Sosyal Medyanın Hırsızlık İstatistikleri Üzerindeki Etkisi
Son yıllardaki istatistikler, bayram ve ara tatiller gibi yoğun dönemlerde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekiyor. Ancak bu artışın arkasında yalnızca geleneksel yöntemlerin değil, aynı zamanda dijital dünyanın etkisinin de olduğunu söyleyebilirim. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hırsızlar giderek daha sofistike ve planlı bir şekilde işlerini yürütüyorlar.
#image_title
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, sevinçlerimizi ve özel anlarımızı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekmek ve sosyal medyada paylaşmak vazgeçilmez bir alışkanlık haline geldi. Tatil fotoğrafları da bu paylaşımların başında geliyor. Sıcak denizlerin tadını çıkardığımız, güneşli kumsallarda dolaştığımız, tarihi mekânları keşfettiğimiz o güzel anları arkadaşlarımız ve tüm dünya ile paylaşmak istiyoruz.
Ancak bu masumane görünen paylaşımlar, farkında olmadan hırsızlara davetiye çıkarabiliyor. Güvenlik ayarları yapılmamış bir sosyal medya hesabı, hırsızlar için altın bir maden gibidir. Meslek, ikametgâh gibi kişisel bilgileriniz sizlerin maddi durumunuzu ifşa eder ve sizi kolay bir hedef haline getirebilir. Yer bildirimleriniz, evinizin balkonunda çekilmiş bir fotoğraflarda görünen arka plandaki manzara ve binalar, konumunuzu kolayca ele verebilir.
Yaşadığınız yer ve kişisel verileriniz bu kadar savunmasızken, Ailede bir kişinin bile sosyal medya hesaplarını herkese açık hale getirmesi tüm aileyi riske atabilir. Bu nedenle, ailenin her bireyinin en azından temel düzeyde sosyal medya güvenliği bilincine sahip olması önemlidir.
Sosyal ağlarda cep telefonu bilginizi paylaşmak riskli olabilir. Kötü niyetli kişiler bu bilgiyi kullanarak sizi kargo personeli veya başka bir kimliğe bürünerek arayabilirler.
Örnek: Bir kişi sizi arayarak paketinizin olduğunu ve sizi adresinizde bulamadıklarını söyleyebilir. Bu durumda, açıklama yapmadan “Şu anda müsait değilim, kargomu merkeze geri gönderin, ben ilgilenirim” demek yerine, tatilde olduğunuzu ve uzun süre eve gelmeyeceğinizi söylerseniz niyetini bilmediğiniz kişilere tehlikeli bilgiler vermiş olursunuz.
Havalimanlarında çekilen fotoğraflar, Uçak bileti, pasaport gibi seyahat belgelerinizi paylaşmak, hırsızlara “Evde değiliz, rahat rahat takılın” mesajı vermekten farksızdır. Tatil fotoğraflarınızı paylaşırken ev adresinizi, konakladığınız yerin bilgilerini ve ayrıntılı seyahat planlarınızı gizleyin. Ya da tatil dönüşünde bu bilgileri paylaşmanız güvenliğiniz açısında sizin için faydalı olacaktır.
Hırsızların Dikkatini Çekmemek İçin:
- Hesaplarınızı Gizli Tutun:Sosyal medya hesaplarınızın gizlilik ayarlarını kontrol edin ve sadece güvendiğiniz kişilerle paylaşın.
- Kişisel Bilgilerinizi Paylaşmayın:Ev adresiniz, konum bilgileriniz, telefon numaranız gibi kişisel bilgileri sosyal medyada paylaşmaktan kaçının.
- Yer Bildirimlerini Kapatın:Paylaştığınız fotoğraflardan konum bilgisini kaldırın veya yer bildirimlerini kapatın.
- Evinizin Fotoğraflarını Paylaşırken Dikkatli Olun:Evinizin içini veya dışını gösteren fotoğrafları paylaşırken arka planda görünen komşu evleri, sokak tabelaları gibi detaylara dikkat edin.
- Seyahat Planlarınızı Gizli Tutun:Uçak bileti, pasaport gibi seyahat belgelerinizin fotoğraflarını paylaşmaktan kaçının. Tatildeyken her gün nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı paylaşmak yerine, döndükten sonra genel bir paylaşım yapabilirsiniz.
Unutmayın:
- Sanal dünyada da gerçek hayattaki gibi dikkatli olmamız gerekiyor.
- Kişisel bilgilerinizi ve özel anlarınızı paylaşırken her zaman iki kere düşünün.
- Güvenliğiniz, sizin elinizde!
Sosyal medya, güzel anılarımızı paylaşmak ve sevdiklerimizle bağlantıda kalmak için harika bir araç. Ancak, bu platformları kullanırken bilinçli ve dikkatli olmamız da gerekiyor. Unutmayalım, sanal dünyada da gerçek hayattaki gibi güvende olmak bizim elimizde.
Siber Güvenlik Uzmanı. Okan Algün
