EKREM ERDEM ERZURUM’DA “DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR” KONFERANSI VERDİ

Yayın: 12:37 - 13.02.2024
Güncelleme: 12:37 - 13.02.2024

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, Millî Eğitim Bakanlığı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Aziziye Belediyesi ve TDED Erzurum Şubesi’nin iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte “Dilimiz Kimliğimizdir” konferansı verdi.

#image_title

Konferansta açılış konuşması yapan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı Murat Ertaş, Erzurum’un Türk tarihinde ve Anadolu coğrafyasındaki jeopolitik önemi, Doğu’nun Batı’yla Batı’nın Doğu’yla karşılaştığı kavşak şehir olmasının şehre kattığı dil ve kültür zenginliği üzerinde duran Murat Ertaş, şube olarak Erzurum’da bir enstitü gibi çalıştıklarını, çalışmalarında yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve başka STK’lerin paydaşlığını önemsediklerini belirtti.

#image_title

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem konferansta yabancı kelimelerin yerine Türkçe kelimelerin kullanılmasının önemine değinerek “Yaklaşık 16 milyon kilometrekarelik bir coğrafyada 250 milyona yakın konuşanıyla dünyanın en büyük dilleri arasında yer alan Türkçe, bugün bilim ve teknolojideki hızlı gelişme, basın ve yayın kuruluşlarının kullandığı özensiz dil, ticari hayatın getirdiği yabancı kelime kullanım alışkanlığı, yabancı dilde eğitim hayranlığı gibi nedenler dilimiz için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.” dedi.

#image_title

DİL DEVLETLERİN VARLIK SEBEBİDİR
Anlamsız kısaltmaların, cümle aralarına serpiştirilen yabancı kelimelerin, kuş diline benzer sosyal medya dili gençlerimizin iletişim dili olarak her geçen gün kullanım alanını genişlettiğine dikkat çeken Erdem, dilimizin karşı karşıya kaldığı sorunları yalnız bir dil sorunu olarak görmemek gerektiğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada asıl kaybolmakla karşı karşıya olan dilimiz değil, milli kimliğimizdir. Kendi dillini, kültürünü kaybederek başka bir milletin kültür dairesi içine giren milletler tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Dil devletlerin varlık sebebidir. Toplumlar, millet olmayı ortak bir dile sahip olmakla elde eder; millî varlıklarını da kendi dilleri ile koruyabilirler. Tarihin çöplüğü, dilleriyle bağları zayıfladığı için sürüleşip sömürgeleşen ve bir süre sonra da kimliksizleşerek yok olup giden milletlerin ibretlik hikâyeleriyle doludur. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi; vatanı önce dil, sonra ordu bekler. Dil savunması vatan savunmasıdır.”

#image_title

GÜÇLÜ MEDENİYETLER GÜÇLÜ DİLLERLE İNŞA EDİLİR
Dünyada söz sahibi bir ülke olmak istiyorsak dilimize sahip çıkmak mecburiyetinde olduğumuzu dile getiren Ekrem Erdem, “Unutmayalım! Güçlü medeniyetler güçlü dillerle inşa edilebilir. Yüksek bir kültür seviyesine erişmek, yüksek seviyede bir kültür diline sahip olmaktan geçer.” Bunun için Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkçenin yabancı dillerinin baskısından kurtarılarak, bağımsız ve güçlü bir dil olarak varlığını sürdürebilmesi için, hayatımızın her alanını kuşatan bir “Millî Bir Kültür ve Dil Politikası”na ihtiyacımız olduğunu vurgulayan Erdem, Cumhurbaşkanımız tarafından hayata geçirilen millet bahçelerini ve kıraathanelerini Milli Dil Politikasının habercisi olarak görülmesi gerektiğini; millet parkı yerine millet bahçesinin, cafe yerine kıraathanenin seçilmesi, ana dilimizin nefesini kesen gerekli gereksiz yabancı kelime kullanma hastalığına karşı yerli ve millî bir duruş olduğunu kaydetti.

YENİ BİR İMLA KILAVUZU İHTİYACI
Konuşmasında Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin dili merkeze alan “F Klavye”, “Yön Levhaları ve Tabelalar”, “Yazım Kılavuzu ile İlgili Tespit ve Öneriler” gibi faaliyetlerine yer veren Ekrem Erdem şunları söyledi:
“Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği olarak Türkiye Yüzyılında, kuruluş amacımız doğrultusunda günün ihtiyaçlarına cevap verecek, çelişkilerden uzak, basit, anlaşılır ve kafa karışıklığı yaratmayan ve ideolojik dayatmalardan arındırılmış yeni bir ‘İmla Kılavuzu’ önerisinde bulunuyoruz. TDK tarafından bugüne kadar, pek çok imla kılavuzu, değişiklikler yapılarak onlarca defa yayımlanmıştır. Ancak geçen bunca zamana rağmen üzerinde mutabakat sağlanan, kendi içinde tutarlı, toplumda kabul gören bir ‘İmla Kılavuzu’u hazırlanamamıştır. Alıntı kelimelerin yazımından birleşik kelimelerin yazımına, uzatma ve inceltme işaretlerinin kullanımından yabancı dillerden geçen kelimelerde çift l harfinin yazımına kadar birçok konuda fikir birliğine varılamamış ve kafa karışıklıkları giderilememiştir. Bunu artık görmemiz ve gerekeni yapmamız gerekiyor. Türkiye Yüzyılına ‘efradını cami ağyarını mani’ bir imla kılavuzuyla girmek çok daha anlamlı olacaktır. TDK’nin önderliğinde hazırlanacak yeni bir imlâ kılavuzu Türkiye Yüzyılına en büyük hediye olacaktır. Ders kitapları başta olmak üzere Türkçede karşılığı bulunan yabancı kelimelerin yerine, toplumun her kesimi tarafından kabul görmüş ve kültürümüze mal olmuş kelimeler tercih edilmeli ve bütün bunlar bir politika haline getirilmelidir.”

#image_title

YURT DIŞINDA TÜRKÇE HASSASİYETİ
Konferansta bir konuşma gerçekleştiren Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, yurt dışında yaşadığı yıllarda ülke vatandaşlarının ana dillerini kullanma konusunda hassasiyetlerinin yüksek olduğunu belirterek bizlerin de Türkçe konuşma konusunda aynı gayreti göstermemiz gerektiğini vurguladı.

Etkinlikler kapsamında Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkan Vekili ve Dil ve Edebiyat Genel Yayın Yönetmeni Üzeyir İlbak Erzurum Şehit Hasan Yılmaz Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde; Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği YK Üyesi ve Kardelen Çocuk Genel Yayın Yönetmeni Elif Tokkal Erzurum Raif Azak İmam Hatip Ortaokulu’nda birer söyleşi gerçekleştirdi.
 

Exit mobile version