Müdürlerin Rotasyonu Mayınlı mı?

Yayın: 12:50 - 28.06.2010
Güncelleme: 12:50 - 28.06.2010

Bir devletin yönetiminde kararlılığı sağlayan esaslardan biri de özellikle yüksek mevki sahiplerine görevlerinde uzun süre kalma imkânının tanınmasıdır. Sancakbeyleri, beylerbeyleri yirmişer otuzar yıl; yeniçeri kethüdası ve çavuşlar yedişer, sekizer yıl makamlarında kalıp sebepsiz yere görevlerinden alınmazlardı. Osmanlı’yı cihan devleti yapan 150 sır arasında sayılan görevde uzmanlaşmaya fırsat veren düzenlemeler arasında aynı okulda 35 yıl müdürlük yapmak var mı diye aradım ama bulamadım. Aynı görev yerinde 20–30 yıldır İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı ve Şube Müdürlüğü gibi görev yapmayı da bulamadım. Zaten Cumhuriyet rejimine geçişle saltanat kaldırıldı (!) denildiği için geçmişe takılmanın da bir anlamı yok diye düşünüyorum.

Milli Eğitim Bakanlığı sancakbeyleri ve beylerbeylerini bir miktar öteleyerek sanırım okul müdürleri ile işe başlamak istedi. Aynı görev yerinde 5 yılını dolduran bütün okul müdürlerini zorunlu rotasyona tabi tutarak uzun süre aynı yerde görev yapmaktan kaynaklanan “işletme körlüğünün” önüne geçmeyi hedefliyor. Ne de olsa, 20 yıl hazine arazisini işletenlerin hak iddia edebildiği bir ülkedeyiz. Milli Eğitim’de11 yıl aynı görevde “vekil” çalışanın burası artık benim için “asil görev” olmuştur deyip idari mahkemeden teyit ettirdiğini bu işlerin ilgilileri biliyorlar. Sanırım 35 yıl aynı okulda çalışan kişi yarın hak iddia eder ve hazine arazisi ile kıyaslarsa halimiz nice olur diye düşünüldü ve kılavuzu yayınlayıp vira bismillah denildi. Yeniçeri kethüdası ve çavuşlar yedişer, sekizer yıl aynı görevde kalabiliyorlardı. İlköğretim 8 yıllık olduğuna göre müdür en azından sıfırdan alıp bir mezun verebilseydi. Zorunlu rotasyonda 5 yıl değil de süre 8 yıl olsaydı. Ya zaten uygulanamaz önceden görmedin mi? 5 yıl önce de aynı konuda yola çıkıldı ama idari mahkeme izin vermedi gibi bir yığın patırtı ve gürültü geride kaldı ve süreç başladı. Mevcut düzenlemede sadece okul müdürlerinden başlanıyor olması ve beş mi sekiz mi tartışmaları ile 2005’te müdürlüğe başlayanların yarışta mağdur olacağının dışında itiraz yok. Önceki yönetmelikteki defolar yeni yönetmelikte göz önüne alınmış görünüyor. Aynı görev yerinde 5 yılını dolduran okul müdürlerine de hitap eden Napolyon; “yöneticiler duygularıyla davranmamalı, her zaman mantık yolunu seçmelidirler” der. Bu saatten sonra rotasyona tabi olacak okul müdürlerinin tercihlerinde tıp fakültesi, uluslar arası ilişkiler, hukuk gibi iddialı yerlerin yanında her ihtimale karşı yerleşilebilecek tercihleri de yapmaları bilgisayar kurasına kalmamalarını sağlayacaktır.

