Çatılar öncelikle teknik şartlara, yapı nizamnamesine uygun şekilde yapılırsa kolay kolay uçması mümkün değildir” diyerek teknik şartlara mutlaka uyulması gerektiğini dile getiren Mimar Mehmet Osmanlıoğlu, konuyla alakalı yaptığı açıklamada;
“Gün geçmiyor ki haberlerde “fırtına dolayısıyla rüzgardan uçan çatıları” duymayalım. Ama “bunun sebepleri üzerinde neden durmayız?” doğrusu anlayabilmiş değilim!
Peki çatılar neden uçar? Bir çatı inşa edilirken tüm köşelerinden üzerine oturduğu betonarme yapıya sağlam bir şekilde bağlanması gerekir. Bu da öncelikle çatıyı teknik şartnamelere uygun olarak inşa etmek, ardından inşa edilen çatıyı da alttaki son kat döşemesine köşelerinden kuvvetli bağlantılarla (mesela altta bırakılan demir filizlere inşaat demirlerinin bükülerek) çatının bağlanması ya da birtakım ankraj ayakları bırakılarak bu ankraj ayaklarına çatının civatalarla bağlanması gerekir.
Hali hazırda çatı zati ağırlığını taşıyorsa (hiçbir sorun yokmuş gibi rüzgar, kar yükü ve benzeri dış ortamdan gelebilecek yükler özellikle yapıcı ustalar tarafından pek kaale alınmaz! Bu da bu günlerde gördüğümüz gibi fırtınalı havalarda çatıların uçması ve bunların altında kalan insanların can ve mal kaybına uğramaları, insanların işlerinden olmaları, tedirginlik oluşturmaları gibi birçok problemi de beraberinde getirir.
Bize düşen çatımızı nizamnamelere uygun şekilde inşa etmektir! Eğer biz bu yaşadığımız zorluklara, elim neticelere rağmen hâla eski alışkanlıklarımızı devam ettirir ve aynı şekilde sorumsuzca çatıları teknik şartnamelerden uzak yapmaya devam edersek, başımıza gelebilecek bu bu tür olumsuzluklara olaylara hazır olmalıyız…” dedi.
