Kartal Kent Konseyi Başkanı Feray Öz “Biz Halkız” dedi

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Kent Konseyi seçimlerinde Başkan seçilen Feray Öz: ” biz halkız, halkı temsil ediyoruz” dedi.

Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün  eşi olan Feray Öz, Kartal Haber Gazetesi adına sorduğumuz Kent Konseyi çalışmaları ile ilgili sorularımızı da içtenlikle cevapladı.

Feray hanım Kent Konseyi nedir?

İLGİLİ HABER İBB MECLİSİ 9. DÖNEM İLK OTURUMU İMAMOĞLU TARAFINDAN AÇILDI

 “ Kent konseyi halkla belediyenin bütünleşmesini sağlayan aracı bir kuruluştur. Merkezi yönetimin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluşulan, kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği uzlaşmanın esas alınarak demokratik bir yapı oluşturulan yönetim mekanizmasıdır. Halkın bir araya gelerek, kent konseyi elemanlarıyla birlikte proje hazırlanmasıdır. Kent konseyinin altında çeşitli çalışma grupları oluyor ve halk isteklerini o konseye getiriyor. Bu arada o çalışma grupları da halktan seçiliyor. Yani burada siyaset yok. Siyasetin her kesiminden, gelir grubunun her kesiminden isteyen herkes kent konseyine girebiliyor ve oranın bir bireyi olarak isteklerini, belediyeden beklentilerini sunabiliyor. Bu projeler hazırlandıktan sonra belediyeye götürülüyor. Belediye onaylarsa, beğenirse belediyenin bir projesi olarak hayata geçiriliyor”.

 Bu durumda sizler, kent konseyi yönetim kurulu olarak belediyeyle halk arasında köprü vazifesimi oluşturmuş oluyorsunuz?

“Biz halkız, halkı temsil ediyoruz. Kent konseyinin kendisi halktır zaten. Arada bir köprü gibi değil de sadece halkın belediyeye çözümlerle yansımasıyız. Belki halk organize olmasa bu belediyeye yansımayacak. Ama biz halkı organize ederek belediyeye yansıtıyoruz. O anlamda bir köprü vazifesi diyebiliriz”.

Peki, kartalda kent konseyi olarak ne zaman çalışmalarınıza başlayacaksınız?

“Bunun için ayın 20’sini bekliyoruz. Her türlü alt yapımız hazır. Kent konseyinin her şeyi hazır fakat maalesef yaz olması sebebiyle bir türlü bir araya gelemedik. Ağustosun 20 sinde tüm üyeler burada mevcut olacak ve ilk toplantımızı gerçekleştireceğiz. Bütün üyelerin dâhil olduğu bir toplantı geçirilecek. Yapacaklarımız ve projelerimiz incelenecek. Hep beraber nasıl daha iyisi olacaksa projeler fikir birliği içinde onanacak”.

Kartal’da öncelikli en gerekli ihtiyaç nedir?

“Herkesin ihtiyacı kendine göre birinci şarttır. Ben en gerekli olay budur diye hiç bir şey söyleyemem. Kent konseyinin görüşlerini ben yansıtamam, halkın görüşlerini ben yansıtamam. Bana sadece birey olarak sorarsanız cevaplarım bu soruyu”.

Peki, birey olarak değiştirirsek?

“Çocukların sorunu. Geleceğimiz olan çocuklarımıza daha iyi bir Kartal sağlamak biz büyüklerin görevi. Park alanlarının, kreşlerinin yetersiz olması ve eğitimleri esnasında yaşadıkları sorunların en aza indirilmesi esas alınacak projeler kent konseyi için öncelikli olacaktır”.

Peki, bunun için projeler geldi mi size? Ya da projeler üretiliyor mu?

“Ben kent konseyinin başkanıyım ayrıca kent konseyinin altında oluşan kadın meclisinin de başkanıyım. Bu yüzden ben projeleri şimdiden kafamda hazırladım. Hayata geçirmek için de kent konseyinin çalışmaya başlamasını bekliyorum. Ama projelerim kesinlikle var.”

Bize 1- 2 tane örnek verebilir misiniz?

“Projeler hazır. Fakat tabii ki onaydan geçmesi gerekiyor. Düşündüğüm projeler arasında, oyun evleri var. Kreşleri oyun evleri adında yapacağız. Amacımız her mahalleye bunları yapmak. Eylül ayı itibariyle başta 4 yerde bunları hemen başlatacağız. Burada oyun evlerinin yönetecek olan kişilerde, mahallenin kadınları olacak. Biz kadınları eğiteceğiz, onlar oyun evlerini yönetecekler. Böylelikle istihdam da sağlanmış olacak ve çocuklar oraya rahatlıkla gidip, okul öncesi belli eğitim ve oyun olanaklarından yararlanacaklar.”

