AYNADAN AKSEDENLER

Yayın: 10:06 - 16.08.2010
Güncelleme: 10:06 - 16.08.2010

Ne sizler Hz. Ömer, ne de bizler sahabeler gibiyiz.

Görülüyor ki ne sizlerin Hz. Ömer gibi adaletli hükmetme gibi bir hassasiyetiniz var, ne de bizlerin bunu hak edecek yaşam tarzımız…

Ne sizler hatalarınızı, eksikliklerinizi kabul edebilecek kadar dürüst, olgun ve eleştiriye açıksınız.

Ne de bizler yalansız, riyasız, hak ve hukuk çerçevesinde eleştirecek kadar insaflı ve dürüstüz.

Ne sizler bizlere Hz. Ömer’in kendi yönetiminde olanlara sorduğu gibi

“Bende bir eğrilik görürseniz ne yaparsınız?”  Diye sorarsınız,

Ne de bizler, sorsanız bile; “O zaman seni kılıcımızla düzeltiriz” şeklinde cevap verebiliriz.

Sizler kendinizi hatasız, kusursuz görerek kibriniz ve kendinizi beğenme hastalığınız yüzünden çukurdan çukura inerken bizler de sizin bu halinize karşı sadece arkadan arkaya konuşarak indiğiniz çukurlarda sizlerle birlikte batıyoruz.

Mevlana; Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol sözünü bizlere ve sizlere söylemiş olmalı.

Sizler göründüğünüz gibi değilmişsiniz, bizler de olduğumuz gibi değiliz aslında.

Bizler bunca yılın getirdiği sıkıntılarla ve manevi açlıkla gereğinden fazla güvendik ve inandık sizlere.

Sizleri farklı sandık diğerlerinden ve olmayacak şeyler umut ettik.

Kendi yaşantımıza ve yaptıklarımıza bakmadan dürüst, cesur, yalansız, riyasız adaletli bir yönetim sergilemenizi bekledik sizlerden.

Bizler önümüze konan her şeyi helal, haram ayırt etmeden silip süpürürken, bize sunulan en küçük makamın imkânlarını bile özel yaşantımızda kullanırken, sizlerin Hz. Ömer gibi önüne konan lokmayı ülkemin her ferdi bunu yiyebiliyor mu diye sorgulamadan yememenizi, mesai bitince devletin kandilini söndürmenizi bekledik ve devletin imkânlarıyla saltanat sürmemenizi istedik.

Unuttuk, toplumların neye ve kime layık ise onunla yönetileceği gerçeğini.

Kendi yaşamımıza bakmadan adil, dürüst, hak ve hukuk tanıyan yöneticiler istedik ve yanıldık.

Kısaca haddimizi aştık, hak etmediğimizi istedik ve kendimizi düzeltmeden sizlerin düzelmesini arzu ettik.

Şimdi de çaresiz kaldık çünkü siyaset şeytandandır diye bizlere yıllarca öğüt verenlerin siyasetle bir bütün olduğunu hayretler içinde gördük.

Yıllarca kendi nefsini ve hatta bizim nefsimizi kurtarabilmemiz için uğraşanların dünya makamı için kendilerinin yanı sıra ailelerini bile şekilden şekle soktuğunu seyrettik.

Allah rızası ve milletinin yararı için doğruları ortaya koymak yerine makamı, koltuğu, menfaati adına susanları, korkanları, yalanlara sarılanları izledik.

Allah diyerek onun razı olmadığı işleri yapanları, Peygamber diyerek emanete hıyanet edenleri gördük.

Bütün bunları izlerken kendimizi düzeltmek adına hiçbir şey yapmadık ve toplumlar hak ettikleri gibi yönetilirler gerçeğiyle bir kere daha karşı karşıya kaldık.

Bu durumda da; bütün bu olanlar karşısında aslında suçlunun sizler kadar kendimiz olduğunu çok çok iyi anladık.

Fakat en azından bizler aynaya baktık, kendimizi ve hatalarımızı gördük. Şimdi sıra sizlerde geçin bir boy aynasının karşısına ve kendinizin ne olduğunuzu ve hatalarınızı görün.

Hepimiz hatalarımızı anladığımız ve düzeltmeye başladığımız zaman Allah bizlere ve vatanımıza yardım edecek ve bu terör belası, hırsızlıklar, yolsuzluklar, yoksulluklar, hortumlar, haksız saltanatlar, ahlaksızlıklar mutlaka son bulacak.

AHMET BERHAN YILMAZ

Ahmet Berhan Yılmaz
Exit mobile version