdir. Öyleyse Sağlık Bakanlığı tarafından İstanbul’umuza yapılmış böyle mükemmel bir hastanenin yollarını bütçe müsait değil gerekçesiyle yapmamak İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu adına tarihe not olarak düşülen kara bir lekedir.  

Devlet güçlüdür, elbette yaptığı hastanenin yollarını da yapar, halkın hizmetine en kısa zamanda açar. Fakat dünyanın en gelişmiş teknolojik özelliklerine sahip modern bir hastanenin yollarını yapmakla sorumlu olan İBB bugün bütçem yeterli değil gerekçesiyle yapmayarak tüm İstanbul halkının gözünde çok puan kaybetmiştir. Zira o hastane insanlığa insan sağlığına hizmet edecek bir sağlık kurumudur.     

Salgın döneminde sefer sayısını azaltmak (-Ayıplı Hizmet) sayılır!

-İkincisi ise hayatımızın tam ortasında yer alan toplu taşıma konusunda yani metro ve otobüs sefer sayısının arttırılması gerekirken azaltılması konusudur.

Salgın hastalık Corona virüs Covit-19 ile en hassas şekilde mücadele edildiği bugünlerde sosyal mesafeye dikkat edilmesi gereken toplu taşıma araçlarında, İstanbul’da aklın mantığın alamayacağı bir uygulama yapılarak araç sefer sayıları azaltılıyor. Bu durum günlerdir böyle devam ediyor.

Yani şöyle basit bir anlatımla durumu izah edersek; Salgın hastalıktan korunmak için insanların evden işe işten eve giderken sosyal mesafeye dikkat etmesi bakımından, hem yolcu sayısı yarı yarıya az olacak, hemde araç sefer sayısının bir o kadar artması gerekmektedir.

Peki İBB toplu taşıma konusunda bu dönemde nasıl bir uygulama yapıyor?

Tam tersi hemen araç sefer sayısını azaltıp metrobüs ve otobüsleri garajlara çekerek az sayıda araçla toplu taşıma hizmeti vermeye devam etti- hala devam ediyor. Bu durum karşısında insanlar evlerine işlerine gidebilmek için otobüse binemiyor saatlerce bekliyor, tabii ki beklerken sosyal mesafe kuralı diye bir şey kalmıyor. Bu durumun nasıl bir açıklaması olabilir, akıl mantık almıyor. Salgının daha fazla yayılmasına sebep olacak adımlar atılıyor.     

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, otobüslerdeki, sefer sayılarını, azaltması, vatandaşları yollarda bıraktı.

Sosyal mesafe yasakları kapsamında duraklarda durmayan otobüslerin önünü kesen vatandaşlar sürücülere seferlerin neden azaltıldığını dile getirirken tartışmalar yaşanıyor.

Yapılan doğru güzel hizmetlerinde haberlerini de yaptığımız bugünlerde İBB’nin sergilediği bu ilginç uygulamaların tüm İstanbul halkı tarafından tepkiyle karşılık bulduğunu belirtmek gerekir. Hangi amaçla yapıldığını anlamanın mümkün olmadığı bu uygulamalar halk nezdinde (-Ayıplı hizmet) olarak değerlendirilmelidir.

Oysa İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul halkının hayat şartlarını daha da iyileştirmek vaad etmişti, yani “Her şey güzel olacak” demişti.

Kenan GÜLERCİ
Exit mobile version