Bayan olarak bayanlar için öncelikli düşündüğünüz şeyler varmı?

“Mesela aşçılık becerilerini paraya çevirecekleri bir projemiz var. El becerilerini paraya çevirebilecekleri projelerimiz var. Kendilerine yaptıkları ürünleri satabilecekleri 2 sokak düşünüyoruz şu anda, pazarlarda dâhil. İkisi de sık uğranılan sokaklar olacak ve pazarlarda kadınlarımıza özel yerler açacağız. Her pazarda kadınlarımız el becerilerini sergileyebilecek. İş hayatına atılmayı ve iş yapmayı isteyen kadınlarımıza değişik projelerle destek olmak istiyoruz”.

Peki, bu sokaklarda açtıkları Tezgâh Ücrete mi Tabı Olacak yoksa belediyenin ya da sizlerin desteğiyle mi temin edilecek?

“Tabii ki belediyenin desteğiyle olacak bunlar.  Kent konseyinin desteğiyle hiçbir yer temin edilmez, biz projeyi götüreceğiz. Onaylandıktan sonra proje tamamen belediye tarafından yürütülecek”.

Peki, belediyeden destek görebileceğinize inanıyor musunuz?

“Tabii ki. Kesinlikle destek görecek. Belediyemizin anlayışlı olduğunu biliyoruz. Başkanımız da bizi tamamen destekliyor bu konularda. Sayın başkanımızla aynı düşüncede, aynı görüşte olan insanlarız. Ortak gayemiz, Kartala katkıda bulunmak, Kartalı en iyi yerlere getirmek. İkimizin de beklentileri olmaması ve tek amacımızın kartalı yüceltmek olması. Bir de eş olunca aynı doğrultuda düşünüyorsunuz. Düşünceler farklı olsaydı yapacağımız çalışmalara sekte vurabilirdi gibi geliyor. Hem eşim hem ben Kartalın iyiliğini düşündüğümüz surece birbirimize destek olacağız.  İkimizin de yaptıkları Kartalın lehine olan şeyler olduğu müddetçe tabii ki bunun faydaları da halkımıza yansıyacaktır”.

Son olarak ekleyeceğiniz,  

“Kadının toplum içinde bir yere gelmesi gerektiğine inanan biriyim. Kadının toplumumuz içinde aile içinde oynadığı rolün büyüklüğü yadsınamaz. Her zaman söylediğim bir söz vardır benim. Hiç bir erkeğin eline bir oya verip masa örtüsünü bitirtemezsiniz. Bunu ancak bir kadın başarabilir. O sabır ancak kadında vardır. Bir ailenin çocuğunu yetiştirmesi de buna benzer. Yetiştirmek oya işi yapmak gibidir. Çok emek çok caba isteyen bir şeydir ve o çaba o özveri sadece kadında vardır. Kadının bu yerinin topluma da yansımasını istiyorum. Kadınların bu özgüveni kendilerinde duyması gerektiğine inanıyorum. Evliliğim müddetince de eşimle beraber her şeyimizi birlikte paylaştık. Geldiğimiz yere ikimiz birlikte çaba harcayarak geldik. Eşimde her zaman kadını desteklemiş olan bir kişidir. Kent konseyi başkanı olarak kadının eğer isterse her şeyi okuyarak araştırarak çalışarak başarabileceğine inanıyorum.

Burada hemen şunu da belirtmek istiyorum, asla bir simge bir first lady olmak gibi amacım yok. hayatta en nefret ettiğim şey,  idol gibi gösterilmem, önde olmam. Bu tarz yakıştırmalara da çok kızıyorum. Fakat bir kadının simge olmadan da kendini gösterip başkalarının önüne cıkması gerekiyor. Ben kadının olması gerektiği şekilde bu toplumda hareket ediyorum. Zaten öyle de olması lazım. Dikkat ederseniz Atatürk’ün hiçbir toplantısında kadın eksik değildir. Ben Atatürk’ün çocuğuyum. Ben Atatürk’çüyüm.  Atatürk’ ün bize verdiği bu değerli kıymeti her zaman sırtımda hissetmişimdir. Bir Atatürk çocuğu olarakta bunu taşıyacağım ve toplumumda her zamanda göstereceğim”.

Bizde Kartal Habergazetesi olarak size bundan sonraki çalışmalarınızda basarılar diliyoruz.

Haber- Röportaj: Mefharet Keleş

admin

See Full Bio