Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Yayın: 18:47 - 09.04.2024
Güncelleme: 18:47 - 09.04.2024

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır.

#image_title

Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında İran bulunmakta, Iraklı Sünni Arapların destekçisi ise, Mısır ve Körfez ülkeleridir.  Bahse konu olan ülkelerin verdiği stratejik destekle desteklenen Iraklı oluşumun, ülkesinde elde ettiği güç ile orantılıdır.

Başka bir değişle, Iraklı Kürtlerin Irak’ta yarı-bağımsızlık gibi elde ettikleri kazanımların altında yatan ABD ve bazı batılı ülkelerin verdiği destek yatmaktadır. Iraklı Şii Arapların Bağdat yönetiminde hakim konuma gelmelerin başlıca faktörü, İran’ın desteğidir ve Iraklı Sünni Arapların Irak’ın siyasi muadelesinde belirgin varlık göstermelerinin baş mimarisi Körfez ve Mısır gibi ülkelerdir.

#image_title

Irak’ın ana üçüncü unsuru olan Türkmenler, yaşadıkları, Musul, Erbil, Kerkük ve Tuzhurmatu gibi ana bölgelerinde azınlığa düşürülmesi yetmemiş gibi, belli aralıklarla davasına sadık, ilkeli, en sert rüzgârda eğilmeyen maddiyette düşkün olmayan tanınmış kişilerin “faili meçhul” suikastlara maruz kalmalarına tanıklık etmeye başladık. 31 Mart 2024 tarihinde, Süleymaniye’nin yönetimi altında olan Kifri İlçesindeki Türkmen Bayat Aşireti Başkanı olan Hüseyin Beyatlı’nın uluslararası siyasi suikast kategorisine geçecek şekilde hedef alınması sonucu hayatını kayıp etti.

Konun üzerinde durulması gereken zaviye, merhumun şehit edilmesinden 4 ay önce “ciddi tehdit altındayım” demesi ve gereken yerlere bildirilmesine rağmen, kendisine koruma ve araç gereç sağlanmamasıdır. Tıpkı, “tehdit olmuşam iki haras/koruma istedim vermediler” demesinden bir kaç ay sonra şehit edilen Ahmet Tahir olayı gibi.

Irak’ın üçüncü unsurunun, tehdit edilmiş aşiret başkanı olan merhum, fotoğrafta olduğu gibi tek başına üzerine serilen battaniyenin altında yatması ve etrafında bir tek silahlı korumanın olmaması, Irak’ta Türkmenlerin düştüğü çaresiz durumu özetliyor.

Peki, Irak Türkmen Cephesi (ITC), Güvenlik Şirketi, Kerkük Savunma Gücü ve Bağdat tarafından Türkmenler adına Erşat Salihi’ye verilen 120 Haşdü-l Şabi gücünün görevi nedir? Söz konusu kurumların denetimi altında toplam 2000’ne yakın, tabii kağıt üzerinde  “savaşçının”  görevi nedir? Türkmen şahsiyetlerini koruyamıyorlarsa, o zaman varlık sebepleri nedir? Listeyi uzatmaya gerek yok, burada noktalayalım.

Eğer siz Toplum olarak, kurumlarınız başına hiç bir başkanın kendi iradesiyle gelmemelerini ve kendi iradesiyle gitmemelerini sorgulamaksızın razı olursanız, Irak’taki Türkmen mevcudiyetine yönelik tehlikeleri bertaraf edemesiniz. Ayrıca, Türkmen toplumu olarak büyük bedel ödeyerek Kerkük’te kurdukları Türkmeneli Uydu Televizyonun Ankara şubesine medya ile uzaktan yakından ilgisi olmayıp bugüne kadar tek bir röportaj/program takdim edemeyen ve Türkmen halkına yabancı unsur olan Emekli Başçavuş Hanefi Uzunçam’ın genel müdür olmasına razı olup boyun eğerseniz, Irak’ta hiçbir oluşumlardan saygınlık beklemeyin.

Hicran KAZANCI
1995 yılında kurulan Irak Türkmen Cephesi (ITC)’nın kuruluşunda yer alan Kazancı, Türkiye’de eğitim gören Türkmen öğrencilerini bir çatı altında toplamak amacıyla Ankara Merkezli ITC Türkmeneli Öğrenci Birliğinin kurulmasında aktif rol aldı ve 1997 yılında kurulan Türkmeneli Öğrenci Birliğinin genel sekreterliğini yaptı. 1997-2004 yıllarında, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilciliğinde, eğitim sorumlu olarak görev alan kazancı, Türkiye’deki bazı resmi kurumların yeminli tercümanlığı yaptı. 2004’te Ankara’da kurulan Türkiye Ulusal Stratejik Araştırmaları Merkezi (TUSAM)’da Ortadoğu Masası Başkanlığı yaptı, Cumhuriyet Gazetesi ile TUSAM’ın ortak çalışmaları sonucu haftalık olarak yayımlanan Cumhuriyet Stratejisinde Ortadoğu ile ilgili 100’ün üzerinde yayınlanmış makaleleri bulunmaktadır. 2005-2008 yıllarında, Kerkük merkezli ITC’nin Enformasyon, dışilişkiler koordinatörü ve başkanlık danışmanlığı görevini üstlenen Kazancı, 2008 yılında Washington’da gerçekleşen 6 aylık eğitim programına katıldı. ITC Dışilişkiler koordinatörü olan kazancı, 2010 yılında Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilci görevine atandı. 2011 yılında, ITC Dış ilişkilerinden Sorumlu Yürütme Kurulu üyeliğine seçilen kazancı, ABD/Boston’da gerçekleşen 3 aylık yoğun eğitim programına katıldı. ITC Türkiye Temsilci ve ITC Yürütme Kurulu görevini 2019 yılına kadar aktif bir şekilde yürüten kazancı, Irak Siyasi Partiler Kanununa göre ITC’nin hale resmî kurucu üyesidir. Dr. Hicran Kazancı aktif görevi boyunca Irak Türkmen meselesini Washington, Boston, New York, Lahey, Oxford, Brüksel gibi batılı kentlerde anlatmak için bir çok başarılara imza attı.
Exit mobile version