Lise Önüne Sınav

Yayın: 09:36 - 27.07.2009
Güncelleme: 09:36 - 27.07.2009

Liseye giriş yeniden düzenlenmeli.

 

ÖSS’nin değişmesinden sonra, 2010 üniversite seçme ve yerleştirme sınavı, tüm öğrenciler için eşitlendi. Yapılan düzenleme ile hangi orta öğretim kurumunda okursanız okuyun üniversite sınavlarında yaptığınız soru kadar puan alacaksınız. Adaylar bu puanla sıralanıp, üniversiteye yerleşecek. 

 

Şimdi sıra lise girişte. Bildiğiniz gibi ilköğretim okulu mezunları, SBS adlı bir sınava giriyor, bu sınav sonucu Anadolu liselerine yerleşiyorlar. Genel lise, teknik lise veya meslek liselerine giriş için farklı bir sınav yok. İlköğretim Okulunu 2.00 ile veya 5.00 ile bitirin hiç fark etmiyor. Önünüzde ne teşvik, ne yönlendirme, ne de bir kısıtlama var. Diplomanızı alıp, ticarete, teknik liseye veya genel liseye gidebiliyorsunuz.

 

Oysa bu yanlış. 2.00’la ilköğretim okulundan mezun olan bir öğrenci, genel lisede; matematik, fizik kimya gibi dersleri yapamaz. 2.00’la mezun olan bir öğrenci, teknik lisede başarılı olamaz. Üstelik bu çocuklar, çalışkan öğrenciler içinde problem. Peki ya 5.00 ile mezun olan öğrenci? Bu öğrenci meslek lisesinde ne yapacak?

 

Bu işin yolu; orta öğretim okullarına girişi, üniversite giriş sınavı gibi seçme ve yerleştirme sınavı ile yapmak. Nasıl üniversiteye puan sıralaması ile giriliyorsa; ortaöğretim kurumlarına da, benzer sınavla girilmelidir. Başarı ve çalışmak da burada saklıdır.

 

Okullar müfredatlarına göre; Anadolu lisesi, Genel lise, Teknik lise, Meslek lisesi ve Çıraklık eğitim gibi sade ve anlaşılır başlıklar halinde gruplandırılmalı. Zeki ve çalışkan öğrenciler; akademik eğitime, diğer öğrenciler; meslek okullarına yerleştirilmelidir. Mesela 100 matematik sorusundan 60 soru yapan, Anadolu lisesine, 50 soru yapan genel liseye, 40 soru yapan teknik liseye, 30 soru yapan meslek lisesine girerken diğerleri çıraklık eğitime alınmalı.

 

Çünkü kaliteyi ve başarıyı etkileyen en önemli sebep; sınıf ortalamasının altında kalan öğrencilerdir. Biri dağda biri bağda iki öğrenci aynı sınıfta asla olmamalı. Öğretmen, iyi öğrenciye göre ders işlese; zayıf çocuklar, başarısız oluyor. Zayıf öğrencilere göre ders işlese; iyi öğrenciye, yazık oluyor. Orta yolda her iki taraf kayıp ediyor. Bu da sistemin en büyük yanlışıdır. Bu yanlışta başarıyı ister istemez düşürmektedir.

 

Uzun lafın kısası; tüm ilköğretim öğrencileri, bir sınava girmeli; bu sınavda alınan notlara ve öğrenci tercihlerine göre liseler, (orta öğretim kurumları) öğrenci almalıdır. İlköğretim başarı notu da sisteme sokularak ilköğretim okullarından başlamak üzere Milli Eğitim’in kalitesi yukarı çekilmelidir. Aksi halde ne ÖSS’de sıfır çeken ne de 35 matematik sorusundan birini yapamayan öğrencilerden asla kurtulamayız.

 

Liseye girişe bir çeki düzen vermek, çalışanla çalışmayanı bir birinden ayırmak, hedefine kilitli çalışkan ve başarılı öğrenciler istiyorsak; en güzel, en kısa ve en kolay yol; lise önüne konan, seçme ve yerleştirme sınavıdır.

 

Bu sınav, öğrencileri hem bilgi ve becerilerine göre liselere dağıtacak hem de ilköğretimimden itibaren tüm öğrencileri çalıştıracaktır.  

 

Zira geleceğimiz çalışkan öğrencilere bağlıdır.

 

M. Nazım Telli

Mustafa Telli
Exit mobile version