Yönetici atama ile ilgili her yönetmelikte Bakanlık için mayınlar vardı. Kim döşüyordu orası ayrı bir tartışma konusu… Öğretmenlik hizmet puanının yönetici atamada kriter alındığı yönetmelikler gördük. Atamalar sonrası kazanılmış hak kavramını hiçe sayılıp Danıştay’ın geriye dönük iptal kararı ile Milli Eğitim camiası olarak kaosu yaşadık. 7-8 yıldır yönetici atama süreci dikiş tutmadı. Hz. Mevlana’nın “dün dünde kaldı can cazım, bu gün yeni şeyler söylemek lazım” düsturundan hareketle mevcut yönetmeliği konuşacak olursak 2009’da çıkan en son yönetmelik ile sınav sorularına ilişkin açılmış dava sonuçlanmasa bile sınava dayalı ilk atamalar gerçekleşti. İsteğe bağlı atamalarda aktif süreç devam ediyor. Zorunlu rotasyonda ise start verildi. Sınava dayalı ilk atama ve devamında isteğe bağlı yer değiştirmelerde olmayıp, rotasyon uygulamasında ilave edilen/esnetilen mayın sayılabilecek bir nokta ile karşı karşıyayız diye düşünüyorum.

Millî Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmelik hükümlerince yapılan sınavla müdürlük atamalarında norm kadro esası arandığından birçok Meslek Lisesine müdür ataması yapılamamıştır. Sonradan yapılan isteğe bağlı yer değiştirmede de Meslek Lisesi müdürlükleri için norm kadro esası aranmış olup maaş karşılığı ders olması dahi yeterli görülmemiştir.

Bu durumun mağdur ettiği sınav kazanmış ya da liyakati gereğince yer değiştirme isteyen meslek lisesi müdür ve müdür adaylarına uygulanan standart yaklaşımdan sanırım vazgeçilmiş ve 5 yılını dolduran meslek lisesi müdürlerine genelgenin 7. maddesinde göz kırpılmıştır.

Şöyle ki:

7-Zorunlu yer değiştirme kapsamında yapılacak atamalarda adaylar, ilgi (a)

Yönetmeliğin 8´inci maddesi kapsamında atanmak istedikleri eğitim kurumunda alanı itibariyle norm kadro bulunup bulunmadığı ya da bölümünün/alanının olup olmadığına bakılmaksızın bu tür eğitim kurumlarının programlarında alanının olması halinde atanabileceklerdir.

Örneğin; Bir endüstri meslek lisesinde görev yapan atamaya esas alanı motorlu araçlar teknolojisi olan ve zorunlu yer değiştirmeye tabi olan bir eğitim kurumu müdürü bu tür eğitim kurumlarının programlarında motorlu araçlar teknolojisi alanının olması nedeniyle atanmak istediği endüstri meslek lisesinde bu alanının olup olmadığına ya da bu alanda norm kadro olup olmadığına bakılmaksızın endüstri meslek liselerine atanabilecektir.

Bu durumda 7. madde hükmü yönetmeliğe uygun ise bir öğretim yılı müdür ataması yapılamayan meslek liseleri ne şekilde izah edilebilir. Ayrıca “bu türden eğitim kurumlarının programlarında alanın olması halinde” ifadesi de sübjektif bir ifadedir. Zira her türden mesleki eğitim kurumunda ihtiyaç halinde bütün alanların açılabilmesi mevzuata göre mümkündür. Hatta Çok Programlı Liselerde de bu alanların hepsi açılabilmektedir.

Sınav sonucu atanan veya yukarıda açıklamaya çalıştığımız sebeple atanamayanlar ile isteğe bağlı yer değiştirmelerde aynı konuda ki kısıtlama nedeniyle atanma talebinde bulunamayanlara aynı yönetmelik ile hükmolundu. Yönetmelik değişmediğine göre zorunlu rotasyonda kılavuzda yapılan esnetme ile yeni bir hak verilmiş olmuyor mu? Hak verilmeli mi yoksa verilmemeli mi konusu ayrı bir tartışmanın konusu ama önceki iki atamada tercih fırsatı tanınmayan bir konuda rotasyonda tercih hakkı vermek sınav puanı yüksek olup sadece bu nedenle ataması yapılamayan ya da isteğe bağlı yer değiştirmede tercih hakkı sınırlanan adayı yargı nezdinde haklı çıkarmaz mı?

 Bu mayın değil de nedir?

Ali Yalçın

Ali Yalçın
Exit mobile version